Buna göre, araştırmaya katılanların yüzde 80.56’sı, yoksulluk sınırı altında aylık gelire sahip. Katılımcıların yüzde 72.5’i, görevde yükselmenin …
Buna göre, araştırmaya katılanların yüzde 80.56’sı, yoksulluk sınırı altında aylık gelire sahip. Katılımcıların yüzde 72.5’i, görevde yükselmenin liyakat esaslarına göre değil, kişisel ve siyasi referanslara göre yapıldığını düşünüyor; yüzde 57’si ise yılda en az bir kere bile tatil yapamıyor. Yüzde 32.1’i de kendisi ve ailesinin geçimini sağlamak için ek iş yapıyor.
Eğitim-İş Ankara 3 No’lu Şube’nin yaptığı, aralarında memur, şef, hizmetli, sekreter, şoför ve teknisyenlerin de yer aldığı toplam 612 eğitim çalışanının katıldığı araştırmanın sonuçları, eğitim çalışanlarının bulunduğu şartları gözler önüne serdi. Araştırmadan öne çıkan bulgular şöyle:
Yüzde 72.5’i, görevde yükselmenin liyakat esaslarına göre değil, kişisel ve siyasi referanslara göre yapıldığını düşünüyor.
Yüzde 88.2’si, yaptığı iş karşısında aldığı ücretin yetersiz olduğunu düşünüyor.
Yüzde 93.5’i, maaşı ile gelirini sağlayıp birikim yapamıyor.
Yüzde 97.9’u, maaşının kendisi ve ailesi için iyi bir gelecek hazırlamaya yeterli olmadığını belirtiyor.
Yüzde 88.1’i tatil için bütçe ayıramıyor.
Yüzde 32.1’i ek iş yapıyor.
Yüzde 97.7’si, 3600 ek göstergenin tüm eğitim çalışanlarına verilmesini istiyor.
İş ile ilgili sorunlarda yüzde 35.2 ile liyakatsizlik, yüzde 25 ile ücret yetersizliği ve yüzde 16 ile mobbing başta geliyor.
‘ANGARYAYA SON VERİLMELİ’
Eğitim çalışanlarının insani yaşam koşullarını sağlayabileceği maaş artışının sağlanması gerektiği belirtilen raporda, “Çalışanların görev tanımları yazılı olarak belirlenip angaryaya son verilmeli. Tüm kurumlarda fazla çalışma ücreti ödenmeli ve fazla çalışma ücreti oranı artırılmalı” denildi. l ANKARA