Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’u Vahşice Katletmişti! Cinayet Anında ve Sonrasında Neler Yaşandı?

2009 yılında Türkiye’nin en korkunç cinayetlerinden birine tanıklık ettik hep birlikte. Cem Garipoğlu, sevgilisi Münevver Karabulut’u canice katletti, testere ile parçalara ayırdığı Münevver’in cesedini bir bavul ve gitar çantasına koyarak; Etiler’deki bir çöp konteynerına attı.

Henüz 17 yaşında, lise öğrencisi olan Münevver’in parçalara ayrılmış cansız bedeni bir çöp toplayıcısı tarafından bulundu. Hepimizin kanını donduran bu cinayetin zanlısının Cem Garipoğlu olduğu ortaya çıksa da Garipoğlu 197 gün boyunca sırra kadem bastı. 197 gün sonra teslim olan Cem Garipoğlu, cinayetten yaklaşık iki yıl sonra 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cem Garipoğlu’nun teslim olduktan sonra cinayetle ilgili sözleri ve ifadesi de kan dondurdu… Cem Garipoğlu cinayet anına dair şunları söyleyecekti:

‘Olay tarihinde Münevver’in okuluna gittim. Birlikte karar alıp bize geldik. Bizde kimse yoktu. Arka bahçeden içeriye girdik. İki sevgili gibi öpüştük sarıldık. O sırada Münevver lavaboya gitti. Masanın üzerinde bulunan telefonunu karıştırdım, mesajlara baktım. Sevgilim, canım yazılı mesajları gördüm. Mesajların ne olduğunu sordum. Münevver de ‘Ben seni seviyorum. Bu mesajın önemi yok’ dedi. Münevver’in bu umursamaz tavrı beni çok kızdırdı. Israrlarla mesajların kimden geldiğini sordum. ‘Sen benim babam mısın soruyorsun’ dedi. Tartışma çıktı. Münevver’i çok sevdiğim için deliye döndüm. Cinnet mi geçirdim hatırlamıyorum, kendime geldiğimde Münevver’i ölü buldum. Masanın üzerindeki bıçakla vücuduna vurduğumu tahmin ediyorum. Münevver’i cansız görünce kendimi de öldürmek istedim. Ancak yapamadım.’

Yalnızca Garipoğlu değil, Garipoğlu ailesinin diğer üyeleri de bu cinayetle ilgili suçlu bulundu. Baba Mehmet Nida Garipoğlu beraat ederken, Cem Garipoğlu’nun annesi ve amcası 3’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.

10 Ekim 2014’te ise Türkiye, Cem Garipoğlu ile ilgili bir haberle üçüncü kez sarsıldı. Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Garipoğlu’nun intihar ettiği haberi tüm Türkiye’de tekrar infiale sebep oldu. Garipoğlu’nun varlıklı bir aileye mensup olması ve teslim olana kadar yakalanamaması gibi detaylar, Garipoğlu’nun aslında ölmediği yönünde söylentileri de beraberinde getirdi.

Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut başta olmak üzere birçok kişi bu ölüme inanmadı. Cem Garipoğlu’na intihar süsü verilerek yurt dışına kaçırıldığı, mezarında yatan kişinin de aslında bambaşka biri olduğu söylentileri dilden dile yayıldı.

Her ne kadar kısa süre önce Karabulut ailesi tarafından Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması ve DNA örneği alınması talep edilse de mahkeme bu talepleri kabul etmedi. Öyle ki Garipoğlu’nun Çin’e kaçırıldığı, intihar haberlerinden önce günlerce Çince ve İspanyolca çalıştığı bile iddia edildi.

Diğer bir iddia ise Cem Garipoğlu’nun estetik ameliyatlarla tanınmaz hâle geldiği ve yaşamını bu şekilde yurt dışında sürdürdüğüydü. Nitekim geçtiğimiz yıl ortaya çıkan bu fotoğraf ve fotoğraftaki kişinin Cem Garipoğlu’na olan benzerliği kafaları bir kez daha karıştırdı.

Öte yandan Garipoğlu ailesinin geçtiğimiz yıllarda mutluluk pozu verdiği bu kare de tartışmaları beraberinde getirdi. Cem Garipoğlu’nun Münevver’i katlettiği koltuğun desenine benzeyen bu koltuk, tepki çekti.

Nitekim Münevver’in katledildiği koltuğun şekli ve deseniyle ailenin üzerinde oturduğu koltuğun şekli ve deseni neredeyse birebir aynı…

Cem Garipoğlu intiharı tüm komplo teorilerinin ışığında bugün hâlâ gizemini korurken, Oyuncu Nilperi Şahinkaya ve Ekrem İmamoğlu’nun gelin adayı Melis Çatak’ın Garipoğlu’nun kardeşi Sakine ile verdikleri bu poz tartışmaları da beraberinde getirdi…

Siz ne düşünüyorsunuz?