CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı. Erdoğan’ın bugünkü grup toplantısında söylediklerine yanıt veren Öztrak …
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı. Erdoğan’ın bugünkü grup toplantısında söylediklerine yanıt veren Öztrak, özetle şöyle konuştu:
BİZLERİN EVİNDE ÇANTA, AYAKKABI KUTUSU ÇIKMAZ: Bugün AK Parti grubunda yine büyük bir hezeyana şahit olduk. AK Parti Genel Başkanı, mübarek Miraç Kandili’ni bile dinlemedi. On parmağında on kara partimize sürdü. Elbette kötü söz sahibine aittir. Testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar. Allah’a çok şükür, bizlerin evinden çanta çıkmaz, ayakkabı kutusu çıkmaz, para sayma makinası çıkmaz, kasalar çıkmaz. Allah’a çok şükür; bizim partimizde, ‘evdeki paraları sıfırla’ talimatı veren babalar olmadı, bizler de evlatlarımıza, ‘evdeki paraları sıfırla’ talimatı vermedik. Böyle bir utancı babalarımız bizlere yaşatmadı, bizler de evlatlarımıza yaşatmadık. Genel Başkanımız da ben de devlette kariyer merdivenlerini alnımızın akıyla, hak ederek, adım adım tırmandık.
EN BÜYÜK ONUR HER GİRDİĞİMİZ MAKAMDAN TERTEMİZ AYRILMAK OLDU: 2001’de Türkiye’nin en büyük krizlerinden birinin ardından, devletimiz bana güvendi. Milletin hazinesi bana emanet edildi. Hazine’ye Müsteşar oldum. Gece gündüz çalıştım. Ekip olarak, ekonomiyi iki çeyrekte krizden çıkaracak programı hazırladık. 2001’de yüzde 5,8 daralan ekonomi. 2002’de yüzde 6,4 büyüdü. Kendileri hükümete geldiğinde, tüm dünyada güven uyandıran bir programı önlerinde buldular. İnsanda biraz vefa duygusu olur. Azıcık vefa duygusu olandan Allah razı olsun, vefa duygusu olmayanın da canı sağ olsun. Hazine Müsteşarı iken milyarlarca dolarlık iş ve işlemlerin altına imza attım. Allah’a çok şükür hepsinin hesabını da verdim. Devletten ayrıldıktan sonra da hiçbir kamu kurumunun kapısından içeri girmedim. Yönetim Kurulu üyelikleri kovalamadım. Genel Başkanımız, ben ve partimizde devlete hizmet eden tüm arkadaşlarımız için en büyük onur, her girdiğimiz makamdan tertemiz ayrılmak oldu.
FİKİR DEĞİŞTİRDİNİZ: AK Parti Genel Başkanı, bugün niye bu kadar sinirliydi anlamadık. Genel Başkanımız Merkez Bankası kasasından buharlaşan 128 milyar dolarla ilgili beş soru sordu… Sayın Erdoğan bu soruları biz millet adına soruyoruz. Buharlaşan rezerv sizin şahsi döviziniz değil. Bu döviz rezervlerinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Daha önce ‘128 milyar doları pandemi için kullandık’ dediniz. Bugün fikir değiştirdiniz. ‘Para, Merkez Bankası ve Hazine kasasında’ diyorsunuz. Yetmiyor bir de ‘rezervler toparlanıyor’ diyorsunuz. Rakamlar bana ait değil. Merkez Bankası’nın ‘Uluslararası Rezerv ve Döviz Likiditesi’ rakamları. 26 Şubat itibariyle, kasadaki döviz açığı 42,5 milyar dolar. Kedi buradaysa, ciğer nerede? Ciğer buradaysa, kedi nerede? Erdoğan’ın dediği gibi kasada 128 milyar dolar yok, 42,5 milyar dolar açık var. Merkez Bankası kasası 2020 Mart ayından sonra sürekli açık veriyor. Biz 2019’un başından damadın görevden ayrıldığı Kasım 2020’ye kadar satılan 128 milyar doların hesabını sormayacak mıyız? Elbette soracağız.
SİZ VE DAMADINIZ ÜLKEYE TAKOZ OLDUNUZ: Bir de mübarek Miraç Kandili’nde, TBMM kürsüsünden beddua edip, ‘başınıza damadım kadar taş düşsün’ diyor. Sayın Erdoğan, siz ve damadınız, ülkeye takoz oldunuz. Biz de dahil tüm milletimizin başına taş olup yağdınız. 2020’de iş güç sahibi, 1 milyon 272 bin yurttaşımız işinden oldu. Son iki yılda 2 milyon yurttaşımız işini kaybetti. Dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip 15 ekonomisinden biriyiz. Bugün sayenizde Türkiye, en yüksek faizi veren 10. ekonomi. Faiz lobileri sayenizde abat oldu, şımardı. Şimdi 100 baz puan daha faiz artışı istiyorlar. Milletimiz ayçiçeği yağını çay bardağıyla satın alıyorsa, son bir haftada Osmaniye ve Adana’da iki gencecik müzisyenimiz canına kıydı. Bu ülkede hükümet kim? Bunların sorumlusu kim? Sizsiniz, siz Sayın Erdoğan. Ama bugün grup toplantınızda ağzınızdan bu konuda tek bir söz duymadık. Sarayınızda oturmuşsunuz, ülkenin halinden haberiniz yok. Boş boş böbürleniyorsunuz. Bir de bizi cahillikle itham ediyorsunuz. Bizim ömrümüz, devlette yatırım projeleriyle uğraşmakla geçti. Nükleer santralle övünüyorsunuz. Soruyoruz: Ruslar nükleer teknolojiyi bize verdi mi? Bu santralin üreteceği elektriği millete kaçtan satacaksınız? Akıl vermek yerine, bu sorulara cevap verin. Hiçbir şeyin sorumluluğunu almıyorsunuz. İllerin pandemide renk değişiminden, şimdi o ildeki vatandaşı sorumlu tutuyorsunuz. Lebalep dolu kongreleri vatandaş mı yaptı? Hiç laf kalabalığına getirmeyin. Hem 128 milyar dolarla ilgili beş sorumuzu hem de nükleer santralle ilgili iki sorumuza cevap verin.