Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) Programına ilişkin, açıklama yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Yeni programımızda en az 1 milyar lira tutarında olan yatırımlara, aracı bankalar kanalıyla 10 yıla varan vadelerle kredi sağlamayı öngörüyoruz. Yenilenmiş haliyle YTAK Programımıza başvurular 20 Aralık’ta başlayacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Platin Global 100 Ödülleri Töreni’nde bir konuşma gerçekleştirdi.
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisi doğrultusunda, ithalata bağımlılığı azaltma ve cari işlemler açığını kalıcı olarak düşürme yolunda çalışmalarına devam ettiklerini belirten Yılmaz, bu kapsamda yüksek teknoloji ürünlerinin üretimine yönelik yatırımları, ihracatçıların finansmana erişimini ve hizmet ihracatını güçlü bir şekilde desteklediklerini dile getirdi.
İlgili tüm kuruluşların desteğiyle Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı‘nı yeniden yapılandırarak hayata geçirdiklerini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Yeni finansal ortamda ülkemizin kalkınmasını sürükleyecek, katma değeri yükseltecek, teknoloji seviyemizi artıracak yatırımlara uzun vadeli ve uygun koşullu finansman sağlamak, temel gayemiz bu. Bu çerçevede de yeni programımızda en az 1 milyar lira tutarında olan yatırımlara, aracı bankalar kanalıyla 10 yıla varan vadelerle kredi sağlamayı öngörüyoruz. Üç yıl boyunca program kapsamında toplam 300 milyar lira kaynak ayrılmış durumda. Bütçede alanımız oluştukça bu programı bütçemizden de destekleme perspektifimiz var. Yüksek teknoloji içeriği olan, stratejik önemi olan, diğer taraftan Türkiye’ye finansman getiren projelere yüzde 15 ile 30 arasında değişen 10 yıla kadar vadeli finansman sağlanmış olacak. Yenilenmiş haliyle YTAK Programımıza başvurular 20 Aralık’ta başlayacak. Ayrıca, Eximbank’ın sermayesini 10 katı artırarak 3 milyar liraya yükseltmiş bulunuyoruz.”
Yılmaz, dün Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısını gerçekleştirerek OVP ile uyumlu 3 yıllık eylem planını somutlaştırdıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Lojistik Altyapı ve Demir Yolu-Liman Bağlantılarının Güçlendirilmesi, İklim Değişikliği Mevzuatı, Emisyon Ticaret Sistemi, Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasına Uyum, Sanayide Yerli Üretim ve Ürün Bazlı Teknolojik Dönüşüm ve Vergilemede Adalet ve Etkinlik gibi konularda eylemleri plana ekleyerek yol haritamızın alt kırılımlarını da uyumlu hale getirdik. Her zaman altını çiziyoruz, önceliğimiz ülkemizde yatırımcılar için güven ortamını sağlamak, finansal istikrarını pekiştirmek, sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışını sağlamaktır.”
‘Enflasyondaki gerileme hız kazanacak’
Enflasyonla mücadelede de kararlı adımlarının sonuçlarını görmeye başladıklarını söyleyen Yılmaz, açıklanan güncel verilerin son aylarda bir düşüş eğiliminin başladığını gösterdiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları aktardı:
“2022 yılında açıklanan aylık enflasyon oranlarının ortalaması yüzde 4,26 düzeyindeyken, son üç ayda açıklanan aylık enflasyon oranları ortalaması yüzde 3,82 düzeyindedir. Bu oranın önümüzdeki aylarda enflasyon oranlarının açıklanmasıyla daha da düşeceğini öngörüyoruz. Dezenflasyon politikalarımızla 2024 yılının ikinci yarısında yıllık bazda belirgin düşüş sağlayacağız. Enflasyondaki gerileme hız kazanacak, öngörülebilirlik artacak ve enflasyon, yeniden tek haneye çekilecektir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde, politika belgelerimizle ekonomideki belirsizliği azalttık, öngörülebilirliği de giderek artırmaya devam edeceğiz.”
Sürdürülebilir ekonominin temel özelliklerinin; çevresel duyarlılık, toplumsal adalet, ekonomik verimlilik ve uzun vadeli planlama olduğuna işaret eden Yılmaz, artık doğayla işbirliği içeren üretim ve tüketim modellerinin gün geçtikçe acil bir ihtiyaç olarak öne çıktığını kaydetti.
Türkiye’nin sürdürülebilirlik için attığı adım ve yaptığı planlamalara da değinen Yılmaz, şöyle konuştu:
“Ülkemizin düşük karbonlu üretime yönelik yol haritalarının tamamlanarak, ilgili sektörlerde emisyonların azaltılmasını sağlayacak teşvik mekanizmalarının hayata geçirilmesi, emisyon ticaret sistemimizin yürürlüğe konulması, katma değerli ihracatımızda artış sağlayacak teknolojilere yönelik AR-GE çalışmalarının hızlandırılması ve temiz enerji yatırımlarına hızla devam edilmesine odaklanmış durumdayız. 12. Kalkınma Planımız ve programlar bu çerçeveyi gözeterek hazırlanmıştır. Bu süreçte fırsatları öne çıkarıyor; yeni iş modelleri ve istihdam olanakları yaratabilecek; ülkemizde üretim altyapısının inovasyon ve dijitalleşme yönünde gelişmesine imkan tanıyacak tarafları önceliklendiriyoruz.”
Yaşanan dönüşümün rekabetçiliği koruyacak ve uluslararası alanda Türkiye’nin yerini kuvvetlendirecek şekilde meyvelerini vermesi için kamu ve özel sektörün güçlü işbirliğinin önemine işaret eden Yılmaz, örnek olarak ödül alan firmaların sayılarının artması için her zaman yanlarında olacaklarını kaydetti.