Cumhurbaşkanlığı Korumaları, Avukatı Darp Etmişti: Üst Mahkeme Takipsizlik Kararını Bozdu

Olayın ve tıbbi incelemelerin yer aldığı raporun sonuç kısmında, “tespit edilen fizikî ve ruhsal yakınma ve bulguların birbirleriyle ve kişinin anlatımlarıyla uyumlu ve gözaltı sürecinde maruz kaldığını aktardığı azap süreçlerine ait anlatımlarını dayanaklar nitelikte olduğu ve anlatımlarına güvenilebileceği” kaydedildi. Travmatik yaralanmaların da “kaba dayak hikayesi ile uyumlu olduğu” aktarılan raporda, “travmatik sürece maruz kaldığı ortam şartları ve yaralanmaların özellikleri birlikte değerlendirildiğinde, kişinin bu süreçte ‘insan eliyle oluşturulmuş travmaya’ maruz kaldığı ve Dünya Sıhhat Örgütü’nün Milletlerarası Hastalık Sınıflandırması, ICD10 kapsamında Y07.3 kodu ile de belirtilen ‘işkence ve öteki zalimane, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele’ kapsamı içinde kıymetlendirilmesi gerektiği” vurgulandı.

Sürenoğlu’nun, raporda yer alan olaya ait anlatımları ise dikkat çekti. “Bir düğün için yol kapatılır mı?” demesinin akabinde araca alınarak darp edilmeye başlandığını aktaran Sürenoğlu, “Hakaret, sövme, mevt tehdidi, insanlık dışı kelamlar söylediler. ‘Vatan haini’ dediler. Ben vatanımı seviyorum. İngiltere’den vatanıma hizmet etmek için döndüm. Aidiyet hissettiğim tüm bağlarıma hakaretler, küfürler ettiler” dedi.

Araca alındığı andan itibaren ellerinin aksi kelepçeli olduğunu kaydeden Sürenoğlu, darp uygulayanların müdürünün geldiğini ve “Ne yapalım seni?” dediğini aktaran Sürenoğlu, “‘Hukuk ne gerektiriyorsa onu yapın’ dedim. O vakit daha da hiddetlendiler ve tekrar vurmaya başladılar. ‘Hukuk benim burada’, ‘Sen kendini ne sanıyorsun? Avukatlığın sökmez burada’ dediler. Aracın içinde bana bir tutanak imzalattılar. Okuyamadım bile ne yazdığını. ‘İmzalamazsan ayaklarından bağlayıp denize atarız’ dediler” sözlerini kullandı.