Depremin üzerinden 16 ay geçti dertler azalacağına daha da arttı

6 Şubat depreminin en çok can ve mal kayıplarına yol açtığı vilayetlerimizin başında Hatay geliyor. Zelzelenin üzerinden 16 ay geçmesine karşın meselelerin tahlili için yanlışsız dürüst adım atılmadı. CHP Hatay milletvekili Mehmet Güzelmansur, vilayetteki sıkıntılarını her fırsatta anlatıyor, bunları TBMM kürsüsüne de taşıyor. Fakat değişen bir şey yok.

Yağmur yağınca yalnızca caddeler göl olsa neyse, en büyük sorun konteynır kentleri su basması oluyor.  Cereyan çarpmasın, şase yapmasın diye elektrikler kapatılıyor. Şimşek çakması, gök gürültüsü konteynırda adeta bomba tesiri yaratıyor. Çocuklar gök gürleyecek diye kulaklarını kapatıyor. Hatay’ın iktisadı felç durumda. Zelzeleden evvel Türkiye’yi besleyen ve en çok vergi ödeyen 7. vilayet olmasına karşın bugün ayağa kalkabilmek için uğraşıyor. Lakin bu kolay olmayacak. Zira gelişmiş vilayetlerde SGK primi ne kadar ödeniyorsa, Hataylıdan da birebir ölçü isteniyor. Kredi Garanti Fonu’ndan dayanak almak için ipotek isteniyor. Fakat vatandaşın bir şeyi kalmamış ki ipotek yaptırsın. 

VERİLEN KELAMLAR UNUTULDU

CHP Milletvekili Güzelmansur’la buluştuk. Mevzu Hatay’dı. Kentin sıkıntılarından öne çıkanları sıralamış, bunun uzunluğu 7,5 metreyi aşıyor. Güzelmansur “Depremin üzerinden koskoca 480 gün geçti fakat Hatay insanlarının problemleri çözüleceğine daha da artıyor. İktidar, Hatay’ı 22 yıldır ihmal ediyordu, sarsıntıdan sonra da ihmaller zinciri sürüyor” dedi. Güzelmansur, ruloda yazılı kısımlardan istediğimi sormamı istedi. Ben sordum, o anlattı. İşte onlardan bir kısım:

■ Konutların yüzde 4’ü yapıldı: İktidar, bir yılda konutları yapıp teslim etme kelamı vermişti. Çevre ve Şehircilik Bakanı diyor ki ‘Hatay’a 254 bin 195 konut yapacağız.’ 8 Mayıs’ta yaptığı açıklamada ‘Biz bu konutların 10 bin 888’ini yaptık.’ Yani yüzde 4,2’sini. Ne yazık ki Hatay’a layık gördüğünüz oran budur. Öbür vilayetlerde zelzele konuşulmuyor lakin Hatay’da hâlâ konuşuluyor. Hatay’da 205 konteyner kentte, 21 metrekarelik konteynerlerde 187 bin 216 hemşerim yaşıyor. Yazık, günah değil mi bu arkadaşlara? Bu konteynerlerin altyapısı, izolasyonu yok. Her yağmur yağdığında konteynerleri su basıyor. Hataylı insan dua ediyor: ‘Yağmur yağmasın ki benim eşyalarım ıslanmasın’ diye.

■ Tıpkı prim, birebir elektrik parası: İktisat felç durumda. Bugün İstanbul Etiler AVM’de bir çalışan ne kadar SGK primi ödüyorsa, Antakya’da konteyner büfede çalışan insan da birebir SGK’yı ödüyor. Bugün Hatay’daki bir esnaf nasıl faiz oranı ödüyorsa, ne kadar vergi ödüyorsa, ne kadar elektrik ödüyorsa İstanbul’daki insan tıpkı ödüyor.

■ Güçlendirme müsaadesi verdiler, artık yıkıyorlar: Az ve orta hasarlı binalar için güçlendirme masrafı yapan vatandaşın artık binalarını yıkıyorlar. Evvel, ‘Bir yıl içerisinde orta hasarlı ve az hasarlı binalar güçlendirilmezse biz o binaları yıkacağız” denildi. Adam ekmeğinden, giysisinden vazgeçti, gitti, orta hasarlı binasını güçlendirdi. Artık ise ‘Ben bunu rezerv alan ilan ediyorum ve senin binanı yıkacağım, yaptığın tüm masrafları da vermeyeceğim’ diyor. Yazık değil mi bu insanlara?

■ Eşya yardımı için bir kuruş bile verilmedi: İktidar eşya yardımı ile ilgili depremzedeye verdiği sözleri de unuttu. Denildi ki ‘Hatay’da eşya yardımı vereceğiz. Siz üzülmeyin, bu iş yerlerinde ne hasarınız varsa biz onları ödeyeceğiz. Meskenlerdeki, işyerlerindeki hasarları da biz ödeyeceğiz.’ Ortadan 480 gün geçti, bir kuruş bile eşya yardımı verilmedi.

■ 750 bin hibe, 750 bin krediden yararlanan 1 kişi yok: Unutulan kelamların hangi birisini sayayım? Hatay’a birinci vakitler daima müjde veriyorlardı. Bunlardan birisi de, ‘750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi verileceği’ sözüydü. Pekala, bununla ilgili bir mevzuat var mı? Tek bir şahsa bile hibe ve kedi verilmedi.

■ Mücbir sebep bir vilayetimizde 6 yıl, Hatay’da 1,5 yıl: Hatay’da, zorlayıcı sebep var. Mühlet ağustos ayında bitiyor. Van zelzelesinde zorlayan sebebi 6 yıldı. Fakat Hatay için zorlayan sebebi uzatmayacakları belirtiliyor. Bari zelzelenin daha büyük can ve mal kaybına yol açtığı Antakya, Samandağ, Kırıkhan, Defne, Hassa’ya özel statü uygulansın ve müddet uzatılsın. Zira bu ilçelerin yüzde 90’ı gitti, yüzde 90’ı kırıldı lakin ne yazık ki biz söylüyoruz, biz duyuyoruz.

SINIR KAPISI ARTIK AÇILMALI

■ Psikolojimiz bozuluyor: Hatay’da kentin problemleriyle ilgili toplantılara CHP milletvekili olarak davet edilmiyoruz. İnanın her gidişimde gördüklerim, anlatılanlar karşısında psikolojim bozuluyor. Bakanlar gelip bakıyorlar, geri dönüyorlar. Kendi vekillerini çağırıyorlar. Bizi davet etmiyorlar.  5 kilometrelik havaalanı yolunu bile yapmıyorlar. Köylerden dolaşılarak alana gidilebiliyor.

■ Amik Ovası bahtına terk edildi: Reyhanlı barajı, Amik Ovası bahtına bırakıldı. Derin su kuyularıyla sulamaya çalışılıyor. Reyhanlı barajındaki çatlaklar bitirilecekti lakin bir şey yapılmadı. Hatay bu kadar sahipsiz.” 

Mehmet Güzelmansur Suriye’nin olağanlaşmaya geçtiğini, Arap ligine alındığını, karşılıklı büyükelçiliklerin ve hudut kapılarının açılmaya başlandığını hatırlatarak  şunları söyledi:

“Bizim hala Ortadoğu’ya açılan Yayladağ ve Cilvegözü kapılarımız kapalı. Cilvegözü kapısında güvenlik tasası var hürmet duyuyorum. Fakat Yayladağ’da sorun yok. Hatay’dan Ürdün’e 8 saat, Ürdün’den Suudi Arabistan’a 3 saatte gidiliyor. Fakat kapı kapalı olduğu için gidilemiyor. Gemiyle fakat 15 gün sonra ulaşılıyor. Kapı açılırsa ortamın yumuşamasına da katkı sağlar.

Suudi Arabistan’da da olağanlaşma başladı. Katar, Dubai neyse Arabistan da çağdaşlaşma yolunda. Eski kapalılık, muhafazakarlık yok. Türkiye burada da yerini almalı. Arabistan’da 40 bin Türk vatandaşı var, bunun 35 bini Hataylı. İlgiler daha güzel noktaya gelebilir, Arap sermayesi Hatay’a gelip yatırım yapabilir.”

LİSTEDE YER ALAN BİRTAKIM SIKINTILAR… 

■ Barınma sorunu

■ Rezerv alan sorunu

■ Rezerv alanlardaki binaların durumu

■ Hatay’ın kent estetiğinin, kültürünün göz gerisi edilmesi

■ Öbür ile giden Hataylıları geri döndürememe

■ Hak sahipliği için verilen hibe ve kredinin düşük kalması

■ Alt yapı sorunu

■ Konteyner kentlerde

■ Hırsızlık sorunu

■ Konteynerde kalanlara kira yardımı verilmemesi

■ Güçlendirmesi başlamış binaların olduğu yerlerin rezerv alan ilan edilmesi

■ Konteyner işyerlerinde elektrik ödemesi sorunu

■ Konteyner kent yapılacak diye tarım niteliği bozulan yerler sorunu

■ Konteynerların su alması

■ Konteyner kentlerde mahremiyet

■ Güç sorunu

■ Asbestli su sorunu

■ Zeytinliklerin, ormanlık alanların imara açılması, tabiatın talan edilmesi

■ Hatay’ın inşası sürecinde Hataylı firmalara öncelik verilmemesi

■ Hayat alanları, su kaynakları yakınındaki moloz döküm alanları sorunu

■ Afet bölgesi kredi faiz sorunu

■ Esnaf kefalet kooperatifi faiz sorunu

■ İşsizlik sorunu

■ Eşya yardımı sorunu

■ Sivrisinek sorunu

■ Uyuz sorunu

■ Suriye sonu kaçak göçmen sorunu

■ Köy yolları asfalt sorunu

■ Taş ocakları sorunu

■ Uzunçarşı sorunu

■ Okul sorunu

■ Uyuşturucu sorunu

■ Spor salonları sorunu

■ Yıkım firmalarının el koyduğu eşya sorunu

■ Hastanelerin su altında kalması sorunu

■ Hastanelere ulaşım ve park sorunu

■ Hatay’da kıymetli, büyük ameliyatların yapılamamısı

■ Hastanelerde randevu sorunu

■ Kâfi ASM’nin olmaması sorunu

■ Sarsıntıda ampüte olan binlerce vatandaşımızın çaresizliği

■ Yıkım firmalarının denetlenmemesi

■ Kontrol firmalarının aldığı fahiş ücret

■ KOSGEB kredileri sorunu

■ Şirketlere yıkılan işyerleri için hak sahipliği müracaat hakkı tanınmaması

■ Zelzeleden sonrası kayıp insanlarımız