Dezavantajlı öğrencilerin olduğu okulda sosyal donatılar öğretmenleri ve öğrencileri motive ediyor

Dezavantajlı öğrencilerin tartıda olduğu bölgede yer alan Avcılar Leyla Bayram İlkokulu’nda hizmete alınan toplumsal donatılar, öğretmenlerin motivasyonunu artırırken çocukların da okula isteyerek gelmesini sağlayarak derslerinde daha başarılı olmalarına vesile oluyor.

Yeşilkent Mahallesi‘nde İstanbul’un en kalabalık okulları ortasında yer alan ilkokul, 155 öğretmeni ve 4 bin 400 öğrencisiyle 8 yıldır eğitim hayatına devam ediyor.

Sosyoekonomik durumu çok güzel olmayan bir bölgede yer alan okula gelen öğretmenler, mecburi hizmeti tamamladıktan sonra çoklukla tayinini istiyordu. Bu durumu bilakis çevirmek isteyen okul yönetimi kolları sıvadı. Uygulamalar sayesinde okul, hem öğrenciler hem de öğretmenler için cazip hale getirildi.

“Okulumuza toplumsal donatılar kazandırdık”

Okul Müdürü İsmail Mustafa Akçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okullarında Suriyeli ve Roman öğrencilerin tartıda olduğunu söyledi.

Öğretmenlerin okulda çok uzun müddet kalmak istemediklerini lisana getiren Akçay, “Zorunlu hizmet müddetini dolduran öğretmenlerimiz daha cazip okullara gidiyorlardı. Bu süreci aksine çevirmek için okulda bir hayat alanı oluşturmaya karar verdik. ‘Öğretmenlerimizin gereksinimleri neler, ne üzere hizmetler olursa onları memnun edebiliriz?’ diye yola çıktık. Bu hedefle okulumuza toplumsal donatılar kazandırdık.” dedi.

Akçay, her şeyin bağlantıdan geçtiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Derdimizi yanlışsız anlatarak, dezavantajlı bölgede olmayı avantaja çevirdik. Sponsorlar ve bağışçılarımızla çay ocağımızı bir kafeterya haline getirdik. Kafeteryamızda çayın yanı sıra limonata, salep, sıcak çikolata, ıhlamur, közde ve filtre kahve ile bitki çayları bulunuyor. Öğretmenler odamızda, langırt, atari, ‘air hokey’ ve masaj koltuğu bulunuyor. Öğretmenlerimizin teneffüslerde hava almaları için terasa bir kafe yaptık. Bir kuaför tarafından bağışlanan şahsî bakım odasını ise bayan öğretmenlerimize tahsis ettik.”

Akçay, okuldaki sirkülasyonu bilakis çevirdiklerini, artık öğretmenlerin dezavantajlı bölgedeki okulda uzun yıllar çalıştığını anlattı.

Bazı öğretmenlerin mesaiden sonra bile okuldan ayrılmak istemediğine dikkati çeken Akçay, “Bu da birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar tıpkı öğretmenimizin tıpkı öğrencileri okutmasını sağlıyor. Devamlılıkta başarıyı beraberinde getiriyor. Okulumuzda huzurlu keyifli bir ortama sahibiz, kocaman bir aile olmayı başardık.” diye konuştu.

“Okulun öz kaynakları yalnızca öğrenciler için harcanıyor”

Okulun öz kaynaklarının yalnızca öğrenciler için harcandığını vurgulayan Akçay, öğretmenlere birtakım toplumsal donatılar kazandırırken öğrencileri de unutamadıklarını kaydetti.

Akçay, öğrenciler için güreşten masa tenisine, okçuluktan baleye kadar bir çok alanda kurs imkanı sağladıklarını aktararak, “Sınıflarımızda akıllı tahtalar, panolar ve haritalar var. Merkeze uzak bir bölgede olduğumuz için çocuklarımızın ulaşamadığı kursları okulumuza getirdik. Güreş, fitness, pilates, bale, kütüphane, masa tanesi, satranç, müzik, robotik kodlama sınıfları, marifet atölyeleri, 10 D sinema sistemi, laboratuvar üzere donatılarımız var. Kapalı spor salonunda, basketbol, voleybol ve futbol kursları fiyatsız veriliyor.” sözlerini kullandı.

“Bu okula gelmek için dilekçe verdim”

Müdür Yardımcısı Deniz Bozkurt ise 3 aydır okulda vazifeli olduğunu söyledi.

Kadrosunun çok daha merkezi bir okulda olduğunu belirten Bozkurt, “Bu yıl, bu okula gelmek için dilekçe verdim. Çünkü burada bir aile ortamı var. Okulumuzun toplumsal donatıları üzerimizde çok olumlu bir tesire sahip. Bayan öğretmenler için ferdî bakım odası bile var. Ücra bir yerde olmasına karşın öğretmenler tarafından çok tercih edilen bir okul. Burası bizim için ikinci bir konut oldu.” dedi.

Yusuf Özden Yılmaz ise 6 yıldır okulda vazife yaptığını lisana getirerek, “Okula birinci geldiğimde biraz tedirgindim lakin sonra okuldaki toplumsal donatılar benim basitçe adapte olmamı sağladı. Şu an severek ve isteyerek vazife yapıyorum. Evvelce daha çok sirkülasyon vardı, artık ise gelen gitmek istemiyor.” diye konuştu.

Dünya şampiyonu güreşçiler bu okulda yetişecek

Okulda güreş antrenörlüğü yapan Yasin Güneş ise okulda 2 yıldır eğitim verdiğini lisana getirdi.

Güneş, çocukların güreşe yatkınlığının dikkatini çektiğini tabir ederek, “Sokağın berbat ögelerinden korumak için çocuklarla bir kadro kurduk. Bu yıl, 11 yaş kategorisinde kadro halinde Türkiye şampiyonu olduk. Gayemiz ileride bu çocukları Avrupa ve Dünya şampiyonluğuna taşımak ve al bayrağımızı temsil etmek.” biçiminde konuştu.