ITI (Uluslararası Tiyatro Enstitüsü) Üniversiteler Türkiye Temsilcisi Bilkent Üniversitesi (Böl. Bşk. Jason Hale) ve ITI Türkiye Temsilciliği …
ITI (Uluslararası Tiyatro Enstitüsü) Üniversiteler Türkiye Temsilcisi Bilkent Üniversitesi (Böl. Bşk. Jason Hale) ve ITI Türkiye Temsilciliği İdare Kurulu’nun (Ayşe Emel Mesci, Turan Oflazoğlu, Engin Uludağ ve Savaş Aykılıç ) aldıkları ortak karar ile bu yılki Dünya Tiyatro Günü Ulusal bildirisi ise, eski Devlet Tiyatrosu Genel Sanat Direktörü, akademisyen, eğitmen ve oyuncu Doç. Dr. Lemi Alım tarafından yazıldı.
Bu yıl Dünya Tiyatro Günü Memleketler arası bildirisi ise, Pakistanlı oyun muharriri ve Ajoka Tiyatrosu’nun genel sanat direktörü Shahid Nadeem tarafından yazıldı. Shahid Nadeem tarafından kaleme alınan bildiriye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü bildirisi…
“Binlerce yıldır olduğu üzere siz ve biz, seyirciler ve oyuncular yine buluşacağız, tekrar bir ortaya geleceğiz ve birlikte yaratılan anların şahidi olacağız.
Bizi birbirimizden ayıran tüm pürüzleri, tüm farklılıklarımızı unutup, bizi birbirimize bağlayan ortak hislerin, ortak tehlikelerin, ortak hasretlerin büyülü dünyasına katılacağız.
Var olmak için birilerine aracılık edip körü körüne savunucusu olmak yerine, gerçeklerin üstündeki örtüyü kaldırıp bir ışık tutacağız.
Farklı oldukları için birbirini yok etmek isteyenlere karşı, benzerliklerimizi ortaya çıkarıp, birbirimizi anlamanın, diyalogun, birlikte yaşamanın yollarını arayacağız.
Görmek istemeyenlerin gören gözü,
Söylemek için hamaseti olmayanların söyleyen lisanı olacağız.
Bizi tek bir kalıba dökmek isteyenlere karşı çok sesli, çok renkli bir dünyanın savunucusu olacağız.
Biliyoruz,
Savaşların, çatışmaların, baskıcı sistemlerin, yırtıcı kapitalizmin karar sürdüğü,
Tabiatın katledildiği,
Bayanların ezilip öldürüldüğü,
Hukukun adaletin yok sayıldığı,
Sonlarda çocukların solduğu,
En büyük acıları en temizlerin yaşadığı bir vakit diliminden geçiyor dünya.
İşte bunun için,
İçinde yaşadığımız vakti utandırmak, bu utanca ortak olmamak için,
Barışı öksüz bırakmamak,
Umutlarımızı yeşertmek için,
Sansüre, manilere, yasaklara, yokluklara karşı tiyatronun yine ve daha yürekle var olduğunu göstermek için,
Kilit altına alınamayan sözcüklerle, müziklerle, dansla, ışıkla, renkle
Tekrar buluşacağız
Birlikte olacağız
Siz ve biz
Yani tiyatro.”
