Dünyaca ünlü derecelendirme firmasının seçtiği dünyanın en iyi gastronomi şehirleri arasında Gaziantep, 9 sırada yer aldı.
Gastronomi alanında UNESCO tarafından tescillenen Gaziantep, başta kebaplarıyla, beyranı, yuvalaması, baklavası ve katmerlerinin yanı sıra 99 adet tescilli yemeğiyle kendisinden söz ettirmeye devam ediyor.
Geleneksel lezzetlerin tüm dünyada tanınmasına öncülük eden online seyahat ve gastronomi rehberi TasteAtlas’ın belirlediği dünyanın en iyi yeme içme listesinde Gaziantep mutfağı 9. sırada yer aldı.
Gaziantep mutfağının ilk 10’da yer almasının gurur verici bir durum olduğunu söyleyen Şef Doğa Çitçi, “Gaziantep mutfağı, Türkiye’de ilk olarak gastronomi alanında tescillenmiş bir şehir ve şu anda yine dünyaca ünlü derecelendirme firması tarafından yeme içme konusunda dünyadaki ilk 10 şehir arasında Gaziantep seçildi. Tabi ki Gaziantep mutfağı zengin bir mutfak olduğu için bu listede olması gayet normal. Gastronomi şehri olarak bu listeye ürün, yemek çeşitliliğinin fazla olmasının yanı sıra lezzet bakımından da girdi” dedi.
Gaziantep mutfağını ve yemek kültürünü anlatan Çitçi, asıl hedeflerinin Gaziantep yemeklerini gelecek nesillere nakledebilmek olduğunu belirtti:
“Gaziantep mutfağının yaklaşık 12 bin yıllık bir geçmişi var. Gaziantep dünya üzerindeki ilk yerleşik hayata geçilen şehirlerden biri olduğu için 21 medeniyete ev sahipliği yaptı. Diğer yandan ipek yolunun üzerinde olması Gaziantep’te yemek kültürünün oluşmasına sebep olmuştur ve nesiller boyunca bu güne kadar aktarılan bir yemek kültürü var. Dünyada baktığımız zaman şehir ismi ile anılan mutfakların başında gelen ilk mutfak Gaziantep mutfağıdır. Bizim asıl yapmak istediğimiz geçmişten gelen Gaziantep yemeklerini gelecek nesillere nakledebilmek. Bunun için çalışmaya devam ediyoruz.”
Gaziantep mutfağının birkaç yemekten ibaret olmadığını söyleyen Çitçi, Avrupa ülkelerinden daha çok tescilli yemeklerin olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
“Gaziantep adına 104 tane coğrafi işaretli ürünümüz var. Bunlardan 99 tanesi yemek ve gıda ile alakalı. Türkiye’de böyle bir çeşitlilik ve 104 adet coğrafi işaret sayısına ulaşan bir şehir yok. Biz bunu her zaman söylüyoruz. Endemik ürünlerimiz çok fazla. Avrupa ülkelerini toplasanız bir Gaziantep etmiyor. Dolayısıyla Gaziantep çok değerli topraklar üzerinde. Ürünlerimiz çok fazla, bu ürünlerin çok fazla olması yemek kültürünün gelişmesinde sebep olmuş ve şu an dünya mutfakları başında Gaziantep geliyor. Dışarıdan baktığınızda Gaziantep, lahmacun, kebap ve baklava şehri olarak gözüküyor ama biz UNESCO’ya girdikten sonra bunun sadece 4 yemekten ibaret olmadığını ve çok değerli kazan yemeklerinin de olduğu, çok değerli tatlılarının da olduğu ortaya çıktı. Bizim şu anda 400’ün üzerinde yaptığımız kazan yemeği 100’ün üzerinde tatlımız ve 500’ün üzerinde yemeklerimiz mevcut. Bunlardan 99 tanesi gıda üzerine alınmış coğrafi işaretler. Bu listede Gaziantep’in yer alması, İlk 10 şehir arasında yer alması bir tesadüf değil. Bu topraklar önemli geçmişe sahip. İlk kebabın ilk yemeklerin yapıldığı topraklar. O yüzden Gaziantep çok değerli bir konumda. Dolayısıyla hak ettiği değeri görmeye başladı.”
Gaziantep’in listede yer almasının ülke ekonomisine katkısının büyük olacağını belirten Çitçi şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yemeklerin uluslararası arenalarda sergilenmesi, önemli yer edinmesi, gelen yabancı turistlerin yemeklerimizi deneyimlemesine ve sonra da ürünleri de almak istemesine de sebep oluyor. Böylelikle Gaziantep esnafı için çok değerli bir durum oluşuyor. Ekonomiye katkısının yanı sıra kültürel gelişime de katkısı oluyor. 2015 yılında UNESCO’ya dahil olduğumuzda insanlar ve esnaflarımız bunun farkında değildi. Bu çok önemli bir durum.”