Dünyanın en pahalı otomobili: Rolls-Royce Boat Tail

CARMEDYA.COM – Bireye özel model dizaynlarıyla öne çıkan İngiliz lüks araba üreticisi Rolls-Royce, bu kere dünyanın en değerli araba koleksiyonu Boat Tail’i tanıttı.

Phantom modelini temel alan mimarisiyle öne çıkan bu özel koleksiyonda şu ana kadar üç adet büsbütün el üretimi model geliştirilmiş. Bu özel modellerin her biri 20 milyon sterlinlik satış fiyatıyla şimdiden dünyanın en kıymetli arabası unvanını ele geçirmiş durumda.

Koleksiyona ismini veren Boat Tail, tekne kuyruğu manasına geliyor. İngiliz üreticinin bu üzeri açılabilen modeli, markanın en son 1920 ve 1930’larda ilham alınan J sınıfı bir yatın gövdesini taklit eden ayırt edici bir art uca sahip.

Markanın şahsa özel dizaynlarına ilginin büyümesi üzerine bu alanda yeni yatırımlar yapan Rols-Royce son olarak araç gövdelerinde de şahsa özel geliştirmelere imza atan Coachbuild isimli departmanını kurmuştu. İşte Boat Tail koleksiyonu da bu yeni ve alanında uzman departmanın birinci eseri olarak karşımıza çıkıyor.

2017 yılında hayata geçirilen Rolls-Royce Sweptail’in akabinde marka açısından değerli bir kilometre taşını oluşturan Coachbuild imzasını taşıyan Boat Tail, müşteri beklentilerine karşılık verme konusunda markanın ulaştığı uzmanlık noktasını simgeliyor.

Üretim evresinde her bir model öncelikle el ile çizilen ön dizaynın akabinde, kilden tam boyutlu bir heykel ile hayat buluyor ve bu heykel üzerine alüminyum yapı inşa ediliyordu. Son devirde teknolojinin nimetlerinden faydalanan geliştirme sürecinde artık tüm tasarım süreci dijital platforma taşınıyor ve canlı bir tuval üzere şekillendirilebiliyor. Bu sayede alüminyum gövdenin tek başına makineyle elde edilemeyen bir yüzey netliği ve çizgisinin devam etmesini sağlamak mümkün oluyor.

Boat Tail

En son 1932 yılında karşımıza çıkan Boat Tail, yeni ve modren bir bakış açısıyla tekrar hayat buldu. Yaklaşık 5,9 m uzunluğundaki gövdesiyle dikkat çeken model, Rolls-Royce’un ikonik pantheon ızgarası ve ışıklarının yeni bir işleyişine odaklanıyor. Derin ayarlı gündüz yanan farlara sahip güçlü bir yatay grafik Boat Tail’in ağır kaş çizgisini oluşturuyor ve Rolls-Royce’un geçmişinden izler taşıyan klasik yuvarlak farları çerçeveliyor.

Ön cam, motor yatların kalkışlarındaki vizörü hatırlatırken, A sütununun geriye gerçek hafif eğimi, öndeki büyük, net hacimler ve konik art kısım, güç verildiğinde sudan yükselen bir motor yattan ilham alıyor.

Geriden bakıldığında ise önde olduğu üzere, geniş, derin ayarlı lambalarla yatay bir vurgu dikkat çekiyor. Denizden ilham alan tasarım art kısımda belirginleşiyor. Tarihi tekne kuyruklarının ahşap art güvertelerinin çağdaş bir yorumu olan art güverte, geniş ahşap alanlara sahip. Açık gözenekli materyal, hem eski hem de yeni yatların tipik ahşap yapısına optik bir selam vazifesi gören, fırçalanmış paslanmaz çelik ince çizgili kaplamalarla görsel olarak uzatılmış doğrusal bir ahşap damar içeriyor.

Deniz çağrışımı yapan mavi renkli gövdesiyle öne çıkan Rolls-Royce Boat Tail, müşterinin en sevdiği renk olan mavinin güçlü ve karmaşık bir tonuyla kaplanmış. Jantlar, Boat Tail’in karakterine katkıda bulunmak için parlak mavi, cilalı ve şeffaf kaplamayla süslenmiş.

İç deri kaputun renk tonu geçişini yansıtıyor ve ön koltuklar daha koyu mavi tonla sarılmış. Boyalı dış kısımla eşleşmesini vurgulamak için deriye yumuşak metalik bir parlaklık uygulanmış. Ön torpido kısmı, çağdaş bir estetik sağlamak için bilerek küçültülmüş. Ön panelde müşteri tarafından Boat Tail için özel olarak sipariş edilen BOVET 1822 saatlerinin mücevher gibisi özellikleri vurgulanıyor.

Kalem koleksiyonu, müşterilerin en büyük tutkularından biri. Bilhassa Montblanc kalemi, Boat Tail’in torpido gözünde başka ayrı yerleştirilmiş, el imali alüminyum ve deri bir kasada yer alıyor.

Gösterge paneli kadranları, daha çok ince kuyumcular ve saat ustalarının atölyelerinde mükemmelleştirilen Guilloché isimli dekoratif bir teknikle süslenmiş. Şık, ince çerçeveli iki tonlu direksiyon simidi, üretim serisinin renklerini taşıyor.

Açık gözenekli Caleidolengo’nun dokunsallığı kabine getiriliyor. Antrasit renkli kaplama, açık mavi ve metalik parlaklığın yumuşaklığını dengelemek için çağdaş güç ve derinlik getiriyor. Ahşap, alt kabin ve taban alanına, tekrar 55 derecede ahşap gövde formlarını anımsatan, her iki taraftan bakıldığında tek tip bir görünüm sağlayan orta hatta harika bir formda eşleşecek formda uygulanıyor.

Araca ismini veren Boat Tail tesirini ise art kısımda epey sıra dışı bir mühendislikle görebiliyoruz. Bir düğmeye basıldığında kelebe halinde açılan geriye yerleştirilmiş özel kısım, içerisinde bir ağırlama paketiyle karşımıza çıkıyor. 15 derecelik hassas bir açıyla yükselen bu kısım büsbütün açıldığında bir balığın kuyruğunun formunu alıyor ve içerisinden açık havada yemek için gerekli herşeyin bulunduğu bir sandık yükseliyor.

Sandık, gerçek bir Rolls-Royce açık havada yemek tecrübesi için eksiksiz donanımlarla donatılmış; bir tarafı aperatiflere adanmış, başkası ise Paris’te Christofle tarafından yapılan “Boat Tail” ismiyle oyulmuş çatal bıçak kadrosuyla tamamlanmış mutfakla sahibini karşılıyor. Müşterilerin en sevdiği Armand de Brignac şampanya şaraplarını barındırmak için de çift buzdolabı geliştirilmiş.

Çağdaş Rolls-Royce motorlu araçların klasik bir tasarım öğesi, mümkün makus hava şartlarının öngörüldüğü formda kapılara Rolls-Royce şemsiyelerin yerleştirilmesidir. Boat Tail’de bir adım daha ileriye gidilerek, art orta çizginin altına açık hava yemek keyfini kesintisiz sürdürmek maksadıyla bir şemsiye yerleştirilmiş. Teleskopik bir hareketle açılan şemsiyeyle birlikte şık bir formda dönen kokteyl masaları, her iki tarafa hakikat açılıyor ve aşağıda farklı ayrı konumlanmış iki son derece çağdaş minimalist tabureye erişim sağlıyor. Rolls-Royce tarafından tasarlanan ve İtalyan mobilya üreticisi Promemoria tarafından yaratılan ince çizgili tabureler, arabanın dış kısmında bulunan tıpkı teknik elyaftan oluşturulmuş.

Tüm bu geliştirmelere birlikte modelde 1813 yeni ve büsbütün ısmarlama kesim kullanılmış. Arabanın ardındaki özel ünite için beş elektronik denetim ünitesi (ECU) oluşturulmuş. Bu ortada iç sıcaklığı dağıtmak için Ağırlama Paketi’nin alt kısmına iki fan monte edilmişt. Boat Tail’in ağırlama süitinin her iklim şartında muvaffakiyetle kullanılabilmesini sağlamak için sistem, 80 santigrat derece ve -20 santigrat aralığında her derecede titiz ve başarılı bir biçimde test edilmiş.

Kaynak: Carmedya.com