Dünyaya ve kainata bakış açımız kökten değişebilir

Uzay araştırmalarının birinci başladığı vakitlerden beri bilim insanları, insan hayatına uygun olabilecek öbür gezegenler ve aylar arıyorlar. Lakin birçok bizim için çok güç şartlar sunuyor. Merkür ve Venüs üzere gezegenlerde sıcaklık, atmosfer yapısı ve radyasyon insan ömrünü imkânsız kılıyor. Meğer NASA’nın bilim insanlarından Dr. James Green’e nazaran Marslıların küçük bir yardımı ile sıkıntılar çözülebilir

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) baş bilim adamı Dr. James Green, Mars üzere başka Güneş Sistemi gezegenlerinde ömrün keşfedilmesinin, gelecekte astronotların Güneş sisteminin başka gezegenlerinde yaşayabilmeleri için yapılacak genetik mühendisliği çalışmalarına katkıda bulunabileceğine inanıyor.

Bilim adamına nazaran bu keşif, Dünya’dan büsbütün farklı bir ortamda gelişen hayatı incelemek ve hayatta kalmak için nasıl düzenekler geliştirdiklerini anlamak bilim için çığır açıcı bir ilerleme olacak.

“Eğer bunu (Dünya dışı ömrün gizemlerini) çözebilirsek, DNA yapımızı dış ortamlara nazaran değiştirebilecek bilgi – birikime sahip olabiliriz. Tahminen de başka ömür formlarının yaptığı yeni değişiklikleri kullanarak yaşayabilme ve büyüyebilme kavramını geliştirebilirsek, o vakit Galaksinin istediğimiz rastgele bir yerine gidebiliriz, yani bu her kapıyı açar! “ifadelerini kullandı.

Güneş Sisteminde yapılacak bir dünya dışı hayat keşfinin mikrobiyal düzeyde bile olsa, bu keşfin insanlığın dünya görüşünü temelden değiştireceğini söyledi.

“Dediğim üzere, mikrobiyal hayat, güneş sistemimizde keşfedilebilecek en mümkün şey yani güneş sisteminde bir ömür keşfedilecekse bu yüksek ihtimalle mikrobiyal düzeyde olacaktır. Ama güneş sistemimizin dışında bulabileceğimiz akıllı hayat hakikaten çok çığır açıcı olabilir. Her ne kadar aralıklar insan kavrayışının çok ötesinde olsa bile, zeki varlıkların orada olduğunu bilmeniz ve hatta uzaktan bağlantıya geçmek bile birçok geniş kapsamlı şey üzerinde büyük bir tesire sahip olacaktır.”dedi.