e-ticaretteki artış ambalaj talebini artırdı

Sarıbekir, dünyada ortalama yüzde 3 büyüyen ambalaj endüstrisinin Türkiye’de 2015-2019’da hacim olarak yılda ortalama yüzde 5 büyüdüğünü belirtti.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde Avrupa’da üretim çarklarının durduğunu hatırlatan Sarıbekir, Türkiye endüstrisi ise bu devirde virüse karşı tüm tedbirlerini alarak üretmeye devam ettiğini vurguladı.

2021 yılında ambalaj bölümünün ihracat odaklı düşünmeye ve alternatif pazarları keşfetmeye orta vermeden devam edeceğini tabir eden Sarıbekir, şöyle konuştu:

“Çok geniş coğrafyaya ihracat yapan bir bölüm olarak fiyat kalite istikrarına sahip olmamızın ve ülkemizin jeopolitik pozisyonundan dolayı de lojistik istikametinden avantajımızın salgın ile birlikte öne çıktığını ve yakalanan bu fırsatların salgın sonrasında da devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Dünyadan Türkiye’ye yanlışsız bir talep kayması var ve bu doğrultuda bu yıl 5 milyar dolar ihracatı yakalayacağımızı öngörüyoruz. Daha çok ülkeye ambalaj satmayı, pazar sayımızı artırarak ürettiğimizin en az yarısını ihraç etmeyi hedefliyoruz. Ticaret Bakanlığımızın global iktisattaki ve siyasi konjonktürdeki gelişmeler çerçevesinde belirlediği ve desteklediği ülkeleri dal olarak biz de öncelik kabul ediyoruz. Yakın coğrafya, Batı Avrupa ve İngiltere her vakit öncelik verdiğimiz ve ihracatımızı artırmak istediğimiz pazarlar.”

“Kovid-19 salgını ile ambalajın ehemmiyeti anlaşıldı”

Zeki Sarıbekir, Türkiye’de kişi başı ambalaj tüketiminin son 15 yılda 2 kat artarak 270 dolara ulaştığına dikkati çekerek, “120 dolar olan dünya ortalamasının çok üzerindeyiz. Bu sayı Kuzey Amerika ve Kanada’da 440 dolar iken Batı Avrupa’da 365 dolar. Sayının en yüksek olduğu ülke ise 516 dolar ile Japonya. Maksadımız 2023’te ülkemizdeki kişi başı ambalaj tüketimini 380 dolar düzeyine ulaştırmak.” sözlerini kullandı.

Salgının birçok hususa bakış açısını ve iş yapış formlarını derinden etkilediğini belirten Sarıbekir, şunları kaydetti:

“Salgın sebebiyle konutlarımızda kaldığımız süreçte, e-ticarette gözle görülür bir artış yaşandı. Artan talep ve yeni katılan firmalarla ambalaj gereksinimi arttı. Bu durum satışlarımıza olumlu yansıdı. e-ticaret arttıkça daha çok ambalaja muhtaçlık duyulacak. Zira e-ticarette eser güzel bir formda ambalajlanmalı ve inançlı bir biçimde tüketiciye gitmeli. Bu nedenle gelecek yıllarda perakende kesimleri için ambalajın değerinin daha da artacağına inanıyoruz. Dünyayı tesiri altına alan Kovid-19 salgını ile ambalajın ne kadar kıymetli ve gerekli olduğu bir sefer daha anlaşılmış oldu. Ambalaj eserlerin hijyenik kalmasını sağladığı üzere ambalaj olmadan eserler satılamaz ve sevk edilemez.

Her vakit söylediğimiz üzere satın aldığınız eserin ambalajı, onun garantisidir ve her eser ambalaja girmeli. Ambalajın üzerindeki etikette içerdiği eserin besin bedeli, eserin ölçüsü, son tüketim tarihi, üretici adres bilgileri; yani eserin muhteviyatı ve nerede ve kim tarafından üretildiğini içeren tüm bilgiler bulunur. İnsan sıhhatini çevresel risklerden uzak tutan ve koruyan ambalajlı besinlerin değeri bu periyotta bir sefer daha ortaya çıktı ve salgın sürecinde ambalajsız eserlerden ambalajlı eserlere yanlışsız büyük bir geçiş oldu.”

“Ambalajlar çöp değildir, bilakis iktisat yaratan malzemelerdir”

ASD Lideri Sarıbekir, dünya artık eskisi üzere olmayacağını lisana getirerek, dal olarak geri dönüşüm ve sürdürülebilirliğe, teknolojiye, kaliteye ve eser çeşitliliğine kıymet vererek çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

İktisada ve etrafa katkıda bulunmak için ambalajın geri dönüşümünün hayli değerli olduğunu vurgulayan Sarıbekir, “Ambalajlar çöp değildir, bilakis iktisat yaratan gereçlerdir. Ambalaj üretiminde iki değerli nokta büyük kıymet taşıyor: ‘Sürdürülebilirlik’ ve ‘Çevre’. Bilhassa sürdürülebilirlik çerçevesinde dünya sıfır atık idaresine odaklanmış durumda. Döngüsel iktisada katkının ve sıfır atık yaklaşımının devamı için geri dönüşüm en değerli yapı taşıdır. Ambalaj atığının geri dönüşümüyle ülkemiz iktisadına ve etrafa katkıda bulunuruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak kendilerinin karbonsuz iktisada geçiş sürecini yakından takip edeceklerini belirterek, üzerlerine düşenleri yerine getirerek ellerinden gelen dayanağı kesime sunmayı sürdüreceklerini kaydetti.

Ambalaj dalında orta eleman ve teknik işçi ıstırabı yaşandığını aktaran Sarıbekir, “Burada da meslek liselerini desteklememiz gerektiğine inanıyoruz. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ‘Meslek Lisesi memleket meselesi’ diyerek mevzuya dikkati çektiği üzere, yetişmiş eleman sıkıntımızı çözebilmek için kesim içerisinde yer alan her işletmemiz elini taşın altına koyarak hareket etmeli.” tabirlerini kullandı.