Ekonomistler Verileri Görünce Şok Oldu! Cari Açığın Durdurulamaz Yükselişi Neyin Habercisi?

İktisat, gözlerdeki ışıltı olduğu kadar sayısal da bir iştir!

Sayılar bazen yüksek bazen düşük olmalıdır ki işler yolunda gitsin, gelir eşit dağılsın, gözler ışıldasın.

Yüksek olması gerekenler gelir tarafı olurken, enflasyon, kur, faiz üzere bilgilerin düşük olması gerekir lakin enflasyon faiz kur münasebetine burada girmiyoruz ki o sıkıntı çok derin! Lakin konudan bağımsız değil!

Bugün açıklanan datalarda işlerin pek yolunda gitmediğini görüyoruz. Nasıl mı?  Evvel yorumlara bakalım sonra açıklayalım!

Dış ticaret istikrarında paranızın pahasının de istikrarı önemlidir! Çok bedelli olan bir kurda ihracatınız hasar görebilir. Halbuki bilgilerde ihracatımız rekorlar kırıyor! Pekala ya ithalat?

O da durur mu? Rekor orda da var! Bu ödemeler istikrarı nasıl açık versin öteki türlü?

Onedio’ya açıklama yapan @ahmetbeyefendi verileri titizlikle izleyen bir uzman olduğundan, cari açığa ve net kusur noksan kısmına dikkat çekerek, kurdaki yükselişte rekabetçi kurun altını çiziyor!

Cari açıkta aylık 7,11 milyar dolar, yıllıklandırılmış 20,22 milyar dolar olan sayılarda bunun dolar/TL kurunun 14 ortalama ile olmasının da dertli olduğunu belirtti. ‘Kurun rekabetçi olması için 17-18 olması mı gerekiyor?’ sorusu ile devam ederken bunu iç dinamiklerde yaratacağı düşünce ise öbür soru işareti oluyor!

twitter.com

‘Tüm bunlar bize ne anlatıyor?’ kısmına geldik! Yani ‘burası çok önemli!’

Sanayi, ciro ve perakende dataları bölümlerde yavaşlamaları gösteriyor. Yani 2021’de yüzde 11 büyüyen Türkiye’nin büyümesine ket vurabilecek daralmalar bunlar. 

Doğal tek aylık bilgilerle kanıya varmıyoruz lakin görünen grafik de ekonomist istemiyor!

Öncelikle piyasa iştirakçileri anketi 50 uzmanın katıldığı beklentiler olurken, bu bilgilerde enflasyonda ve dolarda beklentiler gittikçe kötüleşiyor. Bu ay büyüme tarafında da beklentinin gerçekleşenlerden uzaklaştığı görülüyor.

Dün gelen işsizlik bilgileri sonrasında görüştüğümüz uzmanlar bu sayıların şubat ve mart aylarında yükselişe geçebileceğini beklerken, Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye turizmine olacak tesirinin bu alanda da kendini göstereceğini belirtmişilerdi. 

Büsbütün ekonomik bağlamda kalarak; Rusya-Ukrayna ile olan münasebetlerimiz, AB tarafında bu savaşın tesirleri ile şekillenecek münasebetlerimiz, Fed Lideri Powell’ın faiz artırımından geri adım atmayacağını açıklaması ile olan bağlarımız derken, ekonomistlerin tahminen de en karamsar olduğu süreçlerden birini yaşıyoruz. 

Enflasyonda henüz pik görülmemişken, turizme bağlanan umutları Putin bombalarken, Powell vaktiyle süreksiz dediği enflasyonu gözümüze sokarken, petrol depoları yakarken, bu yazıyı yazarken dolar/TL 15 sonuna dayanırken, Türkiye iktisadı içeride her şey rayında gitse dahi etkilenmesi çok büyük mümkünlük olan bu durumlar harici bir de kendi kırılganlıklarını yaratması ile mevsim bahar olunca iktisat gönüle pek dolmayacak üzere görünüyor.