Engelli Kadın, Nakışı Üretime Dönüştürdü

BALIKESİR’de çocuk felci geçirdiği için sol elini kullanamaz hale gelen lakin pürüzüne karşın hayata tutunan Cemile Karasu (63), merak sardığı nakışı üretime dönüştürdü. Tek eli ile çantaya üretmeye başlayan, 42 yaşında da kanseri yendiğini anlatan Karasu, Engellilere en büyük mesajım; yürüsünler, onları tutan bir şey yok dedi.

Susurluk ilçesinde oturan Cemile Karasu, 2 yaşında geçirdiği çocuk felci sonrası tedavi olmaya başladı. Tedavi sonrası sol elini kullanamaz hale gelen Karasu, 18 yaşında nakışa merak saldı. Tek eli ile yaptığı nakışı ilerletip, pürüzüne karşın hayata tutunan Karasu, 42 yaşında da göğüs kanseri oldu. Bu süreci 6 ayda atlatıp, kanseri yenen 2 çocuk annesi Karasu, artık gittiği atölyede hem çanta yapıyor hem de öteki bayanlara örnek oluyor.

‘ÇOK HOŞ, OLAĞANÜSTÜ GİDİYOR’

Susurluk Belediyesi Ömür Üreten Bayanlar Gelişim Atölyesi’ne giden Cemile Karasu, 3 ay evvel bu kursa başladım. Kursa başlamadan 3 ay evvel de çanta üretmeye başladım. Kendi kendime yapıyordum. Görümcem ile yapıyorduk. Bu kursa başlayınca işlerim daha da hızlandı. Artık maddiyata döndü. 18 yaşından beri daima nakış yapıyorum. En büyük mani; beyindeki manidir. Buna çok inanan biriyim. Aslında çok büyük bir çaba ile emekli oldum. Sonra da bu türlü bir işe başladım. Çok hoş, şahane gidiyor. Çıkarı da hoş. Beşerler eserlerimi tercih ettikçe çok memnun oluyorum. Oğlum götürüp, satıyor dedi.

‘DOKTOR HASTASI’

Eşinin de kendisi üzere engelli olduğunu söyleyen Karasu, Eşim mahzurunu çok kompleks yapıyor. Çocuk felci geçirmiş. Ben de 2 yaşında çocuk felci geçirdim; ateşliyken yapılan iğne damarlarımda büzme yapmış. Tabip yanlışı. Çok büyük bir tedavi gördüm fakat bu kadar olabildim. O benim üzere değil; ben her şeye daha açığım. Engellilere en büyük mesajım; yürüsünler, onları tutan bir şey yok diye konuştu.

‘KANSERİ DE 6 AYDA ATLATTIM’

Çanta yapma sürecinin kendisi için terapi olduğunu anlatan Karasu, Bu işi hem maddiyat hem de başımı dağıtmak için yapıyorum. El işi aldığım vakit onu da yapabiliyorum. Yatak örtüsü, kanaviçe onu da yapıyorum. Benim için sıkıntı olmuyor; alışkınım. Hiçbir işte zorluk yaşamıyorum. 2 yaşında bu hastalığa yakalandım, 42 yaşında da göğüs kanserine yakalandım. Onu 6 ayda atlattım. Çok erken bir evreydi. Kemoterapi, radyoterapi bunları çok çabuk gördüm. 2 kez ameliyat yaşadım. Baştan biyopsi oldum sonra büyük ameliyata girdim. Sağ göğsümdeydi. Kendim ile çok barışık bir beşerim. Bunu hekimlerim da söyledi dedi.

‘ATÖLYEMİZİN DENİZ FENERİ’

Koordinatör Zeynep Özdek de Cemile Karasu’nun kurstaki başka bayanlara ve kendisine örnek olduğunu belirterek, Hakikaten çok yetenekli, her vakit gücü mükemmel. Bazen en küçük şeyde bile demoralize oluyoruz. Fakat Cemile Hanım da onu görmüyoruz. Tam aksisi çok motive, hayata karşı bir pürüzü yokmuşçasına çanta üretiyor. Atölyemizdeki öteki bayanlar olumlu manada çok fazlası ile etkileniyor. Kendimden örnek vereyim. Bazen çok küçük ayrıntılarda kaybolup, gereksiz yere kendimi üzen bir beşerim. Lakin bu biçim bir olaya şahit olduğumda; küçük şeylere takılmadan hayatın devam ettiğini, yılmamamız gerektiğini, pürüz sandığımız şeylerin aslında bizi daha çok güçlendirdiği üzere niyetleri sayesinde kendime hatırlatıyorum. Atölyemizin deniz feneri diyebiliriz diye konuştu. (DHA)