Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş, 2018 yılında Malatya İnönü Üniversitesi’nde temeli atılan ve imali tamamlanan İlahiyat Cami …
Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş, 2018 yılında Malatya İnönü Üniversitesi’nde temeli atılan ve imali tamamlanan İlahiyat Cami Kütüphanesi ve Camii’nin açılış merasimine katıldı. Yerleşkedeki cami açılışına, Erbaş’ın yanı sıra milletvekilleri, vali yardımcıları, belediye lider yardımcıları, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, öğretim vazifelileri ve öğrenciler katıldı. Programda konuşan Diyanet İşleri Lideri Erbaş, İnönü Üniversitesi’nin 80 vilayetten ve yurt dışından öğrencisinin bulunduğunu, üniversitelerin içerisinde mescitleri gördükçe sevindiğini söz ederek, “Yüreğimize bir sıcaklık iniyor. Onun yokluğunu çok çektik, 40 yıl camisiz üniversiteler oldu bu memlekette. Artık biz geçmişi, geçmişin kahırlarını konuşmak bize bir yarar vermez. Bugüne bakalım, geleceğe bakalım inşallah, istikbale bakalım. Bugün Elhamdülillah bütün üniversitelerimizde işte bu hoş cami üzere mescitlerimiz yükseliyor, birden fazla tamamlandı. Şu an prestijiyle tekrar de 30 civarında üniversitemizde tamamlanmak üzere mescitlerimiz var” dedi.
Bilhassa üniversitelerdeki mescitlerin mektep özelliğini taşıdığını da tabir eden Erbaş, “Sevgili Peygamberimizin Medine’yi Münevvere’ye geldiğinde birinci yaptığı işin mescit kurmak olduğunu biliyoruz. Mescid-i Nebevi kurulduktan sonra da Efendimizin birinci yaptığı iş mektebi kurmak oldu. İnşallah bu camimizde de binlerce öğrencimiz, hocamız ellerine kitap alacaklar, bir köşeye oturacaklar ve kitap müzakeresi yapacaklar. Bütün camilerimizin bu istikametinin öne çıkmasını istiyoruz. Şu anda ülkemizde 90 bin mescitte cami derslerimiz var. Salgından evvel epey artmıştı, şu an dijital ortamda yapmaya çalışıyoruz. Ayasofya Camii’nde Kur’an-ı Kerim dersi veriyoruz. Şu anda esasen İstanbul’daki pek yok camimiz de bu dersler devam ediyor, bu istikametli öne çıkarmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Erbaş, şöyle devam etti:
“Ben imamlarımıza diyorum ki; sizin muallimlik göreviniz, yani öğretmenlik öğreticilik vasfınız mescitte namaz kıldırma vasfınızın önüne geçmeli. Avrupa’nın bugün fen bilimlerinde kullandığı birtakım kavramları şöyle tahlil ettiğinizde, kesinlikle bir İslam alimine kadar gidiyor. 11’inci yüzyılda bütün dünya Biruni yılı olarak kabul gördü. Yani ilim tarihimizi her üniversitemizde, her kısımda ders olarak okutmamız lazım. Mesela tıp fakültesinden bir öğrenci ilahiyat fakültesinden Kuran-ı Kerim dersini seçebilsin. Ya da kendisine çok yakın bulduğu bir dersi seçebilsin. Ya da ilahiyat fakültesinden bir öğrenci hukuk fakültesinden bir ders seçebilsin üzere. Bu türlü bir ders havuzu interdisipliner metot dediğimiz bu. Yani öğrencilerin istediği fakülteden istediği dersi seçebilme imkânı üzere. Bu biçimde bizim de ilim geleceğimizde farklı branşların ortasına kalın duvarlar örmeden farklı alanlarda öğrencileri bilgi sahibi yapmaya yönelik bir metot.”
Konuşmaların akabinde kurdele bölümü ile birlikte hizmete giren camiyi gezen Erbaş, cuma hutbesi verdi.
