Erdoğan’ın köylüsünden çay isyanı: Bizi bitirdiniz

Serkan ALAN / SÖZCÜ TV Ankara Haber Editörü

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi, Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Dumankaya köyünden “yarıcı” Ayhan İbuk açıklanan çay fiyatlarına isyan etti. Tarlaları temizleme ve bakımını yapma karşılığı para kazanan yarıcı İbuk, “Söz verdiğimiz, aldığımız tarlaların içinden çıkamıyoruz” dedi.

Memleketlisi Erdoğan’ın babası ile kendi babasının arkadaş olduğunu, Erdoğan’a “Tayyip Amca” diye seslendiklerini belirten İbuk, “Bu seneye kadar sorun yoktu Bu sene inanılmaz sorun var çıkamıyoruz işin içinden” diye konuştu. İbuk kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ben Tayyip amcaya şunu söylemek isterim. Biz hakikaten güç durumdayız. Rizeliler sıkıntı durumda. Biz bu sene kendimiz çay içemiyoruz. Çalışanlar evvelce bu kadar çok para istemiyorlardı. Ayda bir öderdik paralarını, artık bugün vermezsen yarın gelmiyor. Bize verilen fiyat bizi bitirdi, bitirdi. Ne gidebiliyoruz ne iş yapabiliyoruz. Bu fiyat Rizeliyi bitirdi, bittik.”

(Ayhan İbuk)

“KABUL ETMİYORUZ BU RAKAMI”

Çay üreticisi Şerafettin Bilgi, çaydaki birinci sorunun ekonomik sıkıntılar olduğunu söyledi. Belirlenen fiyatın emeklerinin karşılığı olmadığını, mazot ve gübre fiyatıyla başa çıkamadıklarını söyleyen Bilgi, “Çay taban fiyatı enflasyon kıymetini verseydi tekrar bize bir şey kalmayacaktı zira enflasyon bizden evvel gidiyor.  O yüzden kâfi değil kabul etmiyoruz bu rakamı” dedi.

Çay üreticilerinin para etmediği için eserini bahçede bıraktığını, çay alanlarının ormana dönüştüğünü söz eden Bilgi, “Biz bu çayı toplamak zorundayız, atadan kalan alanları orman olmasın diye. Çay bizim için geçmişte gelir getiren bir şeydi, artık hobi olarak yaptığımız bir şeye döndü” diye konuştu.

(Şerafettin Bilgi)

“NEREDE BENİM EMEĞİM?”

Artan maliyetlerin çay üreticisini mağdur ettiğini insanların baba ocaklarına çay ziyan olmasın diye geri gelip kendi imkanlarıyla toplamaya çalıştığını belirten Emine Kaya, “Baba yerine sahip çıkmaya çalışıyoruz. Orman olur bırakırsak. Baba ocağı yitip gitsin istemeyiz. Ben Balıkesir’den geldim kız kardeşim İstanbul’dan geldi. Hani mecbur yapıyoruz” dedi.

(Emine Kaya)

Çay fiyatının 19 lira olarak belirlenmesine reaksiyon gösteren Kaya, “Biz bırak kâr etmeyi cebimizden bile veriyoruz. 16,5 verdiler o hiç kurtarmıyor. 2 lira da destekleme. 8 ay sonra verilecekmiş. İstekli yapmıyorsun bu işi” dedi ve kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Hevesli değilsin kârı yok. Gübresi mazotu ekstradan taşıma parası derken bize bir şey kalmıyor. Bugün arkadaşlarım geldi 7-8 kişi. Bir an evvel bitirip yevmiye vermeyeyim diye geldiler. Bu tarladan 16 bin liralık mahsul çıkacak diyelim, benim emekçiler olsa vereceğim yevmiye bu paraya yakın. Nerede bunun gübresi, mazotu, taşıması? Nerede benim emeğim?”

(Recep Demirtaş)

“GÜRCÜ PERSONEL BURAYA GELİP NE YAPSIN, PARASI BİZDEN DEĞERLİ”

Çayın fiyatının maliyetlerini karşılamaktan uzak olduğunu söyleyen çay üreticisi Recep Demirtaş ise  çalıştıracak emekçi de bulamadıklarını söyledi. Günlük bin 800 ile 2 bin lira ortasında değişen personel fiyatlarını karşılayamadıklarını söyleyen Demirtaş kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İşçi bulmak sorunu var. Gençlerimiz dışarıya çıktı. Evvelce Gürcüler geliyordu fakat paramızın kıymeti kaybolduğu için emekçi olarak gelmiyorlar. Bizim paramız onlarınkinden pahalıyken artık 100 TL 8,5- 9 Gürcü Lari’si ediyor. Bunu gören Gürcü personel buraya gelip ne yapsın? Parası bizden bedelli. Biz de kendimiz toplamaya çalışıyoruz.”

(Zeynep Kömürcü)

“AKP’YE OY VEREN OLARAK ÇOK ÜZÜLÜYORUM, HAK ETTİĞİMİZ KIYMETİ GÖRMÜYORUZ”

İşçi sorunu nedeniyle çay bahçede kalmasın diye gün gün arkadaşlarına çay toplamak için yardım edenlerden biri de Zeynep Kömürcü. Artan maliyetlerle başa çıkamadıklarını, hayat pahalılığının önüne geçilemediğini belirten Kömürcü, “İmece yöntemi çayımızı toplamak zorunda kalıyoruz” dedi.

Çayın gitgide kıymetini kaybettiğini, ilerleyen yıllarda toplayacak insan kalmayacağını belirten Kömürcü kelamlarına şöyle devam etti: 

“İnşallah umudumuz daha düzgün olması fakat sıkıntı. Ben bugüne kadar AKP’ye  oy veren birey olarak çok üzülüyorum zira hak ettiğimiz pahası iktidar tarafından görmüyoruz. İnşallah hak ettiğimiz bedeli görürüz.”