Erzurum’da hububatta yüzde 60 artış bekleniyor

Şehirde hayvancılık ve tarım kıymetli geçim kaynağı olarak faaliyet gösteriyor.

Erzurum’da, nüfusunun yüzde 45’i geçimini tarım ve hayvancılık bölümünden sağlıyor. Kent, büyükbaş ve küçükbaştaki toplam 1 milyon 760 bin hayvan, 133 bin arı kolonisi varlığıyla hayvancılıkta değerli bir pozisyonda bulunuyor.

Kentte, 350 bini işlenmiş 480 bin hektar tarım alanı bulunuyor. Erzurum’da, buğday, yem bitkisi, patates, ayçiçeği, şeker pancarı, fasulye, meyve ve zerzevat çiftçilerin kıymetli gelir kaynağını oluşturuyor.

AA’nın haberine nazaran, işlenen tarım alanlarının 250 bin 525 hektarı tarla bitkileri, 1952 hektarı meyve, 1093 hektarı zerzevat ve 96 bin 432 bin hektarı nadas alanlarından oluşuyor.

Hububat rekoltesinde yüzde 60 randıman artışı

Erzurum’da, hem devletin sağladığı dayanaklar hem de ilkbahar yağışlarıyla bu yıl hububat rekoltesinde yaklaşık yüzde 60 randıman artışı bekleniyor.

Sertifikalı tohum dayanağıyla yüksek randıman öngörülüyor

İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar, Erzurum’da şimdi hububat hasadın başlamadığını fakat geçen yıla oranla değerli artış beklediklerini söyledi.

Buğday hasadının ağustos ayının başı yapılacağını söz eden Akar, “Bu yıl çok şükür bilhassa yıl boyunca tesirli olan yağışlar sayesinde tüm ekim, kaba yem ve mera alanlarımızda çok yeterli sonuçlar bekliyoruz. Saha müşahedelerimiz ve tarla denetimlerimizde hiçbir aksiliğe rastlanmadı.” dedi.

Horasan bölgesinde çok az bir arpa hasadının yapıldığını lisana getiren Akar, ağustos ayında hububatta bereketli bir dönem beklediklerini bildirdi.

“Devlet ‘sen kâfi ki üret, ben alım garantisi veriyorum’ diyor”

Erzurum’da 1,5 milyon dekar hububat ekim alanının bulunduğunu kaydeden Akar, şöyle devam etti:

“Buğdayda geçen yıl yaklaşık 1 milyon dekar alanda 110 bin ton civarında verimimiz varken şu anda bu alanlarda en az 180 bin ton bandında bir rekolte bekliyoruz. Bilhassa hububat alanlarında yüzde 60’ın üzerinde randıman artışı bekliyoruz. Çiftçimiz kazandıkça, ziyan etmediği sürece ekimini yapar. Devlet ‘sen kâfi ki üret, ben alım garantisi veriyorum’ diyor. Çiftçiyi mağdur etmeyecek halde rastgele bir eseri alıp ona gerekli katkıyı sağladığını düşünüyorum.”

Tohum dayanağı verildi