ESKİŞEHİR – PTT emeklisi biriktirdiği “antika” telefonları müzede sergilemek istiyor

Eskişehir’de PTT memurluğundan emekli 72 yaşındaki Mahmut Altıbaş, biriktirdiği “antika” telefonları konutunun garajında koruma ediyor.

Altıbaş, en eskisi 126 yıllık İsveç üretimi bir telefon olan koleksiyonundaki modüllere gözü üzere bakıyor.

Özgünlüğünü bozmadan, arızalı telefonlardan elde ettiği modüllerle telefonların tamirini de yapan Altıbaş, bu bağlantı aracının yıllar içindeki gelişimini gözler önüne seren koleksiyonunu müzede sergilemek istiyor.

Mahmut Altıbaş, AA muhabirine, PTT’ye 1977’den itibaren yıllarca hizmet verdiğini söyledi.

Emekli olduktan sonra, bilhassa 1980-1995 yıllarında yaygın formda kullanılan jetonları, rozet, posta kutusu, postacı ve telgraf çantaları, santral, PTT’nin farklı kurumlara gönderdiği mektuplar üzere geçmişe ilişkin anıları da biriktirdiğini belirten Altıbaş, koleksiyonunun büyük kısmını antika telefonların oluşturduğunu anlattı.

PTT’de çalıştığı yıllardaki disiplinin, koleksiyoner olmasında kıymetli rol oynadığını vurgulayan Altıbaş, “İşimiz, tertipli ve nizamlı olmaktı. Koleksiyoncu olmanın da yolu nizamdan geçiyor. 2 bine yakın malzemesi garajımda koruma ediyorum ve neyin nerede olduğunu biliyorum. 1990 yılında PTT, çalışanlarına özel bir telefon üretti. Birinci telefonum buydu. Sonra merakım arttı ve koleksiyonum bu hale geldi.” dedi.

“10 bini aşkın puldan oluşan koleksiyonum da var”

Altıbaş, Kovid-19 salgını sürecinde meskende kaldığı devirde koleksiyonuyla daha fazla ilgilendiğini lisana getirdi.

PTT’de birinci mesai gününde işe başlama ikramı olarak kendisine pulu itinayla sakladığını aktaran Altıbaş, “Evimde 10 bini aşkın puldan oluşan koleksiyonum da var. Bu bir aşk, anlatılmaz yaşanır. Hayattayken koleksiyonumun müze olmasını istiyorum. Gençlerimizin irtibat araçlarına olan düşkünlüğü malum. Telefonun dünden bugüne nasıl bir değişim yaşadığını görmelerini isterim.” sözlerini kullandı.

Altıbaş, insanların merak duyduğu alanlarla ilgili birikim yapmasının ehemmiyetine dikkati çekti.

Koleksiyonundaki her modülün kendisini geçmişe götürdüğünü belirten Altıbaş, şöyle konuştu:

“1895 yılında, birinin konuştuğu, bağlantı kurduğu bir telefon var elimde. Bu çok heyecan verici. Aslında bu garajdaki her şeye birileri vaktinde dokundu. Vaktimin birçok onların bakımını yapmakla geçiyor. Bir şeyleri biriktirmek, beşere hem dinginlik veriyor hem de makus alışkanlıklardan uzak tutuyor. Yeterli bir arkadaş etrafım, âlâ bir eşim ve çocuklarım var. Aile olabilmeyi de geçmişe, anılara hürmet duymayı da bu sayede öğrendim. Aşığı olduğum kurumuma dair ne varsa biriktirmeye devam edeceğim.”

Kaynak: Anadolu Ajansı / Selçuk Kızıldağ