‘Faizsiz konut ve taşıt’ teklifi TBMM’de

AK Parti, faizsiz konut ve taşıt edindirmeyle ilgili tasarruf finansman şirketlerinin kontrol altına alınmasını içeren Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni, Meclis Başkanlığına sundu.

AK Parti Küme Başkanvekili Mehmet Muş, AA muhabirine, 23 unsurluk kanun teklifinin ayrıntılarını anlattı.

Piyasada faizsiz konut ve taşıt edindirmeyle ilgili şirketler bulunduğuna işaret eden Muş, “Tasarruf finansman şirketleri olarak bilinen yapılara yönelik bir düzenleme yapacağız.” dedi.

Tasarruf finansman şirketlerinin, birinci sefer 1991’de faaliyete başladıklarını lisana getiren Muş, “1990-1992’den bugüne aslında iki tane firmaydı lakin son periyotlarda bunların sayısında önemli bir artış gözlemliyoruz. Münasebetiyle kanun teklifimizle bu alanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından denetlenmesini öngörüyoruz.” dedi.

Muş, düzenlemeyle bu şirketlerin asgarî sermayesinin, 100 milyon lira olarak belirleneceğini söz ederek, “Şirketlerin yaptıkları kontratlara, BDDK tarafından getirilecek rasyolara nazaran, bu 100 milyon lira en az. Bu, kimi şirketler için 150 milyon lira da olabilir, 200 milyon lira da olabilir. Münasebetiyle bundan sonra bu yapılar, BDDK tarafından denetlenecek. Bunlar, BDDK’nin belirleyeceği rasyolara nazaran faaliyetlerini sürdürecek. O rasyolarda; likidite rasyosu, sermaye yeterlilik rasyosu, öz kaynak yeterlilik rasyosu var. Bu rasyolarla ilgili oranları tutturmak zorunda olacaklar.” diye konuştu.

“TASARRUF FİNANSMAN ŞİRKETLERİNE SIKI TAKİP”

BDDK’nin, bu hususta ayrıntılı bir yönetmelik çıkaracağını bildiren Muş, “Bu yönetmelikle buralar sıkı bir takibe alınmış olacak. Bu şirketlere tekrar bir muhasebe standardı getirilecek, birtakım yazılım düzenlemeleri getirilmiş olacak.” bilgisini paylaştı.

Bu şirketlerin, fon havuzunu ve operasyon için kullandıkları hesaplarını ayırmak zorunda olduğunu vurgulayan Muş, “Şirketler katiyetle bu fon havuzlarında topladıkları kaynağa dokunamayacaklar. Operasyonlar için aldıkları bir tertip bedeli, bunu farklı bir hesapta tutup bunu masraflar, karlar için kullanabilirler lakin vatandaşlardan topladıkları fona mutlaka dokunamayacaklar. Bunu faizsiz enstrümanlarla değerlendirebilecekler. Zira sistem faizsiz finansmana dayanıyor.” değerlendirmelerinde bulundu.

Muş, düzenlemeyle, bu şirketlerin yöneticilerinin ve şirket sahiplerinin, zimmet kabahati işlemesi durumunda 6 yıldan 12 yıla kadar mahpus cezası ve 5 bin güne kadar isimli para cezasına çarptırılabileceklerini ve bu zararın da tazminine gidilebileceğini açıkladı.

“FAALİYET MÜSAADESİ KURALI GETİRİLECEK”

Bu şirketlerin daha disipline ve öngörülebilir bir yapıya bürünmesini istediklerini lisana getiren Muş, şöyle konuştu:

“Burada bir geçiş süreci vereceğiz. Sermaye için 6 aylık bir mühlet öngörüyoruz. BDDK’ye bununla alakalı uzatma yetkisi vereceğiz. Bu sermayeyi karşılamalarını istiyoruz. Yeniden burada bundan sonra her kim bu alanda faaliyet gösterecekse BDDK’den katiyetle faaliyet müsaadesi almak zorunda. Faaliyet müsaadesi olmadan bir çalışma içine girenler mahpus cezasıyla cezalandırılacaklar. Mevcut şirketler de 1 ay içinde, önümüzdeki 6 aylık süreç içerisinde BDDK’nin yeni getirdiği yükümlülükleri karşılayabilme ismine bir plan sunacaklar. Bu plan dahilinde şu anda mevcut faaliyet gösteren faaliyet gösteren firmalar da BDDK tarafından verilecek müsaadeye tabi olacaklar. Müsaade almak zorundalar ki faaliyetlerine devam edebilsinler. Tek emelimiz, vatandaşımızın tasarruflarının daha teminatlı, daha öngörülebilir halde bu fonlarda toplanmasını ve vatandaşımızın buradaki fonlarla bir arada konut, konut sahibi olmasını sağlamaktır.”

Bu şirketlere, bir çerçeve çizileceğini, zira sayılarının çok fazla olduğunu ve her geçen gün de arttığını aktaran Muş, “Belli limitler, kıstaslar getirmemiz gerekiyor. Sermaye yapılarının güçlü olmasını dilek ediyoruz. Zira beşerler buraya parasını yatırıyor. Havuzda toplanan fonları birtakım şirketler kullanabiliyor. Bunun kullanılmasını istemiyoruz.” dedi.

“VATANDAŞLARIN BİR HAK KAYBI, ZİYANI OLUŞMASIN”

Tasarruf finansman şirketlerindeki sistemin işleyişine değinen Muş, şunları kaydetti:

“Vatandaşlardan bir fonda para toplanıyor. Sonra sırasıyla, çektikleri kuraya, belirli bir sıraya nazaran herkes belirlenen sayısı alıyor ve taksitini ödüyor. Münasebetiyle bu fon havuzuna katiyen firmalar tarafından müdahale edilmesini istemiyoruz ki burada ilerleyen süreçlerde vatandaşların bir hak kaybı, ziyanı oluşmasın. Bunlarda bu alanlarda düzenlemeler çok muğlak. Bunlar bu düzenlemeyle daha tarifli, öngörülebilir bir alana taşınmış olacak. Sermaye yeterlilikleri getirdiğimiz için de güçlü yapıların, firmaların bu alanda faaliyet göstermesinin aslında önü açılmış olacak. Güçlü firmaların, sermaye yapısı, mali bünyesi güçlü olan yapıların bu alanda kalmasını istiyoruz.”