Fanatik Yahudilerden Mescid-i Aksa’ya yeni baskın

Kudüs İslami Vakıflar Yönetiminden yapılan yazılı açıklamada, 120 fanatik Yahudi’nin Mescid-i Aksa’nın güneybatısındaki El-Meğaribe (Fas) Kapısı’ndan Harem-i Şerif’e baskın düzenlediği belirtildi.

Açıklamada, İsrail polisi müdafaasındaki kümenin, Harem-i Şerif’in avlularında dolaştıktan sonra kutsal mabetten ayrıldığını kaydedildi.

Musevilerin öğlenden sonra da Mescid-i Aksa’ya girişlerini sürdürmeleri bekleniyor.

Fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif’e düzenlediği bu çeşit baskınlar bölgede gerginliğin tırmanmasına neden oluyor.

3 HAFTA SONRA BİRİNCİ DEFA BASKIN DÜZENLEMİŞLERDİ

İsrail polisinin eşlik ettiği 253 fanatik Yahudi, yaklaşık 3 hafta ortadan sonra birinci kez 23 Mayıs Pazar günü Mescid-i Aksa’ya girmişti.

İsrail polisi, tansiyonun yükseldiği 4 Mayıs’tan itibaren Filistinlilerin direnişinden ötürü Aksa’ya giremeyen fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif’e girmesine müsaade vermişti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı ise İsrail polisinin müdafaasında fanatik Yahudilerin yine Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesini, abluka altındaki Gazze Şeridi’nde Hamas ve Filistin direnişi ile varılan ateşkesi güçlendirme uğraşlarının hafife alınması olarak değerlendirmişti.

İSRAİL’İN GAZZE TAARRUZLARI

İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne 10 Mayıs’ta başlattığı hücumlar, Hamas ile varılan ateşkes doğrultusunda 21 Mayıs’ta mahallî saatle 02.00’de sona ermişti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne düzenlediği taarruzlarda 254 Filistinli hayatını kaybetmiş, 120 binden fazla kişi de meskenlerinden olmuştu.

EGEMENLİK İHLAL EDİLİYOR

İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların birinci kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra Mescidi’nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, kelamda Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu argümanıyla hafriyat çalışmaları yapıyor ve Mescid-i Aksa’da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün ortasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına nazaran Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar Yönetiminin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, 2003’ten bu yana Yönetimin müsaadesi olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar Yönetimi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.