Fikirci Bey yazdı: KİMİN OLİGARKI DAHA BÜYÜK

Aşağıdaki başlıkların tamamı içinde bulunduğumuz nisan ayına ilişkin:

“Rus Oligark Deripaska’nın Yatı Türk Sularına Girdi” (İngiltere, Reuters,)

“Para Dolu Bavullar, Muhteşem Yatlar ve Kıyıda Konutlar… Ruslar Türkiye’ye Para Akıtıyor” (ABD, The Wall Street Journal)

“İstanbul… Kaçmayı Seçen Rusların Sığınağı, Putin yanlısı birtakım oligarkların yatlarını ve servetlerini Türkiye’ye getirdiği söyleniyor.” (Fransa, Le Figaro).

“[Türkiye] Moskova’ya yaptırım uygulamamakla kalmadı, (…) . Bu da yetmezmiş üzere Türk limanları, Batı’nın yaptırımlarının gerektirdiği el koyma süreçlerinden kaçmayı başaran Rus oligarkların lüks yatlarına açık durumda.” (Fransa, Milano)

“İsviçre’nin bile Rusya’ya karşı yaptırımları desteklediği bir periyotta Putin’in oligark dostlarının, harika yatlarını ve para dolu çantalarını koymak için Türkiye’yi kullanmaları Ankara için berbat bir manzara. (ABD, Bloomberg,)

Göreceğiniz üzere bir “oligark” çirkinlemesidir gidiyor.

“Putin’in oligark dostları”, “Para dolu çantalar” “Lüks yatlar”

Tanımlamalara bakarsanız güya Ankara’da 3-5 kişinin okuduğu sol fanzinlerden alınmış üzere. Ancak değil, bunları yazan ülkeler bugün dünyadaki en güçlü 500 kişiyi barındıran ülkeler. Tam hesaplamadım ancak yalnızca Bill Gates, Elon Musk ve Mark Zürcherberg bir ortaya gelseler muhtemelen tüm Rus Oligarkları satın alırlar. Yani kimin oligarkı daha büyük hesaplamak güç değil.

Natürel bu türlü beşinci sınıf solculuk olur da bizim yerli solcular durur mu, onlarda yapıştırmış çabucak, “Rus oligarklar da nereden çıktı? Gelmesinler! Türkiye’nin gereğince oligarkı var zaten…”

Bir Alman gazetesi de çabucak haber yapmış bunu:

“Erdoğan’ın Türk Oligarklar Sorunu” (Almanya, Augsburger Allgemeine)

Anladınız aba altından gösterilen sopayı, biz Rus oligarklara yaptırım uyguluyoruz, gerekirse sizinkilere de uygularız.

Ne günlere kaldık “bağzı” zenginlere de rahat yok bu dünyada. Bu nasıl emperyalizm? Varlıklı dövüyor. Paralarını bloke ediyor, yatlarına el koyuyor.

Bu insanları neyle suçluyorsunuz? Terörizmle mi? Cinayetle mi? Milletlerarası komplolarla mı? Hiçbiri. Putin’i desteklemekle… Bu türlü bir kabahat var mı? Onlara yaptırım uyguluyorlarmış… E, bize ne? Biz uygulamıyoruz. Bizi Rusya ve Ukrayna’ya turizm nedeni ile bağımlı olmakla, bu nedenle taraf tutmamakla, daha doğrusu onların tarafında olmamakla suçluyorlar. Yeterli de siz güya yaptırım uyguluyorsunuz fakat her gün yarım milyar dolar doğal gaz faturasını da “seve seve” Rusya’ya ödüyorsunuz. Biz taraf tutuyoruz, barıştan yana taraf tutuyoruz. Siz de tutsaydınız bu savaş hiç başlamayabilirdi.

Kuşkusuz yaptırım uygulanan yalnızca oligarklar değil, sıradan Ruslara da uygulanıyor. Kredi kartları geçmiyor, dolar, euro alamıyorlar vb.

Neyse ki çok süratli hareket eden bir yürütmemiz var. Turizm döneminin açılmaya başladığı şu günlerde Türk Hava Yolları, Rus para ünitesi ruble ile bilet satış süreçlerine tekrar başladı. Biliyorsunuz Rusya-Ukrayna krizinin başlamasından sonra ruble ile süreçleri askıya almıştık, artık rublenin tekrar toparlanarak istikrar kazanmasıyla rubleyle bilet satış sürecinin tekrar başladık. Ayrıyeten Rusya’ya ek charter seferleri başlatıyoruz.

İşte ben buna süratli hareket etmek derim.

Ukrayna ve Rus oligarklar küçük fotoğraf. Asıl büyük fotoğraf yeni dünya sistemi dedikleri şey. (Her yüz yılda bir yenisini icat ederler) O tertip de; artık dünyanın çokuluslu şirketlerin isteğine nazaran yine düzenlenmesi; ABD dâhil ortada gerçek bir coğrafik merkezin kalmaması; birinci ve üçüncü dünya kavramının bitip her yerin ikinci dünya olması, yani o solcuların çok sevdiği “merkez-çevre” ayrımının anlamsızlaşması; sanayi proletaryasının solcuların yüklediği “dünyayı kurtarma” vazifesinden feragat etmesi, zira artık herkesin bir formda proleter haline gelmesi; hizmet dalının, bilhassa de bağlantı dalının maddi üretimle iç içe geçerek üretim içinde baskın hale gelmesi olarak özetlenebilir. Bu süreç şimdi oturmamış bir süreç ve şimdilik hengame bu çokuluslu küreselciler ile ulus-devletlerarasında geçiyor üzere görünüyor. Ancak çok ulusluların başındaki harita bizdekine benzemiyor, onların güç sınırları, ticaret yolları haritaları var ve o yollar kendi denetimlerinde olacak. Yollarına çıkan dolar milyarderi bile olsa fark etmez, ezip geçecekler. Ulus devletlere gelince, onlar da direneceklerse ulusal renklerinin yanında bir dayanışmaya gitseler güzel olacak ki dünya beşten büyük olsun.

Ha, size bir de daha berbat haber. Bu “yeni dünya düzeninde” artık savaş hiç bitmeyecek. Evvelce savaş istisna iken, artık esas olacak. Lakin o denli eskisi üzere ulusal sonlarda başlayıp iki devletin birbirine girdiği savaşlar değil. Zira küreselciler dünyadaki tek yasama, yürütme ve yargı gücünün kendilerine ilişkin olduğunu argüman ediyorlar, yani onlara nazaran “egemenlik kayıtsız kuralsız küreselcilerin”. Kuralları koyuyorlar (yasama) uyguluyorlar (yürütme), uymayana da yaptırımı, yetmezse bombaları dayayıp uygulatıyorlar (yargı). Dolayısı ile dünyanın rastgele bir yerine askeri müdahale etmek onlar için savaş değil, polisiye bir durum. Güya art sokaklarında arbede çıkmış da ona müdahale ediyorlar.

Düşünsenize, bir de ülkenizde iktidara bunların yerli temsilcileri geliyor…

Nasıldı o laf? “Tehlikenin farkında mısınız?”

@kalemciler