Avrupa, Partizan, Cedevita, Andorra üzere grupları devirerek ismini finale yazdıran Frutti Extra Bursaspor’un muvaffakiyetini konuşurken, coach Dusan Alimpijevic de Eurocup’ta yılın coachu seçildi. Bu mükafatı kazanan en genç antrenör olarak da tarihe geçen başarılı çalıştırıcı, yaşadıkları harika dönemi ve Virtus Bologna ile oynanacak final maçı öncesinde beklentilerini, MİLLİYET için lisana getirdi.
‘Öncelikle bu genç coach olayının uzun yıllar sürebileceğini düşünüyorum’ diyerek kelama başlayan Sırp çalıştırıcı, Sırbistan’da antrenörlüğe başladığımda da ligin en genç coachu idim. Sanırım bu uzun bir vakit, yaşlanana kadar bu türlü devam edecek. Basketbol bir ekip sporu. Bu üzere mükafatların kadro başarısı ile gelebileceğini düşünüyorum. Çok uygun çalışan, gerimde ya da gölgemde değil, benimle tıpkı çizgide olan, çok başarılı bir teknik gruba sahibim. Ve ne yazık ki onlara ödül verilmiyor. Lakin olsa, onların da kazanacağına eminim. Bunun yanında çok uygun iş çıkaran bir idari takıma sahibiz. Onların fikirleri ve inancı de bu noktaya gelmemde çok kıymetliydi. Bu mükafatı almamdaki en büyük hisse olağan ki oyuncularındır” dedi.
10 adım birden attık Frutti Extra Bursaspor ile 3 yıllık kontratının olduğunu söz eden Alimpijevic, “İlk yılda birtakım gayeler koyduk. Frutti Extra’nın sponsorluğu ile daha önemli maksatlar koyduk. Çok daha önemli bir tertip haline geldik. Birinci planladığımıza nazaran, yalnızca 1 yıl içinde 1-2 adım değil, 10 adım attığımızı söyleyebilirim. Bu noktada en değerli gayemiz, kendi ayakları üzerinde durabilen, finansal manada da kendine yetebilen istikrarlı bir kulüp olma tarafındaydı. Bu açıdan da istikrarlı bir formda maksada gerçek yürüdüğümüzü söyleyebilirim. Bundan 1-2 yıl evvel Bursa dendiğinde basketbolda akla yalnızca Tofaş gelirdi. Artık Frutti Extra Bursaspor ve Tofaş geliyor. Bu da bizim için çok önemli” diye konuştu.
Bakışımız değişti Bu dönem basamakları çok süratli çıktıklarını hatırlatan 36 yaşındaki çalıştırıcı, “Geçen yılı bitirdiğimizde, kulüp idaresi ile görüştüğümüzde, gaye büyütmemiz gerektiğini, kümede kalmak değil, Play-Off’u kovalayan bir grup olmamız gerektiği konusunda görüş birliğine vardık. Bu sene en kıymetli şey, bakış açımızı değiştirmiş olmamızdı. Örneğin Fenerbahçe BEKO’yu yendik… Bu da kanılarımızı farklılaştırma, büyük düşünebilme bahtı tanıdı bize” diyerek gelişimlerinin kaynağını açıkladı.
Her şey eşit demektir Virtus Bologna üzere yıldızlar topluluğu bir takım ile oynayacakları finali de yorumlayan Sırp çalıştıcırı, şu tabirleri kullandı: Bizi finale getirene kadarki oyunumuzla kendimizi kanıtladığımızı düşünüyorum. Fakat doğal ki her maçın hazırlığı farklıdır. Bu bakımdan onlarla dönem içinde oynadığımız maçlardan farklı bir hazırlığımız olacak. Zira onlar da birebir grup değiller. Takımlarına Hackett ve Shengelia üzere oyuncuları eklediler. Şu anda bile yalnızca Euroleague düzeyinde değil, orada birinci 8 içinde yer alabilecek bir takıma sahipler. Biz, orada oynadığımız maçta dayanılmaz bir çaba göstermiştik. Kadromuzdaki 12 oyuncumuzun da katkı verdiği bir maçla başa baş bir oyun ortaya koymuştuk. Artık Shengelia ve Hackett’ı da takımlarına dahil ederek, karşılarına çıkacak tüm aksiliklere karşı adeta bir kalkan oluşturdular. Lakin şu asla unutulmamalı. Alanda maçlar 5’e 5 oynanıyor. Münasebetiyle 5’e 5 oynandığında her şey eşit demektir
İçlerindeki cevher çıktı Allerik Freeman’ın ayrılığı sonrası ekip olarak bu büyük kaybı hissetmeden yola devam ettiniz. Bunu nasıl başardınız? “Freeman çok düzgün bir oyuncu. Son derece skorer ve gruba çok büyük katkı sağlayan bir oyuncuydu. Natürel çok top kullanıyordu ve bu da onun çok kaliteli ve skorer bir oyuncu olmasından kaynaklanıyordu ve çok olağandı. O bu türlü bir oyuncuydu. Bu imgede gruptaki öbür oyuncular onun gölgesinde kalıyordu. Fakat bunu berbat manada söylemiyorum. Onun CSKA Moskova’ya transferi sonrası ekipteki öteki isimler ön plana çıkmaya ve içlerindeki cevheri çıkarma fırsatı buldular. Kadro kimliğini ön plana çıkararak, daha çok savaşarak, topu çok yeterli çevirip paylaşarak bu değerli eksiği örtüleyip daha düzgün, savaşçı bir grup haline geldik. Olağan bu noktada oyuncularımızın alana koyduğu karakterin de özgüvenle çok değerli bir düzeye geldiğini göz arkası etmemeliyiz.”
– Onuralp Bitim’deki fevkalade gelişimi gözlemliyoruz. Buna yorumunuz nedir? “Benim niyetime nazaran yerli oyuncular her ülke ve o ülke gruplarının kalbi pozisyonundadır. Nerede vazife yapmış olursam olayım bu gerçeğin bilincindeyim. Ben bir yabancı antrenörüm. Ben bir gün buradan gideceğim. Lakin buradaki Türk oyuncular kalıcı. Bu ülke onların ülkesi. Onlar âlâ olduğunda ülkelerinde el üstünde tutulacaklarını bilmeliler. Ben daha evvel Rusya’da da çalıştım. Orada da grupta ön plana çıkabilecek Rus oyuncuları monte etmeye geliştirmeye efor gösterdim. Burada da birebir misyonu hayata geçirmeye çabalıyorum. Bu, Onuralp için de geçerli. Onlara güvenmeli ve sorumluluk vermeli. Ben buna inanıyorum. Natürel ki yanılgı yapacaklar. Kusurlar bu işin bir kesimi… Coach olarak bizler de, hakemler de yönetimciler de bu işin içindeki herkes yanlışlar yapabilir. Lakin kıymetli olan bu yanlışları görüp, farkedip, minimize edebilmek. Onuralp bu manada çok yol katetti. Ona itimadımızı boşa çıkarmıyor. Bu yalnızca bizim kulübümüz için değil, TBF ve hasebiyle Ulusal Kadro için de çok değerli.”
Tertip başarısı
İşi bilenler direksiyonda “Frutti Extra Bursaspor’u farklı kılan şey tertip açısından ileri görüşlü, donanımlı, işi bilen insanların direksiyonda olmaları. Kendilerini Bursaspor’a adamış olmaları büyük fedakarlık… Bizim en değerli gayelerimizden biri gelecekte Türk basketbolunda kelam sahibi olacak, Türk oyuncular yetiştirebilen bir kulüp olarak da sivrilmek. Sezer Sezgin, Nedim Yücel, Ömer Kızıl üzere figürler çok kıymetli. Beni bulan ve buraya getiren Nedim Yücel. Bana güvendi ve Bursaspor’da çalışmama imkan sağladı. Lider her vakit yanımızda. Tıpkı halde Ömer Kızıl da sponsorumuz olarak bize her türlü kolaylığı, konforu sağlıyorlar.
Çok yeniyiz lakin… Bundan kısa bir müddet evvel Belgrad’daydık. Yöneticilerimiz, sponsorumuz da oradaydı ve öteki kulüplerde işlerin nasıl ilerlediğini, ne üzere tesislere sahip olduklarını, neler yaptıklarını gözlemlemek istediklerini söylediler. Örneğin oradaki tesisleri gezerken gördükleri sıhhat odasını ve rehabilitasyon merkezini gördükten sonra sponsorumuz Ömer Kızıl’ın Bursa’ya döner dönmez tesislerimizdeki bir odayı yıkıp, sıhhat ve rehabilitasyon merkezine dönüştürdüğünü, gerekli tüm teçhizatı konumlandırdığını görmek çok hoştu. Yeniliğe çok açıklar ve daha da gelişmek için gayret gösterdiğimizi görmek farklı bir keyif.”
O ortam kolay değil Partizan’ı elemelerinin yılın sürprizlerinden birisi olarak görüldüğünü hatırlattığımız ve rakip grup taraftarının sesiyle idman yapmalarının bundaki tesirini sorduğumuz başarılı isim, “20 bin seyircinin olduğu bir tribün ortamında bulunmak o denli kolay bir iş değil. Hele bir de işin içinde Partizanlı taraftarlar varsa bu daha da güç. Bu bakımdan Sırbistan ve Türkiye’deki taraftarların başkalarından çok farklı tesiri olduğunu düşünüyorum. Elbette hazırlık sürecinde salonda bu seslerin yankılanıyor olmasının olumlu tesirlerini maçta yaşadık. Mental hazırlık manasında bize 100’de 100 tesiri olmasa da yararı oldu” yorumunu yaptı
Bursaspor’un yeri farklı Alimpijevic, Kızılyıldız’dan yetişen bir isim olarak Partizan’ı elemenin özel bir tabirinin olup olmadığı sorumuza ise “İş iştir. FMP’de çalışırken, Partizan’ı yarı finalde yendiğimizde de benden memnunu yoktu. Kızılyıldız’dayken Adriyatik Ligi’nde onları yendiğimizde hislerim farklı değildi. Bu işiniz alışılmış ki. Fakat işin içinde hisler varsa bu daha da kıymetli oluyor. Fakat Frutti Extra Bursaspor ile yaşadığım da bu… Burada dayanılmaz bir kimya oluşturduk. Bursaspor’un kalbimde başka bir yeri var. Yalnızca işim olduğu için söylemiyorum. Bursaspor’da farklı bir his hissediyorum. Burada özel bir kimyaya sahibiz. İdarecilerimiz, oyuncularımız, taraftarlarımızla birlikte çok farklı hisleri bir ortada yaşadığımızı düşünüyorum” cevabını verdi
