Geçtiğim ay Gazze’de yaşandığı ortaya çıkan olay duyan herkesin kanını dondurdu. İsrail askerlerinin zoruyla çalıştıkları hastaneyi bırakmak zorunda kalan sağlık personelleri, oksijen cihazına bağlı olan bebekleri İsraillilerin sözüne inanarak yalnız …
Geçtiğim ay Gazze’de yaşandığı ortaya çıkan olay duyan herkesin kanını dondurdu. İsrail askerlerinin zoruyla çalıştıkları hastaneyi bırakmak zorunda kalan sağlık personelleri, oksijen cihazına bağlı olan bebekleri İsraillilerin sözüne inanarak yalnız bıraktı. Bir süre sonra oksijensiz kalan bebeklerin çürümüş cesetleri bulundu…
7 Ekim’den bu yana devem eden ve onbinlerce kişinin öldüğü, yüzbinlerce insanın evinden olduğu İsrail Filistin savaşında acı bilanço her geçen gün hatta her geçen dakika artmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir haber ise savaşı ne kadar büyük acılar doğurduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanın, İsrail ve Hamas arasında varılan “insani ara” uzlaşısıyla durmasının ardından Gazze kentindeki Nasr Çocuk Hastanesine giriş yapılabildi.
Hastanenin çocuk yoğun bakım ünitesinde çok sayıda bebek ve çocuğun çürümüş cesetleri görüntülendi.
İsrail’in ağır bombardımanın ardından zorla tahliye ettirdiği hastanenin yoğun bakım ünitesinde çok sayıda bebek ve çocuk kalmıştı.
Gazze’deki ateşkes sürecinde Nasr Çocuk Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde bulunan çürümüş bebek cesetleriyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı.
Hastane personeliyle konuşan Washington Post gazetesi, hemşire ve doktorların İsrail ordusundan gelen bombalama uyarılarının ardından bebekleri bırakmak zorunda kaldıklarını yazdı.
Olay sırasında İsrail ordusunun doktorları arayıp mesaj atarak hastaneden ayrılmalarını istediği ancak doktorların hastalar olmadan binadan ayrılmayacaklarını ilettiği belirtildi.
Gazete, yoğun bakım ünitesindeki 5 bebeğin oksijene bağlı kalmaları gerektiğini ve hastanede taşınabilir solunum cihazının bulunmadığını aktardı.
Nasr Hastanesi Direktörü Bekir Kaud, Washington Post’a yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun son uyarısında dışarı çıkmalarını ya da bombalanacaklarını söylediğini ve ihtiyaç duyan hastalar için ambulans ayarlanacağı sözü verdiğini öne sürdü.
Sınır Tanımayan Doktorlar’la birlikte çalışan Filistinli hemşireyse başka bir seçenek göremediği için hastaneyi terk etmek zorunda kaldığını aktardı.
Gazetenin ismini paylaşmadığı hemşire, durumu değerlendirdikten sonra bebekler içinde en güçlü ve oksijen desteğinin kesilmesine en uzun süre dayanabilecek gibi görüneni yanına alarak diğer 4 bebeği makinelere bağlı bir şekilde bıraktığını anlattı.