Görenler Hayranlar Kaldı! Yüzleri Gülümseten Görüntü: Yavru Ayılara Doğum Günü Sürprizi

İnsanlar gibi hayvanlarında özel günlerinin böyle hatırlanması ve kutlanması herkesi mutlu etti. O anları görenler doğum günü pastasına hayran kaldı. Üç tane hazırlanan doğum günü pastası balık ve meyvelerden oluştu.

Hayvanlara yönelik şiddet her geçen gün artarken, Bursa’dan güzel bir haber geldi. Bursa’nın Karacabey ilçesindeki Ovakorusu Celal Acar Yaban Hayvanları Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde birinci yaşına giren 5 ayının doğum günü kutlandı.

“Ayılara Özgürlük Projesi” kapsamında, gelir elde etmek için sokaklarda oynatılan ayıların toplanarak özgürlüklerine kavuşturulmaları amaçlandı.

Bu kapsamda 1996 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak açılan 10 hektar alandaki merkezde, yurdun dört bir tarafından getirilen ve tekrar doğada yaşaması mümkün olmayan 75 boz ayı bulunuyor.

Giresun ve Bursa’da anneleri tarafından terk edildiği düşünülen ve doğada yaşamayacağı için koruma altına alınan 5 yavru ayı birinci yaşını doldurdu.

Büyüme süreçleri titizlikle yürütülen “Hurşit”, “Ziver”, “Şekerpare”, “Cesur” ve “Mayıs” adları verilen ayılar için Ovakorusu personeli tarafından etkinlik hazırlandı.

Temsili doğum günü kutlamasında, balık, reçel, sebze, meyve ve besin değerleri yüksek çeşitli ürünlerle hazırlanan pasta görünümlü yiyecekler, özel olarak ayılara verildi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürü Ali Bozkurt, gazetecilere, güçten düşmüş, hastalıklı veya annesini kaybetmiş yavru ayıların Ovakorusu’na getirildiğini söyledi.

Ayıların ömürlerinin sonuna kadar yaşamlarını sürdürmeleri için çalışma yaptıklarını belirten Bozkurt, şöyle konuştu:

“Burası Türkiye’de tek olan bir ayı barınağımızdır. Bundan dolayı geçen sene gelen yavru ayılarımızın doğum gününü kutlamak için bir program yaptık.”

”Meyveli, balıklı ve ballı reçelli ekmek karışımı güzel pastalar yaptık. Ayılarımız afiyetle yedi. Doğada artık yaşamlarını sürdüremeyecek şekilde buradaki ayılarımız. Bu yüzden burada yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar.”