DOLAR
34,5077
EURO
36,4331
ALTIN
2.962,75
BIST
9.144,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Görgü tanığı anlatıyor: NATO üzerimize ‘dişi domuz’ bombaları attı

Sıbistan’ın Niş şehri sakini Suzana İliyeva, 25 yıl önce NATO’nun Yugoslavya’ya başlattığı operasyona tanıklık etti. Görgü tanığı, NATO uçaklarının şehrin kenar mahallerinden birine, yerel sakinlerin daha sonra ‘dişi domuz’ adını verdiği bomba attığını ve grafit bombalarını sivil altyapılar üzerinde test ettiğini belirtti.

Görgü tanığı anlatıyor: NATO üzerimize ‘dişi domuz’ bombaları attı
29/03/2024 00:12
1
A+
A-

Sırbistan’ın en büyük üçüncü şehri olan Niş, NATO Hava Kuvvetleri’nin ana hedeflerinden biriydi. Şehre yapılan hava saldırılarında 26 sivil, 22 asker ve 9 polis hayatını kaybetti. Ordu ve polis yapılarının yanı sıra, okullar ve diğer eğitim kurumlarının binaları, hastaneler, sanayi tesisleri, sosyal toplum merkezleri ve konutlar hasar gördü.

Bu videoyu görüntülemek için lütfen JavaScript’i aktif hale getirin ve bir ağ tarayıcınızı HTML 5 videoları destekleyen bir hale getirmek için güncelleme yapmayı düşünün.

© Sputnik

Sputnik’e konuşan Suzana İliyeva, “İngilizce öğretmeni olduğum için internette İngilizce dergiler okurdum. Bombalanacağımızı oradan öğrendim. Okuldaki meslektaşlar ve müdür, Avrupa’da böyle bir suçun, böyle bir vahşetin, eşi benzeri görülmemiş bir şeyin olabileceğine inanmıyorlardı” dedi.

İliyeva, “Bu olay yaşandığında ben okuldaydım, çalışıyordum. İlk sireni hatırlıyorum. Çarşambaydı. Sirenler çaldığında çocuklar, 40 öğrenci, yüzleri bembeyaz öyle oturuyorlardı. Korkunçtu. Ne onların gitmelerine izin verebilirdim, ne de onları bırakabilirdim” diye anlattı.

Günlerden birinde, Niş’e iki kilometre mesafedeki bir yere büyük bomba atıldı. Yerel sakinler onu ‘dişi domuz’ olarak adlandırdı.

Görgü tanığı, “Pencerenin önünde duruyordum. Geceydi. Birden gökyüzü açık yeşile boyandı. Bizi gerçekten tanrı kurtardı. Evin bomba parçalarından etkilenmeyen tek kısmı, Meryem Ana’nın ikonasının bulunduğu doğu kısmıydı. Şimdi orada Aziz Ostroglu Basil ikonu duruyor” ifadesini kullandı.

NATO sonra grafit bombalarıyla saldırılar düzenledi.

Grafit bombası, elektrik şebekelerini devre dışı bırakmak için kullanılan ölümcül olmayan bir silah olarak tasarlanırken, bomba, transformatörler ve elektrik hatları gibi hava yalıtımlı yüksek gerilim tesisatlarının üzerine son derece ince, kimyasal olarak işlenmiş karbon filamentlerinden oluşan yoğun bir bulut yayarak kısa devrelere ve ardından bir bölgede ve hatta küçük bir ülkenin tamamında elektrik arzının kesilmesine neden olabiliyor.

İliyeva, “Evime iki kilometre mesafedeydi. Niş’in hidropati merkezinin bulunduğu yöndeydi. Büyük trafo merkezleri ve birçok elektrik ünitesi vardı vardı. Grafit bombaları onlar üzerinde test ettiler” dedi.

Niş’te çok bombalama oldu” diyen Sırp kadın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öyle şeyler oldu ki, insan anlam veremiyor. Hastaneyi bombaladılar. Gündüz vakti. Tüm işaretlerin olduğu bir hastaneydi. Şehrin merkezini bombaladılar. Şumatovaçka Caddesi ve çarşı. Sonra Aziz Ostroglu Basil Günü’nün kutlandığı 12 Mayıs’ta mahallemizi, sonra bulvarı ve buradan Nişava Nehrine kadarki tüm bölgeyi bombaladılar.

Bahsettiği yerler arasında askeri hedeflerin bulunmadığını kaydeden İliyeva, “Sanayi tesisleri bombalandı. Tütün fabrikası korkunç bir şekilde bombalandı. Sonra Amerikalılar gelip onu aldı. Sırbistan Petrol Endüstrisi şirketine ait bir tesisi bombaladılar. Bu saldırılar şehir için sadece tuğla yığını değil, aynı zamanda hava kirliliği ve benzeri sonuçlar doğurdu. Sonra şehrin çevresini bombaladılar. Aslına ne bombalamak istediklerini bilmiyorum, kimse bilmiyor. Son bize dediler ki, üzerimize attıklarını bilmiyorlarmış, sadece bombaları test ediyorlarmış” diye ekledi.

1999’da, Kosova Kurtuluş Ordusu’ndan Arnavut ayrılıkçılar ve Sırbistan güvenlik güçleri arasındaki silahlı karşı durma, NATO güçlerinin Yugoslavya’yı bombalamasına yol açmıştı.

Askeri operasyon, BM Güvenlik Konseyi’nin onayı alınmadan, Yugoslavya yönetiminin Kosova’da etnik temizlik yaptığı ve bölgede insani felakete yol açtığı iddiası temelinde gerçekleştirilmişti.

24 Mart 1999’da başlatılan ve yaklaşık üç ay süren NATO’nun hava saldırılarında 87’si çocuk 2 bin 500’den fazla sivil hayatını kaybetmiş, 100 milyar dolarlık zarar verilmişti.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.