Hallacı Mansur, tasavvuf dünyasında derin tesirler bırakmış bir sufi ve düşünür olarak bilinir. Asıl ismi Hüseyin bin Mansur el-Hallâc’dır ve 858 yılında İran’ın Çeşit kasabasında doğdu. Hallacı Mansur’un tesiri, İslam dünyasında geniş bir yankı uyandırdı ve tasavvufi niyetin gelişiminde kıymetli rol oynadı.
Hallacı Mansur, İslam mistisizmi (tasavvuf) tarihinde kıymetli bir figürdür. Hallacı Mansur’ın mistik fikirleri ve hayatı, pek çok sufi tarafından örnek alınmış ve tasavvuf edebiyatında geniş yer bulmuştur. İdam edilmesi, onu bir cins tasavvufi şehit olarak kabul edilmesine yol açmış ve onun öğretisine olan ilgiyi daha da artırmıştır.
HALLACI MANSUR KİMDİR?
Asıl ismi “Ebû’l Moğıt Huseyn bin Mansûr bin Mehemmed Beyzâvvî” olan Hallâc-ı Mansûr, 858 yılında doğdu, 26 Mart 922 tarihinde öldü.
Babasının mesleğinden ötürü “Hallâc” lakabını alan Hallâc-ı Mansûr’un en meşhur kelamı “En-el Hak” (Ben Hakk’ım) tabiridir. Bu tabir, Allah ile olan derin birliği ve tevhidi anlatmak için kullanılmıştır. Fakat bu tabir, devrin İslami otoriteleri tarafından küfür olarak kabul edilmiş ve Hallacı Mansur’un başına önemli dertler açmıştır. 922 yılında Bağdat’ta idam edilmiştir.
Eserleri ve Etkisi
Hallacı Mansur, “Tavasin” isimli yapıtında, tasavvufi niyetlerini ve mistik tecrübelerini kaleme almıştır. Bu eser, tasavvufi literatürde değerli bir yere sahiptir ve onun kanılarını anlamak için müracaat kaynağı olarak kullanılır.
Mirası
Hallacı Mansur’un tesiri, İslam dünyasında geniş bir yankı uyandırmış ve tasavvufi fikrin gelişiminde değerli rol oynamıştır. Onun mistik niyetleri ve hayatı, pek çok sufi tarafından örnek alınmış ve tasavvuf edebiyatında geniş yer bulmuştur. İdam edilmesi, onu bir çeşit tasavvufi şehit olarak kabul edilmesine yol açmış ve onun öğretisine olan ilgiyi daha da artırmıştır.
Hallacı Mansur, İslam dünyasında mistik niyetin derinliklerini araştıran, mert ve etkileyici bir figür olarak hatırlanmaktadır.