Herkes bu soruyu soruyor: Ya olursa? En büyük korku… ABD-Rusya arasındaki nükleer savaş 5 milyar insanı açlıktan öldürecek!

Rusya ile Ukrayna ortasındaki çatışmalar hâlâ devam ederken Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski son yaptığı açıklamada dikkatleri Zaporijya Nükleer Santrali’ne çekti.

Zelenski “Rus kuvvetleri, Zaporijya Nükleer Santrali topraklarından hiçbir şart olmaksızın derhal geri çekilmelidir” derken elbette öncelikle ülkesindeki Rus işgalinin bitmesi gereğinden bahsediyor. Ancak bu kelamlar tüm dünyayı diken üstünde tutan bir diğer bahisle da yakından ilgili.

Dünya bir nükleer savaşa işte bu kadar yakın…

SAVAŞ, NÜKLEER SANTRALLERİ BÜYÜK BİR TEHLİKE ALTINA SOKTU

Savaşın devam ettiği Ukrayna topraklarında birden fazla nükleer santral var. Çatışmalar bu santrallerin olduğu bölgelere kaydıkça dünyanın yüreği ağzına geliyor.

Yoğun bombardıman altında kalabilecek ya da işgale uğrayıp berbat gayelerle kullanılabilecek nükleer tesisler bir felakete yol açabilir.

Ancak dünyayı bundan çok daha berbatı de bekliyor olabilir…

ABD’nin Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine attığı nükleer bombaların üzerinden 77 yıl geçti. Ve dünya bu dehşetli gerçeğin acısını ve korkusunu şimdi üzerinden atamadı.

Soğuk Savaş periyodundan beridir sayısız teorik ve kurgusal kitaba, sayısız dizi ve sinemaya bahis olan muhtemel bir ABD-Rusya nükleer savaşına hiç olmadığımız kadar yakınız.

Putin, tüm dünyayı karşısına alıp Ukrayna’ya işgal başlattı… Pekala nükleer savaşın fitilini ateşleyecek düğmeye basacak kadar kararlı olabilir mi?

YA EN ÇOK KORKTUĞUMUZ ŞEY BAŞIMIZA GELİRSE?

Peki herkesin en çok korktuğu bu senaryo gerçekleşirse ne olacak?

‘ABD ile Rusya ortasındaki nükleer savaş beş milyarı aç bırakacak’

Bugün başta İngiliz medyası olmak üzere tüm dünya medyasında yankılanan haberin başlığı bu türlü. Yapılan son araştırma kendine bilimsel mecmualarda yer bulunca haber bir anda tüm dünyaya yayıldı ve herkesin içine büyük bir kaygı saldı.

Yapılan bilimsel çalışmanın ortak muharriri bize “Veriler bize bir şey söylüyor: bir nükleer savaşın olmasını engellemeliyiz” diyor.

Bu araştırmaya nazaran, ABD ile Rusya ortasında bir nükleer savaş olması durumunda tahminen 5 milyar insan, yani dünya nüfusunun dörtte üçü, açlıktan ölecek.

Araştırmacılar, nükleer silahların atmosfere güneşten kollayıcı (güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasını engelleyecek) kurum salan ateş fırtınalarını tetikleyeceği için dünya çapında mahsul randımanının düşeceğini buldu.

EN BÜYÜK VE EN KÜÇÜK ÖLÇEKLİ NÜKLEER SAVAŞLAR MODELLENDİ

Bu, düşünülen en büyük potansiyel çatışma olsa da, bilim insanları ayrıyeten daha küçük nükleer savaşlarda ne olacağına baktılar ve global besin sistemlerinin yok olması nedeniyle milyarlarca insanın öleceğini buldular.

Çalışmada beş adet küçük Hindistan-Pakistan nükleer savaşının yanı sıra her ülkenin nükleer cephanesinin boyutuna dayanan büyük bir ABD-Rusya çatışması sırasında ne olacağına baktılar.

ABD’li araştırmacılar, en küçük nükleer senaryonun, global ortalama besin üretiminin (kalori cinsinden ölçülen) beş yıl içinde yüzde 7 oranında düşmesine neden olacağını buldular.

ABD ve Rusya ortasında bir nükleer savaş olursa, rastgele bir çatışmadan üç ila dört yıl sonra besin üretiminin yüzde 90 oranında düşeceğini varsayım ettiler.

Bu senaryoya dayanaraksa iki yıl içinde dünyanın yüzde 75’inden fazlasının açlıktan öleceğini söylediler.

Dünyada yalnızca ABD ve Rusya’nın değil, Kuzey Kore, İran, Çin, Hindistan gibi ülkelerin de nükleer programları var

“ABD-RUSYA NÜKLEER SAVAŞINI ÖNLEMEK EN BÜYÜK ÖNCELİK OLMALI”

Bu çalışmanın ortak muharriri olan Alan Robock, bilim insanlarının rastgele bir boyuttaki nükleer savaşın global besin sistemlerini yok edeceğini ve bu süreçte milyarlarca insanı öldüreceğini anladıklarını söyledi.

New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’nden iklim bilimi profesörü, “Bu datalar bize bir şey söylüyor: En büyük önceliğimiz bir nükleer savaşın olmasını engellemek olmalı” dedi.

Uzmanların araştırmaları, mahsul düşüşlerinin Rusya ve ABD’yi içeren orta-yüksek enlem ülkelerinde en şiddetli formda yaşanacağını ve ithalata bağımlı olan Afrika ve Orta Doğu ülkeleri üzerinde zincirleme bir tesire sahip olabileceğini buldu.

Çalışma Nature Food mecmuasında yayınlandı.