Ekonomi, siyaset ve özgürce tartışma. Yani anlayacağınız daha beş yaşında ekonomi konuşulan, tartışılan bir ortamda yetiştim ben.
2001 krizinde dokuz yaşındaydım ama dün gibi hatırlarım babamın eve endişeli gelişlerini. Hal bu olunca ilk okuduğum kitapta ilk okulda babamın üniversite kitaplarından, çok sevgili hocam Emre Kongar’ın yazdığı Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Değişme Kuramları oldu. Yani küçük yaşta hem ekonomi hem de toplum ve siyaset biliminin içinde oldum.
Lisede arkadaşlarıma enflasyonun nasıl oluştuğunu falan anlatır bir şekilde buldum kendimi. Küçükken tek hayalim başbakan olmakken, Türkiye şartları sağ olsun. İşletme ve iktisat okudum. Daha sonra finansa aşkım ağır bastı. İş, güç, hazinecilik derken, Koç Üniversitesi’nde Finans masterımı bitirdim. Üzerine Phd eğitimleri derken…
Neden mi bunları anlatıyorum? Kısacası yaşadığım hayatın çoğu finans ve ekonomi üzerine geçti. Ve bu aldığım eğitimle beraber şimdi çoğu üniversitelerde, bankalarda, sosyal kurumlarda hazinecilik ve ekonomi üzerine eğitimler veriyorum. Ve bu eğitimleri severek yapıyorum. Yaparken de bir sürü kişi, bir sürü durum ve bir sürü süreç ile yeni şeyler de öğreniyorum.
Bunlardan biri de iktisat nedir oldu?
Sahiden siz iktisat ne demek biliyor musunuz?
Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin önde gelen (ilk sıralarda) devlet üniversitelerinden birinin İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Ekonomi bölümünün düzenlediği bir sempozyuma konuşmacı olarak katıldım. Ve o konuşmam ilginçtir ki “sevgili iktisat bölümü öğrencileri” dediğim bir anda ön sıralardan bir öğrencinin “sayın konuşmacı kusura bakmayın ama biz ekonomi bölümü öğrencisiyiz, burası da ekonomi kulübü” demesiyle konuşmam kesildi.
Önce ben mi yanlış bir şey söyledim diyerek, hatayı tabii ki ilk kendimde aradım. Sonra da tüm salona dönüp, bu salonda kaç kişi iktisat ne demek biliyor diye sorduğumda, üç beş kişinin sade ve sadece el kaldırdığı görünce çok üzüldüm.
Türkiye’nin önde gelen okullarından birinde, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, İktisat bölümü öğrencileri iktisat ne demek bilmiyordu.
İşte sanırım Türkiye’nin sorunu bu. İktisatın ekonomi demek olduğunu bilmeden iktisat okuyan ya da ekonomi okuyan gençler…
Ve bunu anlatmayan hocalar, eğitimciler, danışmanlar.
Yani iktisat sadece ekonomi demekti. Ama biz bunu bilemedik.
Ya da ekonominin her şey demek olduğunu anlamadık, anlatamadık.
Bu köşede daha çok Türkiye’nin ekonomik gerçekleri ve bilinmeyenler üzerine yazılar yazılacaktır. Klasik ekonomi köşeleri gibi bir beklentiniz olmasın.
Sevgi ve saygılarımla…
Instagram
Twitter
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio