DOLAR
34,5071
EURO
36,1765
ALTIN
2.986,33
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C

İş insanı Halit Ünlü’nün hayatı kitap oldu

1971 yılında Manisa’da faaliyetlerine başlayan Türkiye’nin önde gelen tarım aletleri üreticisi Ünlü Ziraat’in kurucusu Halit Ünlü’nün hayatı …

İş insanı Halit Ünlü’nün hayatı kitap oldu
20/01/2021 12:38
254
A+
A-

1971 yılında Manisa’da faaliyetlerine başlayan Türkiye’nin önde gelen tarım aletleri üreticisi Ünlü Ziraat’in kurucusu Halit Ünlü’nün hayatı kitaplaştırıldı. ‘Halit Ünlü: Zirvede Bir Yaşam Ustası’ adıyla raflardaki yerini almaya hazırlanan röportaj türündeki kitap, İletişim Uzmanı Dr. Lale Şeyda Gülsoy ve Dünya İşleri PR Ajansı Kurucusu Çiğdem Özcan tarafından kaleme alındı.

Bugün 27 ülkeye tarım makineleri ihraç ederek Türkiye’ye değer kazandıran duayen iş insanının hayat hikayesi, dünyanın 4 kıtasına ulaşmayı başarmasına ithafen Türkçe, İngilizce, Almanca ve Rusça olmak üzere 4 dilde yayınlanacak. İş İnsanı Halit Ünlü’nün, yaşamına ilişkin tüm ayrıntıların paylaşıldığı kitap, 1940’lı yıllarda Yunanistan’dan Türkiye’ye göçen çiftçi bir ailenin oğlu olarak başlayan öykünün, iş dünyasına örnek olacak bir öyküye evrilişini konu alıyor.

YOKTAN VAR EDİLMİŞ BİR BAŞARI HİKAYESİ

Kitabın içerisinde yer alan bölümlerden bazıları şöyle:

“Ben, fakir bir ailenin çocuğuydum. Buna rağmen, babam bence çok zengindi çünkü fazlasıyla dürüst biriydi ve beni de bu şekilde yetiştirdi. Dedemin evinde doğdum ve onun 7 tane çocuğu ile birlikte büyüdüm. İlkokula gidene kadar, küçük kız çocukları gibi entari giydim. Çünkü giyecek başka bir şeyim yoktu. Ailelerimiz ne bulurlarsa bize onu verirlerdi, biz de onu giyerdik işte. İlkokulda istasyon şefinin bir kızı vardı, ismi Güneş’ti. O yıllarda, memuriyet forslu bir işti. Ayrıca, ileri gelen aileler çocuklarının sınıf birincisi olan başarılı çocuklarla arkadaşlık etmesini önemserlerdi. Bu nedenle, ortaokulda da, Güneş’le yine aynı sınıftaydık. Babam, o yıllarda bir elbise aldı bana. Ben de, okula yeni elbisemle gittim. Güneş ve diğer sınıf arkadaşlarım elbisemin yeni olduğunu fark ettiler ve bana, elbisemin ne kadar güzel olduğunu söylediler. Arkadaşlarım elbisemi beğenince, dünyalar benim olmuştu. Ne de olsa, benim ilk kez yeni bir elbisem olmuştu.”

ATLA ÇİFT DE SÜRDÜ, ÇAPA DA YAPTI

Ünlü’nün ifadeleri, kitapta şöyle yer alıyor:

“Cumartesi ve pazar günleri, tarlaya gidiyordum. Atla çift sürüyor, çapa yapıyordum. Biz, dört kardeştik. Babamın 8-10 dönüm yeri vardı, onu işliyordu. Zaten, atla daha fazla yer işlemek mümkün değildir. Ayrıca, babam işe gidiyordu ve o devre göre hayli iyi yevmiye aldığı o işlerden kazandığı para ile bize ekmek getiriyordu. İş, buğday zamanı geldiğinde buğdayları orakla biçmekti. Biz, bu yönteme kosa derdik. Ben bunları görüyordum. Görmekle kalmıyordum, gördüklerim hakkında uzun uzun düşünüyordum. Pulluğu çeken attı, arkadaki de insandı. Pulluğun tasarımı düzgün değilse, o at beyaz köpük çıkartırdı. Yani, çok zorlanırdı. Kişi de, atının toprağa batacağı endişesi ile zorlanırdı. Ayrıca saya başı uzunsa, aradaki mesafe uzunsa pulluğu kullanırken mecburen bir yerde durmak gerekirdi. Çünkü pulluğu kullanan kişinin ayakları ağrırdı. Bu yüzden, her saya başında bir daha durmak ve ayakları dinlendirmek zorunluluğu doğardı. Ben bu işe tüm bu zorlukları görerek, bilerek girdim. İşyerine getirdiğimiz o pulluk çalışmadığında, benim ustama o pulluğu tamir edebileceğime dair teminat vermemi sağlayan şey atla çift sürerken ve çapa yaparken edindiğim bu bilgilerdi.”

Kurduğu Ünlü Ziraat çatısı altında bu yıl meslek hayatının 50. yılını doldurmaya hazırlansa da deneyimi bir ömrü aşan Halit Ünlü, kitabıyla genç neslin yaşam yolculuğu için bir rehber niteliği de taşıyor. Bugün meslek sevgisini ilk günkü gibi taşımaya devam eden Ünlü, büyük hedeflerle topluma ve devlete çok daha fazla fayda üretmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda yalnızca Avrupa pazarında kalmayıp Amerika pazarına da girmeye hazırlanan ve 5 yıl içinde Moldova, Rusya, Ukrayna Azerbaycan, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya gibi ülkelere çok daha fazla satış yapmayı amaçlayan iş insanı, gençlere de tavsiyelerde bulunuyor.
Ünlü’nün genç nesle hitaben Dr. Lale Şeyda Gülsoy ve Çiğdem Özcan’a aktardıkları ise kitapta şöyle yer buluyor:

“Yokluk görmemişsen, elbette varlığın kıymetini de bilemezsin. Geçmişte, Manisa’da bir sürü zengin çiftlik sahipleri vardı. Bu kişilerin çocukları, babaları vefat ettikten sonra o çiftlikleri satıp parasını yediler. Çünkü çalışıp kazanmak ne demek bilmiyorlardı. Hazıra dağ dayanmaz. Bunu da bilmiyorlardı. Zaten, bir çocuk küçük yaştan itibaren çalışmıyorsa, büyüdüğü zaman çalışması çok zor olur. Yani, çekirdekten yetişmekten söz ediyorum. İşin mutfağından gelenin, sırtı da yere gelmez. İşin mutfağından gelen, bir şekilde ekmeğini taştan çıkartır. Eskiden hem arazide hem sanayide gücünün yettiği kadar çalışmak diye bir şey vardı. Çalışmaya gönüllü olursan ve işin neyi gerektiriyorsa onu yaparsan helal para kazanırsın ve hiç aç kalmazsın.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.