Ermeni Diasporası’nın baskıları nedeniyle Disney+’ta yayına alınmadığı iddia edilen ve kamuoyunda uzun bir süre tartışılan ‘Atatürk’ filminin basın gösterimi yapıldı. Gösterime katılan Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz, film hakkında …
Ermeni Diasporası’nın baskıları nedeniyle Disney+’ta yayına alınmadığı iddia edilen ve kamuoyunda uzun bir süre tartışılan ‘Atatürk’ filminin basın gösterimi yapıldı. Gösterime katılan Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz, film hakkında değerlendirmelerini ve kamuoyundaki iddiaları köşesine taşıdı.
İsmail Saymaz’ın bugün yayımlanan köşesinde Disney+’ın daha vizyona girmeden tartışmalara neden olan yapımı ‘Atatürk’ü ele aldı. Yazısıda Atatürk filmi çekmenin zorluklarından bahseden Saymaz, “Atatürk’ filmi yapmak çok riskli bir tercih. Atatürk’ü insani yönleriyle aktarma çabasına girişirken, büyük kurtarıcının imajına, istemeden de olsa zarar verebilirsiniz. Can Dündar’ın ‘Mustafa’sında başına bu geldi” yorumunda bulundu.
Film hakkında değerlendirmelerde bulunan İsmail Saymaz bugün yayımlanan köşesinde şu ifadeleri kullanıyor:
‘Atatürk’ filmi iki bölümden oluşuyor.
Önceki gün izlediğimiz ilk bölümde, Atatürk’ün doğumundan Çanakkale Savaşı’na katılmak üzere harekete geçtiği 16 Mayıs 1915’e kadarki süreç anlatılıyor.
Bu bölüm 144 dakika.
Gelecekte, Türkiye’nin kurtarıcısı ve kurucusu olacak Selanikli yetim Mustafa’nın, babası Ali Rıza’yı erkenden kaybetmesi, annesi Zübeyde ve kardeşi Makbule ile sıcak ilişkileri veriliyor. Atatürk’ün askeri liseden arkadaşları Ali Fuat Cebesoy, Salih Bozok, Nuri Conker ve Fethi Okyar ile diyalogları üzerinden Osmanlı’nın kurtuluşuna ilişkin düşüncelerini öğreniyoruz. Tabi İttihat ve Terakki’ye girişi ve Sultan Abdülhamid’in baskıcı iktidarını eleştirmesi yüzünden hapse atılmasına yer veriliyor.
“Abdülhamid’i devirmek iddiasıyla gözaltına alındığında şiddet gördüğünü öğrendim”
Bu filmle birlikte ilk kez, Abdülhamid’i devirmek iddiasıyla gözaltına alındığında şiddet gördüğünü öğrendim. Gerçi şiddet anları doğrudan gösterilmiyor. Tarihçi Sinan Meydan, bu iddianın tartışmalı olduğunu savunuyor.
Atatürk’ün Trablus’ta Ömer Muhtar’la İtalyanlara karşı birlikte savaşıp sohbet ettiğini okumamıştım.
Yine bu sayede öğrendim.
Atatürk’ün Fransızcayı akıcı konuştuğunu biliyordum ancak…
Yunanca ve Bulgarca konuşabildiğini, Almancaya derdini anlatacak kadar hakim olduğunu bilmiyordum.
“İzlerken ağladım”
İzlerken ağladım.
Selanikli yetim Mustafa’nın babasızlığına, Selanik düştüğünde yüzbinlerce Türk’ün Anadolu’ya göçmesine, Atatürk Çanakkale’den önce erlerle ayazda çorba içmesine çok ağladım.
Bu arada Atatürk’ün çorba sahnesinde askere “Ben size ölmeyi vaat ediyorum” cümlesinden sonra “Açlık ve perişanlık vaat ediyorum” ifadelerinin ona ait olmadığı iddia ediliyor.
Birçok tarihçinin değindiği Enver Paşa-Atatürk gerilimi filmde ana gövdelerden birini oluşturuyor.
Eserin en önemli kusuru; ilk önce film olarak tasarlanması, ardında diziye dönüştürülmesi ve en sonunda iki bölümlük filme çevrilmesi. Dizinin kurgusu gereği yapılan geri dönüşler filmde akışı olumsuz etkiliyor.
Saymaz köşesinde yapımcı Saner Ayar’ın Ermeni Diasporası iddialarına ilişkin açıklamalarına da yer veriyor.
Yapımcı Saner Ayar, Cumhuriyet’in 100. yılında dünya çapında bir Atatürk filmi yapmak için yola çıktıklarını kaydediyor.
Disney’deki yönetim değişikliğinden sonra şirketin ABD ve İngiltere dışındaki bütün yapımları platformundan kaldırdığını anlatıyor.
Bu karar kendilerine bildirildikten sonra Ermeni diasporasının “Atatürk yayınlanamaz” diye tweet attığını belirtiyor. Ve aslında Disney’in kararı ile diasporanın tweeti arasında bağ olmadığını savunuyor. Diasporanın Atatürk’ü dünyanın tanıyacak olmasından ötürü bu kampanyayı başlattığını ifade ediyor.
Disney’in ‘Bu filmi Disney’in bir platformunda yayınlamalıyız. Yoksa 30 sene ‘Ermeniler yüzünden kaldırdınız’ denir, altında kalamayız’ dediğini belirtiyor. Bu nedenle Atatürk’ün Fox TV’de yayınlanacağını kaydediyor.
Ermeni diasporasından ötürü filmde bir kesem işlemi yapılmadığını da ekliyor.’
İsmail Saymaz’ın Sözcü’de yer alan köşesinin tamamı için tıklayın…