İsrail istihbaratı adına casusluk yapan sanıkların yargılandığı davada karar çıktı! “Mossad’ın üçüncü gözü”ne ceza yağdı

İsrail İstihbarat Servisi Mossad ismine, Türkiye’de ikamet eden yahut ülkemizle ekonomik alakaları olan birtakım şahısların mal varlığı bilgileri üzere hassas datalarını toplayarak takiplerini yaptığı ileri sürülen Selçuk Küçükkaya ve alanda fotoğraflama ve araştırma yapanlardan oluşanların da bulunduğu toplam 17 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, Uğur Mumcu suikastı davasının sanığı Abdulhamit Çelik’in konutuna beyaz gül, mermi ve tehdit notu içerikli paket gönderdiği de sav edilen ve özel dedektiflik yaptığını ileri süren sanık Küçükkaya’ya üç başka hatadan toplam 26 yıl 8 ay mahpus cezası verdi. Başka 15 sanığa ise 8 yıl 9 aydan 6 yıl 3 aya kadar değişen mahpus cezası verilirken, firari sanığın belgesi ise ayrıldı.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Selçuk Küçükkaya, Cengiz Çalışkan, Cenk Birtürk ve Musa Kuş ile 9 tutuksuz sanık katıldı. Taraf avukatları da duruşmaya katıldı. Sanıklar, bir evvelki celse verilen mütalaaya karşı savunmalarını gerçekleştirerek beraatlarını talep etti.

DAVADA KARAR ÇIKTI

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Selçuk Küçükkaya’yı “Siyasal ve askeri casusluk” cürmünden 15 yıl mahpus cezasına çarptırdı. Ayrıyeten sanık Küçükkaya, Uğur Mumcu suikastı davasının sanığı Abdulhamit Çelik ve eşi Hülya Çelik’e yönelik “İmzasız mektupla yahut özel işaretlerle ve birden fazla bireyle tehdit” kabahatinden 6 yıl 8 ay ve “Kişisel dataları hukuka alışılmamış olarak ele geçirmek yahut yaymak” cürmünden ise 5 yıl olmak üzere toplam 26 yıl 8 ay mahpus cezasına çarptırdı.

CASUSLUKTAN CEZA ALDILAR

Heyet, ayrıyeten sanıklar Cenk Birtürk, Fatma Birtürk ve Musa Kuş’u, Küçükkaya ile birebir cürümlerden 18’er yıl 4’er ay mahpus cezasına hükmederken, sanık Emre Birtürk’e “Siyasal ve askeri casusluğa yardım” ile iki bireye karşı “Kişisel bilgileri hukuka karşıt olarak ele geçirmek yahut yaymak” hatalarından toplam 8 yıl 9 ay mahpus cezası verdi.

Selçuk Küçükkaya

BİR SANIĞA TAHLİYE

Heyet, başka 11 sanığı “Siyasal ve askeri casusluğa yardım” hatasından 6 yıl 3 ay mahpus cezası verdi. Firari sanık Serkan Özdemirci hakkındaki yakalama kararının devamına ve evrakının ayrılmasına karar verildi. Sanıklar Selçuk Küçükkaya, Musa Kuş ve Cenk Birtürk’ün tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, sanık Cengiz Çalışkan’ı tahliye etti.

HEYET ÖRGÜT KURMADAN HATA DUYURUSUNDA BULUNDU

Öte yandan mahkeme heyeti, tüm sanıklar hakkında “Suç işlemek maksadıyla örgüt kurma” cürmünü oluşturma ihtimalini dikkate alarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına kabahat duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail İstihbarat Servisi’nin Türkiye’de ikamet eden yahut ülkemizle ekonomik bağları olan amacındaki mağdurların ve aile bireylerinin yurda giriş-çıkış kayıtları, telefon görüşme ve sinyal bilgileri, banka hesap ve mal varlığı bilgileri üzere hassas datalarını toplayarak takipleri, bu bireylerin konut ve iş yerleri etrafında muhtemel bir aksiyon için keşif hazırlığı yapılması, bu şahısların alakalı oldukları işletmelerin ticari sır teşkil eden bilgi ve bilgilerinin tespiti ve temini hedefiyle Taner Sezgin kod ismini kullanan Selçuk Küçükkaya ile irtibat kurduğu belirtiliyordu.

“MOSSAD’IN ÜÇÜNCÜ GÖZÜ”

Küçükkaya’nın maksattaki şahısları takip ettirdiği elemanlarıyla irtibat kurabilmeleri için “Üçüncü göz uzman kadrosu” isimli bir Whatsapp kümesi kurduğu öne sürülüyordu. İddianamede, 17 sanığın “Devletin Bâtın Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal yahut Askeri Casusluk Maksadıyla Temin Etme” cürmünden 15 yıldan 20 yıla kadar mahpusları isteniyordu.

Sanıklar hakkında Uğur Mumcu suikastı davasının sanığı Abdulhamit Çelik’in konutuna beyaz gül, mermi ve tehdit notu içerikli paket gönderdikleri savıyla açılan dava da bu davayla birleşmişti. Evraka ulaşan MİT raporunda ise Küçükkaya ve öbür sanıkların, kamu kurumlarından elde ettikleri bilinmeyen bilgileri kullanarak Türkiye’de cinayet, adam kaçırma, tehdit ve şantaj üzere cürümleri işlemeyi tasarladıkları kaydediliyordu. Sanık Selçuk Küçükkaya savunmasında, casusluk argümanlarını reddederek 2018-21 yılları ortasında daha çok boşanma davalarıyla alakalı dedektiflik yaptığını ve çalıştığı bireylerin istihbarat elemanı olduğunu bilmediğini söylemişti.