İstanbul’da alarm! Sivrisinek ısırıklarına dikkat

Müsilajın yaşanan sivrisinek istilası üzerindeki tesirine değinen Altınbaş Üniversitesi Dr. Öğr. Üy. Mikrobiyolog İpek Ada Alver, “İklim değişiklikleri, sanayi ve evsel atıkların deniz ve göllere karışarak sularda kirlilik oluşturması, çöplerin ve atıkların fazlalaşması ve imha metodundaki aksaklıklar, müsilaj ile dere ve ırmak sularının kuruması ve kirlenmesi, Asya Kaplan Sivrisineği başta olmak üzere öteki pek çok tehlikeli sivrisinek çeşitleri için hayat alanları oluşturmakta ve süratle üremelerine neden olmaktadır. Bu nedenle bilhassa su kirliliğine tahlil bulunması gerekiyor” dedi.

 “SİVRİSİNEKLER VE GÖÇMEN KUŞLAR HASTALIK TAŞIMADA BİRİNCİ SIRALARDA”

Sivrisinek cinslerinin çoklukla muhakkak bir bölgeye mahsus olmakla birlikte göçmen kuşlar üzere ülkeden ülkeye geçişle, enfeksiyonu bulaştıran kuşları ısırarak ya da seyahatlerle taşındığını belirten Alver, “Göçmen kuşlar, pandemi dediğimiz kıtalararası enfeksiyonların bulaşında değerli yere sahip canlılar ortasındadır. Kendilerinde patojen (hastalık yapıcı) virüs ya da bakteri cinslerini barındıran göçmen kuşları ısıran sivrisinekler, enfeksiyonu insanlara kan yoluyla bulaştırmada aracı durumuna geçiyor ya da şehirlerarası nakliyatla da öbür bir ülkeye yeni bir sivrisinek çeşidi geçiş yapabiliyor. Bu türlü bir durumda bakteri ya da virüsü tükürük bezlerinde barındıran sivrisinek, bir insanı ısırdığında beşerden kan emerken tıpkı anda tükürük bezlerindeki mikroorganizmaları da kan yoluyla bulaştırabiliyor. Patojen mikroorganizmalar, direkt kana geçtiğinden öbür doku ve organlara da süratli bir halde yayılım göstererek vefata kadar götürebiliyor” diye konuştu.

 “ZİKA VE BATI NİL VİRÜSLERİNİ TAŞIYOR”

Şu ana kadar yaklaşık 3 bin 500 çeşidi olduğu bilinen sivrisineklerin pek birçoklarının tehlikeli tipler olduğunu ve bilhassa insanları enfekte edebildiklerini söyleyen Mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, İstanbul Avcılar’da yaşayanların ağır sinek ısırıklarından rahatsız olmasıyla gündeme gelen ve bu ısırıkların sebep olduğu bilinen Asya Kaplan Sivrisineği hakkında şu bilgileri paylaştı:

 “Asya Kaplan Sivrisineği başta olmak üzere dişi tatarcık, Anofel, Culex, sarıhumma sivrisineği ölümcül enfeksiyonları taşıyan sivrisinekler ortasında yer alır. Asya Kaplan Sivrisineği, Batı Nil ateşi başta olmak üzere sarıhumma, dang humması, Zika virüsü, Chikungunya ve Dirofilarya isimli enfeksiyon hastalıklarına neden olabiliyor. Ülkemizde rastlanan Asya Kaplan Sivrisineği bilhassa seyahat hastalığı olarak da bilinen ve birinci olarak Uganda’da salgın hastalık meydana getiren Batı Nil virüsünü taşıdığı için bu sivrisineklerin ısırdığı şahıslarda ateş, ishal, kusma, eklem ağrıları, halsizlik, deri döküntüleri meydana gelebilir. Bu semptomlar ilerleyip baş ağrısı, yüksek ateş, ense sertliği, oryantasyon bozukluğu, koma, titremeler, nöbetler yahut felç üzere nörolojik hasarlarla ölümlere yol açabildiğinden vakit kaybedilmeksizin tedavi altına alınması gerekmektedir.”

 “BALIK ÇEŞİTLERİNİN AZALMASI DA SİVRİSİNEKLERİN ÇOĞALIŞINA NEDEN OLUYOR”

Hastalık yayıcı sivrisinek cinslerinin yayılımının önlenmesinde insanların üzerine düşen sorumluluklar olduğunu hatırlatan Alver, “Tehlikeli sivrisinek tiplerinin bertarafı için öncelikle denizlerimizdeki müsilaj kirliliğiyle uğraş edilmeli, bataklıklar kurutulmalı, sakin dere ve ırmak su kirliliği önlenmeli, sanayi, evsel ya da endüstriyel atıkların sulara karışmaması istikametinde tedbirler alınarak cezai yaptırımlar arttırılmalı, havuz paklığına dikkat edilmeli ve çöplerin ve atıkların imha yönetmeliğine uygun formda bekletilmeksizin bertaraf edilmesi sağlanmalıdır” dedi.

Son vakitlerde ülke sularımızda müsilajın da tesiriyle meydana gelen deniz kirliliği nedeniyle pek çok balık cinsinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Alver, “Balık cinslerinin yok olması, tehlikeli sivrisinek cinslerinin meydana gelmesine kapı açıyor. Zira balıklar sivrisinek larvalarıyla beslendiklerinden çoğalmalarını engelliyorlar” tabirlerini kullandı.

Mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, sıvı ya da gaz olarak kullanılan kimyasalların her sivrisinek tipini öldürmediği göz önünde tutularak sivrisinek bertarafında yeni kimyasal casuslarla uğraş siyasetleri izlenmesi ve biyolojik silahlarla gayretin de kıymetlendirilmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.