İstismar adasıyla dünyayı sarsan Jeffrey Epstein davasında gizli belgelerin açıklanmasıyla yeni detaylar ortaya çıktı. Peki Türkiye’deki Adnan Oktar Suç Örgütü’nün, Epstein ile aralarındaki benzerlikleri biliyor muydunuz? Kaynak: Barış Terkoğlu …
İstismar adasıyla dünyayı sarsan Jeffrey Epstein davasında gizli belgelerin açıklanmasıyla yeni detaylar ortaya çıktı. Peki Türkiye’deki Adnan Oktar Suç Örgütü’nün, Epstein ile aralarındaki benzerlikleri biliyor muydunuz?
Kaynak: Barış Terkoğlu – Cumhuriyet
Amerikalı iş insanı Jeffrep Epstein, enç kızlara ve çocuklara yönelik kurduğu istismar adasıyla bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük skandalı yaratan isimlerden bir tanesi. Epstein’dein hapisteki intiharından sonra adli belgelerin gizliliği kaldırıldı ve skandal yeniden dünya gündeminde yer almaya başladı.
Adnan Oktar ise Türkiye’deki en büyük cinsel istismar ağını yaratan bir suç örgütü lideri. Bu birbirinden iki ayrı tehlikeli insanın aslında birçok benzerliği var.
Gazeteci Barış Terkoğlu, geçtiğimiz gün Cumhuriyet’te yazdığı yazısında bu benzerliklerden detaylı bir şekilde bahsetti. Biz de başarılı gazetecinin yazdığı o benzerlikleri sizin için özet geçtik.
Öncelikle Adnan Oktar Suç Örgütü’nün, Jeffrey Epstein ile bağlantılı olduğu konuşuldu. Bunun sebebi de Epstein davasına adı geçen Türk kadın Banu Küçükköylü’nün, Adnan Oktar’ın müritlerinden olan Hasan Basri Güner’in sevgilisi olarak bir dönem gruba katılmış olması.
Epstein Little St. James Adası’nı 1998 yılında 7.95 milyon dolara satın almıştı. Adanın üstündeki son derece lüks bu villada davaya söz konusu olan istismarlar gerçekleşti.
Benzer şekilde Adnan Oktar, Silivri’nin Fener Köyü’nde 50 dönümlük arsa üzerinde bugüne kadar emsali görülmemiş şatafatta bir çiftlik inşa etti. Bu yapı örgüt arasında “Yalı” olarak isimlendiriliyor, Oktar’ın kadınlara yaptığı istismar yine bu evde gerçekleşiyordu.
Bir başka benzerlik ise Jeffrey Epstein’in “sevgilisi” olarak bilinen ancak şebeke içindeki ikinci isim olan Ghislaine Maxwell. Keza Maxwell de istismara yardımcı olan isim olarak dava dosyasında geçiyor.
Adnan Oktar Suç Örgütü’nün ikinci ismi ise Didem Ürer olarak geçiyor.
Epstein’in adadaki malikanesinde bulunan gizli kameralarla hem mağdurlara hem de önemli isimlere şantaj yapıldı. İstismara uğrayan kızlar bu şekilde susturuldu, VIP isimler ise itibarlarını düşünerek konuyu kapattı.
Adnan Oktar’ın bilinen en önemli yöntemi zaten Yalı’da bulunan bu mikro kameralardı. Suç örgütü üyelerinden Hasan Basri Güner, ifadesinde şunları söylemişti:
Görüldüğü gibi dünyayı ve Türkiye’yi sarsan bu iki ayrı istismar skandalının birçok ortak yönü var. Belgeler ve araştırmalar açığa çıktıkça belki de çok daha fazla benzerlikle karşılacağız.