İsviçreli Sanatçının Türkiye’ye İthaf Ettiği Beste İstanbul’da Yorumlandı

İSVİÇRE tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı onuruna ithaf edilen eser, Ankara’nın akabinde İstanbul’da sanatseverlerle buluştu.

İsviçreli ünlü sanatçı Francois Lindemann’ın bestelediği eser, Cemal Reşit Rey konser Salonu’nda gerçekleşen “Türkiye İsviçre Dostluk Konserinde yorumlandı. Cemal Reşit Rey konser salonunda düzenlenen aktifliğe İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean-Daniel Ruch, İsviçreli ünlü müzisyen François Lindemann, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Cemi’i Can Deliorman, perküsyon sanatkarı Okay Pak ve çok sayıda davetli katıldı.

Konser öncesi düzenlenen basın toplantında konuşan İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean-Daniel Ruch, “Bugün hem Türkiye Cumhuriyeti’nin, birebir vakitte barışı getiren Lozan muahedesinin 100’üncü yılını kutlamak için buradayız. Bu bölgeye barışı getiren Lozan muahedesinin İsviçre de imzalanmasından dolayı tahminen de bu türlü bir kutlama düzenlemeyi bir borç bildik. Bu nedenle hem Lozan hem de İstanbul’da yaşayan Francois Lindemann isminde dünyaca ünlü besteciyi davet ettik. Kendisi bizlerle çok hoş bir eser paylaşacak” dedi. Bölgede yaşanan olaylardan ötürü barışı daha da önemsediklerini belirten Ruch,”Yurtta Barış dünyada barış” diye konuştu.

Ünlü müzisyen François Lindemann ise müziği hem müzisyenler hem de dinleyiciler için yaptığını anlatarak, konserde İsviçreli ve Türk müzisyenlerin bir ortada sahne alacağını vurguladı. Okay Pak’ı 3 yıldır tanıdığını söyleyen Lindemann, farklı fikirlerin farklı müzikleri de bir ortaya getirdiğini, sonucunda ortaya hoş eserler çıktığını aktararak, farklı beşerlerle bir ortaya gelmenin çok hoş olduğunu söz etti. Lindemann, Gazze’de yaşananlardan kendisinin de etkilendiğini vurgulayarak, Gazze ile ilgili bir beste çalışması olduğunu, besteleri aracılığıyla uluslara, halklara barışı sunmayı sevdiğini kelamlarına ekledi.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu Genel Sanat Direktörü Murat Cem Orhan da hem orkestra şefi hem de konut sahibi olmaktan duyduğu memnunluğu lisana getirerek, “Hepimiz için hayli sıkıntı ama çok manalı ve kıymetli bir sene. Cumhuriyetimizin 100. yılını doya doya kutlayacağımız, ama bir sürü acıların içinden geçtiğimiz bir sene. Yeniden de sanata tutunuyor olmak, sahnede müzikle konuşuyor olmak, zannedersem insanoğlunun ayakta kalmasını sağlayan yegane şey. İleriye daha umutla bakmamızı sağlayan çok değerli bir öge sanat.” diye konuştu. Yapıtın yaklaşık 18 dakika olduğuna vurgu yapan Orhan, yapıtta Türk tınılarının çok fazla olduğunu gerek ritmik gerekse makamsal kullanımlar olarak Türk motiflerini içinde barındırdığını söyledi

Perküsyon sanatkarı Okay Pak ise bu konserde yer almanın kendisi için bir gurur kaynağı olduğunu, birçok yeterli müzisyenin sahnede olacağını söz etti.

Lindemann’ın bestesi “Convergence”, “Le Voyage”, “Kemal Suite”in CRR Orkestrası tarafından yorumlandığı konserde ayrıyeten “Le Centaure”, “C’est Tres Chic”, “Nills”, “Kabak Tatlısı”, “Şavşat Barı” ve “Coroctet” yapıtları de seslendirildi.