Haber7 / Erkan Talu 20 Kasım 1942 yılında Pennsylvania’da dünyaya gelen 78 yaşındaki Joe Biden, ABD siyasetinin çok uzun süredir içinde olan …
Haber7 / Erkan Talu
20 Kasım 1942 yılında Pennsylvania’da dünyaya gelen 78 yaşındaki Joe Biden, ABD siyasetinin çok uzun süredir içinde olan aktif bir isim. Daha 29 yaşındayken Delaware eyaletinden seçimlere giren Biden, ülke tarihinin en genç 6’ıncı senatörü oldu. 1973-2009 yılları arasında aralıksız olarak Senato’da yer alan Biden, 2008’de Barack Obama’nın başkanlık yarışını kazanmasıyla Başkan Yardımcısı oldu. İki dönem yani 2009 ile 2017 yılları arasında Obama’nın yardımcılığını yapan Biden, 2017’de bu görevi Mike Pence’e devretmek zorunda kalmıştı.
“Tarihin en genç ABD başkanı olacağım” mottosuyla siyasete giren, ancak “tarihin en yaşlı ABD başkanı” olan 78 yaşındaki Biden, 3 Kasım 2020’deki seçimlerde rakibi Trump’ı devirerek ülkenin 46. başkanı oldu.
BIDEN’IN TÜRKİYE’YE BAKIŞI
Hem senatörlük hem de başkan yardımcılığı yaptığı dönemde, Türkiye ile ilgili çıkışlarıyla ön plan çıktı. Uzun süre Senato’nun Dış İlişkiler Komisyonu’nda yer alan ve bir dönem Başkan olarak da görev yapan Biden, Ermeni lobisine yakınlığıyla göze çarpıyor. Zaman zaman sözde Ermeni Soykırımına destek veren Biden, başkan adaylığı belli olduktan sonra ise, “Eğer seçilirsem soykırımı tanıyan tasarıyı destekleyeceğim” demişti. Biden’ın bu açıklamayı yaptığı dönemde ABD Senato’su, sözde soykırımı kabul etmiş, ancak Trump bu tasarıyı onaylamıştı.
1974 AMBARGOSUNDA ÖN SAFTA YER ALMIŞTI
Türkiye’nin 1974’te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı sonrası uygulanan ambargoya ciddi destek vererek, silah ambargosu kararını masaya getiren senatörler arasında yer almıştı.
1999 YILINDA TÜRKİYE’YE YARDIM PAKETİNİ VETO ETMİŞTİ
Biden, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda olduğu dönemlerde Kıbrıs Sorunu’nun çözülememesinden Türkiye’yi sorumlu tutan açıklamalar yapmıştı. 1999 yılında da Türkiye’ye yönelik 5 milyar dolarlık yardım paketinin serbest bırakılmasını, Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı sıfatıyla veto etmişti.
4 KERE TÜRKİYE’YE GELDİ
ABD’nin 46. Başkanı Joe Biden, Türkiye’ye tam 4 kez ziyarette bulundu. Biden’ın ziyaretlerinin tamamı, başkan yardımcılığını yürüttüğü 8 yıl içerisinde gerçekleşti.
Türkiye’ye ilk kez 2011 yılında gelen Biden, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmüş ve Arap Baharı’nı masaya yatırmıştı.
İkinci ziyaretini ise, Erdoğan cumhurbaşkanı olduktan bir ay sonra gerçekleştirmişti. Kasım 2014’te yapılan görüşmede, DAEŞ tehdidi ve ABD’nin bölgede başlattığı operasyonlar konuşulmuştu.
Üçüncü ziyaret 2016 yılında oldu. Türkiye o dönem DAEŞ’la Mücadele Koalisyonuna dahil olmuş ve ülkede üslerin ABD tarafından kullanılmasına izin verilmişti.
Biden son ve dördüncü ziyaretini, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaptı. Darbe girişiminin ardından ağustos ayında Ankara’ya gelen Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede, “Darbe girişimine ilişkin ABD’nin önceden haberinin olduğu yönündeki iddiaları reddediyoruz” demişti.
İKİ KERE ERDOĞAN’DAN ÖZÜR DİLEDİ
Ekim 2014’te Harvard Kennedy School’da yaptığı bir konuşmada Biden, Türkiye’nin Esad’ı devirmek için DAEŞ’e silah ve para desteği verdiğini iddia etmişti. Türkiye’nin büyük tepkisini çeken Biden, daha sonra Erdoğan’ı arayarak sözlerinden dolayı özür dilemişti.
Biden’ın ikinci özrü ise 15 Temmuz darbe girişiminde sonra gelmişti. Kalkışmadan 1 ay sonra Türkiye’ye gelen Biden, “Amerikan halkı sizin yanınızda. Obama, Erdoğan’ı arayan ilk insanlardan biri oldu. Ancak yine de özür dilemek istiyorum. Keşke daha erken buraya gelebilseydim. Ancak Sayın Erdoğan, halkınıza büyük hayranlık duyuyoruz ve bu zorluklara göğüs germe biçiminize hayranlık duyuyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
“ERDOĞAN’I YIKMAK İÇİN MUHALEFETE DESTEK ÇIKALIM” SÖZLERİ
2020 Ocak’ında New York Times (NYT) gazetesinin yayın kuruluna konuşan Biden, burada yaptığı açıklamada muhalefete destek verip Erdoğan’ı seçimle göndermeden bahsetmiş ve sözleri iki ülke arasında krize neden olmuştu: “Bence yapmamız gereken farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefet liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Muhalefetle doğrudan iletişimde olup Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, seçimle.”
DAĞLIK KARABAĞ, DOĞU AKDENİZ VE AYASOFYA KONULARINDA TÜRKİYE’NİN KARŞISINDA YER ALDI
Ayasofya’nın Temmuz ayında cami olarak tekrar ibadete açılması da Biden’ın Türkiye ile ilgili karşı çıktığı konular arasında yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu kararından dönmesi çağrısı yapan Biden, “Ayasofya pek çok inançtan insan için çok değerli bir kutsal mekan ve mimari bir harika. 85 yıldır müze olması sayesinde dünya genelindeki insanlara ziyaret etme, hayranlık duyma ve dua etme şansı tanıyordu. 1985’ten bu yana da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeydi. Türk Hükümeti’nin Ayasofya’yı camiye dönüştürme kararından büyük üzüntü duydum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kararından dönmesi ve bu değerli yerin müze statüsünü koruması çağrısı yapıyorum” sözleriyle seslenmişti.
Benzer şekilde, Doğu Akdeniz’deki Türkiye-Yunanistan gerginliğine ilişkin yine Türkiye’yi suçlayan Biden, Dağlık Karabağ konusunda başkan yardımcısı Kamala Harris ile yaptıkları ortak açıklamada, “Türkiye’yi Azerbaycan’a silah göndererek çatışmaları körüklemekle” suçlamıştı.
Tüm bu söylemlere rağmen, Biden’ın seçim öncesindeki Türkiye’ye yönelik negatif açıklamalarının başkan seçilmesi durumunda politikaya ne şekilde dönüşeceğini görmek için beklemek gerekiyor.