Kaşıkçı davasında siyasi müdahale uyarısı

İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 3 Ekim 2018’de öldürülmesiyle ilgili olarak 26 firari sanığın gıyabında yargılandığı davaya devam ediliyor.

Davada Kaşıkçı’nın öldürülmesinde görevlendirme yaptığı argüman edilen 4 sanık hakkında “Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus talep ediliyor. Kaşıkçı’yı boğarak öldürdüğü sav edilen 18 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus, cinayetle ilgili kanıtları yok ettiği argümanıyla yargılanan 4 kişi hakkında ise 5 yıla kadar mahpus cezası isteniyor.

Hudut Tanımayan Gazeteciler’den davet

Duruşma öncesi bir açıklama yapan Hudut Tanımayan Gazeteciler örgütü, Türk yargısı üzerindeki siyasi etkiyi eleştirerek Ankara’ya Kaşıkçı cinayetine katılanların mahkeme karşısına çıkarılması ve davanın cezasızlıkla sonuçlanmasını önlemesi davetinde bulundu. Başsavcılığın cinayetle Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı ilişkilendiren ipuçlarının üzerine gitmemesinin adaletin yerini bulacağı konusunda tasa yarattığı tabir edilen açıklama, “Bu noktada Türk yargısının adaleti rastgele bir müdahale olmadan tesis edip edemeyeceği sorusu gündeme geliyor” denildi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman

Geçen Şubat ayında ABD istihbaratının cinayetle ilgili kamuoyuna açıkladığı raporda, Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesinin Veliaht Prens bin Selman’ın bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiği öne sürülmüştü. ABD Ulusal İstihbarat Raporu’nun İstanbul’daki dava evrakına eklenmesi talebi ise reddedilmişti. Mahkeme, kararını kelam konusu raporun belgeye bir katkı sağlamayacağı görüşüyle gerekçelendirmişti.

Ne olmuştu?

Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na 2 Ekim 2018’de girdikten sonra kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı katlettikleri argümanıyla 20 firari Suudi sanık hakkında hazırlanan iddianame geçen Nisan ayında kabul edilmişti. Geçen Temmuz ayında 4 kişi hakkında daha ek iddianame hazırlanarak ana davayla birleştirilmişti.

DW/HS,BK

© Deutsche Welle Türkçe