KDV’de İndirim Sırası: İndirim İstemeyen Şirket Kalmasın!

İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Veteriner Tabipler Odası’nın oluşturduğu İstanbul Sıhhat Meslek Odaları Koordinasyonu’ndan yapılan açıklamada, “Türkiye’deki yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, toplumun tüm kesitlerini yoksulluk cenderesine yanlışsız itiyor. Sıhhat hizmetlerine erişimi de olumsuz biçimde etkileyen bu gelişmeler nedeniyle biz İstanbul Sıhhat Meslek Odaları Uyumu olarak, sıhhat hizmetleri ve materyallerindeki KDV oranının, tıpkı besin eserlerinde olduğu üzere yüzde 1’e indirilmesini istiyoruz. Zira sıhhat da besin üzere yaşamsaldır, zira iktisadın gidişatı tüm sıhhat alanını ve sıhhat hizmetine muhtaçlık duyan yurttaşları zora sokuyor” denildi.

Sıhhat hizmetleri verilirken kullanılan donanım ve sarf materyalleri ile ilaçların büyük ölçüde döviz kurlarına bağlı olarak fiyatlandığı belirtilen açıklamada şu görüşler lisana getirildi: 

Hayat pahalılığı sıhhat kurum ve kuruluşlarının işletme maliyetlerini de artırıyor. Kovid-19 pandemisi nedeniyle, yurttaşlar sıhhat hizmetlerine erişimde büyük zorluklar yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Bu yüzden İSMOK olarak, besin eserlerinde KDV oranının yüzde 1’e indirilmesinden hareketle, karar vericilere sesleniyor ve şunları talep ediyoruz: Halkın besine erişimi kadar sıhhat hizmetlerine erişimi de yaşamsaldır. Esirgeyici ve önleyici sıhhat hizmetlerini yaygınlaştırmak, sıhhat hizmetlerine erişimi olabildiğince kolaylaştırmak toplumsal devlet olmanın gereğidir. Bu yüzden tabipler tarafından verilen tüm sıhhat hizmetleri ile ilaç, donanım ve sarf materyallerinde de KDV oranının besinde olduğu üzere yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesini talep ediyoruz.

Lokantacılar, yeme ve içme hizmetlerinden alınan katma paha vergisi (KDV) oranının da temel besin eserleri üzere yüzde 1 olarak uygulanmasını talep ediyor. Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Lideri Sayit Karabağlı, temel besin eserlerinden alınan KDV oranının yüzde 1’e inmesinin vatandaşı rahatlattığını söyledi. Kendilerinin de lokantacı esnafı olarak temel besin eserlerini yüzde 1 ile aldıklarını lakin bu eserleri satarken yüzde 8 KDV uygulandığını belirten Karabağlı, “Buradaki yüzde 7’lik fark büsbütün esnafa, yani bize yansımaya başladı. Esnafımız, temel besin eserlerini yüzde 1 KDV ile alıp yüzde 8 KDV ile satınca ortadaki 7 puanlık farkı artırım olarak kabul ediyor. Zati pandemi süreci ve sonrasında yaşanan fiyat artışlarıyla zorda olan esnaf bir de yüzde 7 üzere bir yük altında kalmış oldu. Evvelce yüzde 8 KDV ile aldığımızı tekrar yüzde 8 KDV ile satıp mahsuplaşıyorduk. Artık 7 puanlık yük esnafı güç duruma soktu” dedi.

Karabağlı, sorunun ilgili bakanlıklara iletildiğini ve tahlili için teşebbüste bulunduklarını tabir ederek, şunları söyledi: 

Yazılı ve kelamlı taleplerimizi ilettik, müracaatlarımızı yaptık. Ben bunu gözden kaçmış sayıyorum, inşallah düzeltilir. Süreksiz de olsa bir rahatlama sağlanmalı. Süreksiz müddet de olsa esnafın üzerindeki bu yükü kaldırmak için KDV’nin yüzde 1’e çekilmesini istiyoruz. Pandemide yeme-içme hizmetlerinin KDV’sini yüzde 8’den yüzde 1’e indirmişlerdi, artık onun üzere yeniden inmesi lazım. Pandemi sürecinde devlet yardımları ve paket servisle günü kurtarmıştık. O devri az ziyanla kapattık ancak artık iki yılın birikimi ve artırımlar karşımıza çıktı. Şu anda gerçekten dertli bir süreçteyiz. Süreksiz de olsa rahatlama sağlanması lazım. Bize bağlı ülke genelinde 80 binin üzerinde işletme var. Bu esnaf rahatlatılmalı.

Dünya’nın haberine göre, Oğuz Kaan Koleji Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz yaptığı açıklamada, eğitim dalının vergi indirimleri ile ilgili beklentilerini şöyle mecnun getirdi: 

Özel okullarda da KDV indirimi beklentisi var lakin bu bir yanılgıya neden oluyor. MEB datalarına nazaran 2021’de 938 özel okul kapandı, 882 özel okul ise el değiştirdi. Bölümde büyük bir külfet var. Ayakta duramıyoruz. Özel okullarda 12 bin 555 öğretmen azaldı. KDV indirimi velileri rahatlatabilir lakin özel okulların büyüyen problemine deva olmaz. Bizim burada devletten beklentimiz öğretmenlerin vergilerinin üstlenilmesi. Maaşı biz verelim lakin sigorta, gelir vergisi üzere kısmı devlet üstlensin. Bizim için gerçek takviye bu olur. Aksi takdirde özel okullar işin içinde çıkamıyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın temel besin eserlerinde 7 puanlık vergi indiriminin akabinde gözler konutta KDV’de atılacak yeni adımlara çevrildi. Halihazırda konutlarda büyüklük ve bulundukları yerlerin pahasına nazaran yüzde 1-8 ve 18 KDV uygulanırken, konuşulan yeni düzenleme ile de 150 metrekare üzeri mevzularda yalnızca 150 metrekareyi aşan kısmın yüzde 18 olarak vergilendirilmesi kelam konusu. Bölüm uzmanları farklı ölçülerde KDV oranlarının müşteride baş karışıklığı yarattığını belirtilirken, bu oranların artık yüzde 8’e sabitlenmesi gerektiğini söz etti. Böylelikle bilhassa lüks semtlerde stok oluşturan konutların satışının hızlanacağı, müteahhitlere de yeni projelere başlama imkanı sunacağı tabir ediliyor. KDV’de yaşanan baş karışıklığının düzeltilmesi gerektiğini aktaran Seba İnşaat İdare Konseyi Üyesi Engin Keçeli, “Vergi oranlarının farklılığı kafayı karıştırıyor. Ayrıyeten hudut iki ilçe ortasında bile farklı uygulamalar var. Bunu net yapmak lazım. Bu, kayıt dışılığı ortadan kaldırır” diye konuştu.

Arsa ünite fiyatları baz alınarak 150 metrekare altı konutlarda yüzde 1-8, üstü metrekarelerde ise KDV’nin yüzde 18 uygulamasının artık değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Dekar Yapı İdare Heyeti Lideri Salih Kuzu, “Bu süreçte maliyetler de çok arttı. Birde KDV yüzde 18’e gelince satışları engelleyen bir şey oldu. Bilhassa KDV’nin yüzde 8’e sabitlenmesi maliyetlerin arttığı bu devirde çok yararlı olacak, bu durum yeni projelere de ivme kazandıracak” diye konuştu. Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Lideri İsmail Özcan da konutta KDV oranlarının yüzde 8’e sabitlenmesi gerektiğini belirterek, “KDV indirimi, hızlandıracak bir adım olacak” dedi. Gayrimenkul Danışmanı Gülcan Altınay ise, bugünkü durumun baş karışıklıklarına neden olduğunu, KDV oranında sadeleştirme gerektiğini söyledi.

Türkiye Sürücüler ve Arabacılar Federasyonu (TŞOF) Lideri Fevzi Apaydın, akaryakıttaki fiyat artışlarının vatandaşa yansıtılmaması için “ticari akaryakıt uygulamasının” hayata geçirilmesini önerdi, “akaryakıtta KDV’nin sıfırlanmasını ve eşel taşınabilir sisteminin yine uygulanmasını” istedi. Apaydın, yazılı açıklamasında, son bir yılda akaryakıt eserlerine yapılan artırımlar nedeniyle sürücü esnafının sıkıntı durumda kaldığını söz etti. Apaydın, halk otobüsçülerine verilen fiyatsız taşıma takviyesinin de artırılması teklifinde bulundu. Apaydın, yaptığı açıklamada ticari akaryakıt uygulamasının güç kaidelerde faaliyet gösteren sürücü esnafını bir nebze de olsa rahatlatacağını söyledi. Ticari araçlarda başta motorin olmak üzere LPG ve akaryakıt kullanıldığını kaydeden Apaydın, devletin “ticari akaryakıt uygulamasıyla ÖTV ve KDV’nin bir kısmından feragat ederek ticari araçlara yaklaşık 5 liralık uygun yakıt sağlayabileceğini” belirtti. Şimdiki yakıt fiyatlarına nazaran litre başına ödenen KDV LPG’de 1,48 liraya, akaryakıtta 2,32 liraya ve motorinde 2,35 liraya denk geliyor.