Konyaspor Teknik Direktörü İlhan Palut: Avrupa’da ses getirmek istiyoruz

Konyaspor’un şampiyonluk yarışından gelecek planlarına dair bir çok bahiste kıymetli değerlendirmelerde bulunan İlhan Palut, “Şimdi 2 sene öncesine gitmek lazım. 2 sene evvel Konyaspor; Başakşehir ve Trabzonspor galibiyetleriyle son anda ligde kalmayı başarmıştı. Her ne kadar küme düşme kaldırılmış olsa da. Geçen dönem Konyaspor’a geldim. Vazifeye geldiğim sene küme düşme sınırına çok yakın bir grup devraldık. Bu dönem başında oyuncularımla yaptığım toplantıda onlara; 2 yıldır Konyaspor’un sıralama olarak verdiği çabanın ne topluluğa, ne onların mesleklerine, ne de bizim antrenörlük amaçlarımıza hiç bir biçimde uymadığını söyledim. Bu dönem başı Erzurum kampının birinci toplantısında oyuncularımızla yaptığımız konuşmada; ‘biz bu sene ligde fark yaratan kadrosu olmalıyız’ dedim. Şöyle ki her sene doğal olarak 4 büyük şampiyon adayının ortasına sürpriz olarak bir kadro girerdi. İşte biz bu sene bu farkı yaratan ekip olalım ve üst sıraları hedefleyelim dedik ve oyuncularım da buna takviye verdi. Grup olarak yalnızca takviye vermek yetmiyor, bu maksada inanmak ve bunun uğrunda çok çalışmak gerekiyordu. Dönem boyunca biz bunu gerçekleştirebildik. Periyot dönem düşüşler ve istemediğimiz sonuçlar da oldu lakin bizim için 38 hafta çok uzun bir maraton oldu. Doğal grupta ayrılanlar oldu bunun yanı sıra üzücü olaylar da yaşadık. Kadromun 38 hafta gösterdiği çabayla ligi 3’üncü sırada bitirdik. Bu dönem başı maksadımız sıralama değil de fark yaratmaktı, onu da başardığımızı düşünüyorum” diye konuştu.

“ŞANSSIZ MAÇLAR KAYBETTİK”

Ligde şanssız maçlar kaybettiklerini lisana getiren İlhan Palut, “Başakşehir deplasmanına gittik erteleme maçı oynamaya orada hiç hak etmediğimiz 2-1’lik yenilgi aldık. Birinci yaramızı orada aldık. Ondan sonra Alanyaspor deplasmanına gittik maç 5-1 bitti birinci yarı 4-1 bitti her şeyi hakikat yaptığımız bir maçtı çabucak hemen çok enteresandır orada bir kırılma yaşadık. Kimi istemediğimiz hakem kusurları da oldu. Bunların yanı sıra İsmail hoca ile birlikte Fenerbahçe’nin nitekim çok âlâ bir çıkış yakalaması, bunlar değerli etkenlerdi” halinde konuştu.

“OYUNCULARIM BU BÜYÜK ACIYA KARŞIN AYAKTA KALMAYI BAŞARDILAR”

İlhan Palut, Ahmet Çalık’ın vefatı ve gayeler ile ilgili, “Allah kimsenin başına bir daha vermesin. Çok büyük bir şoktu. Oyuncularım bu büyük acıya karşın ayakta kalmayı başardılar. Ahmet’i futbolcu olarak çok aradık. Kadronun kazanmak isteyen, gayret eden, hırslı deneyimli bir karakteri olarak aradık. Takımıza sinerji veren harikulade bir kişilik olarak yüz de yüz aradık. Alışılmış ki Ahmet’in kaybı bilhassa defansif manada bir tık geri aldı lakin bunu çok lisana getirmiyoruz, acımızı içimize gömdük. Bir sefer daha Allah rahmet eylesin, yeri cennet olsun. Futbol olarak bize tesiri oldu, bir tramvatik tesiri yüzde yüz oldu. Mesela tahminen O’nun yerine oynayan oyuncumuz üzerinde oldu. Zira vazifesini çok âlâ yapan bir arkadaşı aramazdan ayrıldı. Bir anda yük onun omuzlarına bindi. Periyot devir kusursuz işler, periyot devir de yanlışlar yaptı. O bölgede bir nizamımız, bir istikrarımız vardı. Tahminen futbolumuz bozuldu lakin bir insanın kaybı çok daha kıymetli. O yüzden futbolun bize verdiği ziyanı konuşmak bana anlamsız geliyor” dedi.

“KONFERANS LİGİNDE MAKSADIMIZ KÜMELERE KALMAK”

UEFA Konferans Ligi hakkında konuşan Palut şunları lisana getirdi: “Şimdi şöyle düşünmüyoruz; ligi 3’üncü sırada bitirdik. Avrupa’ya gideceğiz. Daha ne yapalım? Kâfi. Bu bizim için yeteli değil. Tek maksadımız natürel ki kümelere kalmak. Play-Off’la berber üç ön eleme oynayacağız. Burada çekeceğimiz kura da değerli doğal. Zira hatırlarsanız geçen sene dönem başı hazır bir Trabzonspor vardı fakat Roma ile eşleşti ve onlar için işler çok zorlaştı. İnşallah bizim içinde en başta uygun bir kura olur. Ülkemizi çok âlâ temsil etmeye çalışacağız.”

“HAKEMLERİMİZİN ÜZERİNDEKİ BASKIYI AZALTMAK İÇİN HERKESE VAZİFE DÜŞÜYOR”

Türkiye’de hakemlik yapmanın kolay olmadığını tabir eden İlhan Palut, “İnanılmaz bir baskı altında maç yönetiyorlar, çok büyük değişimler var. Bir anda hakemin vazifesine son verilebiliyor, sonra geri dönüyor. Yaptığı bir yanılgı ile bir arada tahminen yıllarca inşa ettiği mesleği bir anda yerle bir olabiliyor. Artık burada bu kadar baskı altında maç yöneten hakemlerin yanılgı yapması kadar olağan bir şey yok. Evet bizim aleyhimize de çok net yanılgılar yapıldı fakat ben buna yalnızca yanılgı demek istiyorum. İnşallah kusurdur. Bir futbol adamı olarak o denli düşünmek istiyorum. Kimin üzerine vazife düşüyorsa futbol kamuoyunun, yöneticilerin, biz teknik yöneticilerin, futbolcuların kimin üzerine vazife düşüyorsa hakemlerin üzerindeki baskıyı bir formda azaltmamız, aşağı çekmemiz gerekiyor ki onlar da daha rahat bir halde maçları yönetebilsinler. Ben yalnızca kendi ekibimle alakalı değil genel manada bu yılki hakemlerin performanslarını yetersiz buldum. Lakin dediğim üzere bu performansları bu duruma getiren etmenleri de göz arkası etmememiz lazım” dedi.

“HATAYSPOR HOŞ DÖNEMLER GEÇİRİP BAŞARILI BİR İMAJ VERDİ”

Hatayspor’un ligdeki performansının sorulması üzerine İlhan Palut, “Ben Hatayspor’da 2 yıllık bir deneyim sağladım Ömer Erdoğan hocayla birlikte. 2 sene hakikaten çok uygun bir başlangıç, yeni çıkan bir grup olmasına karşın bu sene de Hatayspor lige tekrar âlâ başladı birinci yarı boyunca fakat ikinci yarının son ortalarında bir düşüş oldu lakin bence genel manada Hatayspor’un 2 yıllık Üstün Lig performansı göz önüne alındığı vakit son derece kabul edilebilir, başarılı işler yapan ve bu 2 sene içerisinde negatif bir endişe yaşamadan hoş dönemler geçirip başarılı bir manzara verdi” dedi.

“GALATASARAY VE BEŞİKTAŞ TAKIM İSTİKRARINI YAKALAYAMADI”

İlhan Palut, 3 büyükler ile ilgili olarak, “Sistematik olarak baktığın vakit bu kulüplerde bir istikrarsızlıktan genel manada bahsedebilir miyiz yüzde 100 bahsedebiliriz. Yani bahsettiğiniz misyon değişiklikleri tahminen idari manada da bunlar yaşandı. Bir sefer bu eksi bir etmen fakat işte olaylara daima 3 büyüklerin İstanbul gruplarının başarısızlığı tarafından değil, bazen de işte bu makasın kapandığı artık öbür gruplarında tahminen daha mütevazı takımlarla, sisteme bağlı oyunlarla, büyük kadroların karşısında daha büyük sonuçlar alabildiği onları puan kaybına daha çok uğratabildiği gerçeğini de yadsımamamız gerekiyor. Artık biliyorsunuz Türkiye liginde 3 milyon, 4 milyon Euro maaşlar verilme talihi kalmadı bu da yabancı oyuncularda büyük ekiplerinde tahminen bir tık daha mütevazı yatırımlar yapmasına neden oldu. Bu halde ne oldu, makas biraz daha daraldı. Bunun üstüne ben kendim için söylemiyorum yeni kuşak antrenörler, genç antrenörler, ortaya koydukları sistem, disiplin, çalışma dileğiyle bir arada ne yaptı, kendilerinden daha yüksek maliyetteki takımlara karşı daha âlâ bir duruş, performans sergilediler bunun da tesiri var. Fakat ben bilhassa ne Galatasaray’da ne Beşiktaş takım istikrarını yakalayamadı. Beşiktaş bilhassa sakatlıklarla çok boğuştu sonra geç kaldı, oyuncular ritim tutamadı, gayelerden kopuldu. Galatasaray genç bir ekiple yola çıktı burada evet tahminen o bahsedilen oyuncular, Türkiye’deki yarış sistemi, Galatasaray bir kulübün baskısını kaldırma da bence çok başarılı olamadılar şimdi. Bir de Galatasaray ve Beşiktaş’ın Avrupa serüvenleri onları bu noktada biraz geride bıraktı. Ben nedenleri bunlara bağlıyorum” diye konuştu.

“İSMAİL KARTAL İLE BÜTÜNLEŞME SKORA YANSIDI”

İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’de vazifeye gelmesi ve yakalanan muvaffakiyet ile ilgili konuşan Palut, “Bence İsmail hocanın farkı büsbütün şuydu; taşlar yerli yerine oturdu diyebilirim özetle. Yani her oyuncuyu en düzgün oynayacağı yerde kıymetlendirdi ve Fenerbahçe’nin daha çok mücadeleci, yüksek eden oyuncularla takım yapılanmasına gitti. Ben ekibi fizik olarak bir evvelki periyoda nazaran çok daha güzel bir düzeyde gördüm. Fizik ve uğraş olarak çok daha güzel bir düzeyde olduğunu ve oyuncu-kulüp ahengi, bağlantısı, taraftar-oyuncu irtibatının bir halde İsmail hoca ile birlikte bütünleşmenin Fenerbahçe’de çok daha net görüldüğünü gördüm bu da skorlara yansıdı. İsmail Hocanın muvaffakiyetini takdir ettim. Fakat alışılmış ki gönül isterdi ki Fenerbahçe daha makus olsun değil buradaki hakikat bakış açısı. Keşke biz daha az kusur yapsaydık, yani yapabilir miydik evet, daha az kusur yapabilirdik. Rize’yi yenebilirdik, içerde Karagümrük’ü yüzde 100 yenebilirdik zira 3-0, 4-0’a gelebilecek bir maçtı, burada kusurlar yaptık. Ya da işte dışarıda Başakşehir maçından en az 1 puanla dönebilirdik aslında bu puanları alt alta sıraladığınız vakit biz Fenerbahçe’nin performansına bakmaksızın maksadımıza ulaşabilirdik. Fakat bizde ikinci yarıda yapmamız gerekenden daha fazla kusur yaptık” tabirlerini kullandı.

“FENERBAHÇE’DE İSMAİL HOCA KESİNLİKLE TEKRAR VAZİFE ALACAKTIR”

Jorge Jesus’un Fenerbahçe teknik yöneticisi olmasını kıymetlendiren İlhan Palut, “Ben burada çok Türk-yabancı diye bakmıyorum yoksa bir Türk hocada başarısız olduğu vakit gönderilir niçin gönderilmesin ki? Yani Türkler gönderilmeyecek diye bir hal mi var? Yok ancak İsmail hoca başarılı, çok düzgün iş çıkardı ancak en azından İsmail hoca şunu kazanmıştır bu süreçten sonra; Fenerbahçe’de İsmail hoca kesinlikle tekrar misyon alacaktır. Zira Fenerbahçe topluluğunun ve taraftarının inancını kazandı. Tahminen idare bu süreçte bu türlü bir karar vermiş olabilir lakin bence bu İsmail hocanın gösterdiği performansı gölgeye düşürmez. İsmail hoca tekrar mesleğinde Fenerbahçe ile yükselişe geçti, çok sevildi. Ben hoş bir yer edindiğini düşünüyorum” dedi.

“TRABZONSPOR TAKIMINA GERÇEK VAKİTTE DESTEKLER YAPTI”

Trabzonspor’un 38 yıl sonra şampiyon olmasını pahalandıran İlhan Palut, “Bir kez Trabzonspor takımına hakikat vakitte destekler yaptı, lig başlamadan Trabzonspor’un takımı hazırdı, bir arada çalıştılar ve aslında bir evvelki sene Abdullah hoca hatırı sayılır bir müddet Trabzonspor’la sistemini oturttu aslında elinde bir arada çalıştığı en az yüzde 70’lik bir küme varken nokta transferlerle de bunları destekleyerek kampta birlikte çalışma fırsatı buldu. Topluluğun isteği, hasreti aslında bu sene Trabzonspor iç saha maçlarında bilhassa en agresif seyirci tahminen kadrosunu en iten seyircilerden biri Trabzonspor’du ve Abdullah hocanın özelinde üst sıralarda yer alan kaçırdığı şampiyonlukların da deneyimiyle tahminen daha az yanılgı yaptı. Bura da çabucak bahsettiğimiz öbür doğan şampiyonluk adaylarının da yarışta geri de kalmasını da eklersek Trabzonspor’un şampiyon olması da çok doğal bir hale geldi” diye konuştu.

“EN BÜYÜK ZAHMETİMİZ TAKIM MÜHENDİSLİĞİ”

Türk kadrolarının en büyük meselesinin plan ve programsızlık olduğunu kaydeden İlhan Palut, “Galatasaray’ın PSV maçına bakıyorum, Beşiktaş’ın 1 yıl evvel Yunanistan’da oynadığı PAOK maçındaki takımına bakıyorum. Çok kritik ön eleme maçlarına bizim ekiplerimiz hiçbir hazırlık yapmadan çıkıyorlar. Ne takım hazırlığı, ne ekibin birlikte çalışma mühleti, bir sene evvelki takım istikrarını yakalamadan Avrupa kupalarına başlıyoruz. Maalesef kadrolarımızın birçoğu bu yüzden daha ön elemede başarısız oluyor. En büyük külfetimiz takım mühendisliği. Plan ve programın olmayışı. Son anda yapılan transferlerle takımların belirlenmesi yüzünden bizim için de Avrupa’da bir halde işin işten geçmesine neden oluyor. Artı, teknik adam istikrarsızlığı. Çabucak çabucak birçok kadro lige yeni hocalarla giriyor. Tahminen yeni sitemler üzerinde hazırlanmaya çalışıyor. Bu da yeniden bahsettiğim üzere ekiplerin yaz aylarında bu cins eleme maçlarına bu halde hazır olmamasına neden oluyor. Bu yüzden Avrupa kupalarında hayal kırıklığı yaşıyoruz. Ülkemizde oynanan futbolun fizikî yetersizliği ön planda. Ülkemizde top oyunda da 44 -45 dakika kalırken, Avrupa’nın üst liglerinde topla oynama müddetleri 60 dakikanın üzerinde çıkabiliyor. Bu da oyuncuların kazandığı maç ritminin başka liglerin bizim liglerle baz alındığında bizim çok gerilerde olmamız. Türkiye Ligi’nde oynadığımız maçlarla, fizikî olarak Avrupa liglerine hazırlanmamızın ritim ve fizikî olarak parametrelerde çok sıkıntı olduğu gerçeği de bizi bir halde geride bırakıyor” formunda konuştu.

“YENİ KUŞAK HOCALARDAN ÇOK UMUTLUYUM”

Yeni kuşak hocalardan çok umutlu olduğunu lisana getiren İlhan Palut, şunları söyledi: “Gerçekten Avrupa’yı, trendi takip eden, en yeni ve fizikî idmanları takip eden, bunları ölçüp uygulayabilen yeni kuşak antrenörler şu anda Türk futbolunda yer almaya başladılar. Yeni dönemde ekipler mevcut yerli hocalarla devam edeceğini düşünüyorum. Ben Türk futbolunun bu krizi, Avrupa ayarındaki makası süratle kapatması gerektiğini düşünüyorum ve bundan umutluyum. Ben de kendi adıma, İlhan Palut olarak bu sene farkı bir misyonum da var. Kadromla birlikte Avrupa kupalarında inşallah Türk futbolunu en âlâ biçimde temsil edip, bunu olumsuzluğu kırmak istiyoruz. Anadolu grubu olarak ligde uygun sonuçlar alıp Avrupa’da Avrupa ekipleriyle başa baş uğraş edip, ses getirecek bir grup olgusunu yaratmanın çabasını vereceğiz.”

“TÜRKİYE’DE HER GRUBU ÇALIŞTIRACAK DONANIMA SAHİBİM”

Türkiye’de her kadrosu çalıştıracak donanıma sahip olduğunu belirten Palut, “Buna ulusal ekip da dahil. Bunun için mütevaziliğe gerek yok lakin hiçbir misyona, gruba talip değilim. O denli bir şey asla yok. Allah’ın müsaadesiyle hepsini başarabileceğime inanıyorum. Her şeyin gerçek bir vakti olduğunu düşünüyorum. Şu an da benim yapmam gereken tek şey Konyaspor’daki başarımızı sürdürmek, benden beklentileri karşılamak. Kimi teknik adamlar derler ya ‘ben de buradayım, hazırım, niçin bana teklif gelmiyor’ diye benim o denli bir durumum yok lakin kendine inanç noktasında da en sıkıntı neresiyse misyona hazırım” diye konuştu.

“AVRUPA GAYEM NATÜREL Kİ VAR”

İlhan Palut, Avrupa gayesi olduğunu söz ederek, “Evet, basamak basamak var. Neden olmasın. Ben daima şunu söylerim. Bizim kuşağa çok geç sıra geldi. Neden çok geç sıra geldi? Zira hepsi çok kıymetli teknik adamlardı. Tahminen konfor alanlarını terk etmediler, tahminen Türkiye ligindeki kadroları daima olarak birebir çember üzerinde döndü. Kimse bir yere gitmedi. Bu da neye yol açtı? Alttan gelen antrenörlerin kolay vazife almamasına neden oldu. Süreç tahminen benim Göztepe’ye gidişimle başladı. Bu bahiste yeni jenerasyon Türk antrenörlerinin bir biçimde burada daha hamasetli olması gerekir. Alışılmış ki bir de bu işin bir pazarlaması, bir PR’ı var, tahminen yurt dışında ön plana çıkartacak teknikler var. Onları çok bilmiyorum fakat bu türlü bir teklif geldiğinde bizim konfor ağının dışına çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Nasıl ki ulusal ekipteki oyuncularımız yurt dışında muvaffakiyetle bizleri temsil ediyorsa, bence Türk antrenörlerde, teknik yöneticilerde Avrupa’da ülkemizi sonuna kadar muvaffakiyet ile temsil edeceğine inanıyorum” halinde konuştu.

“İTALYA VE ALMANYA LİGİNİ ÇOK SEVİYORUM”

İtalya ve Almanya ligini çok sevdiğini belirten Palut, “Tabii ki Premier Lig de var lakin İtalya ve Almanya liginde diğer bir savaş var üzere geliyor bana. O iki lig hoşuma gidiyor” dedi.

“KONYASPOR TARAFTARI BANA DAİMA GÜVENDİ”

Konyaspor taraftarlarına teşekkür eden Palut, şu sözleri kullandı: “Ben birinci geldiğim günden beri bana nitekim çok inandılar ve güvendiler. Makûs oynadığımız ve çok gol yediğimiz maçlar oldu fakat bir an bile dayanaklarını esirgemediler. Ben bunu daima hissettim. İnsan kendine güvenildiğini hissettiği ortamda bir halde başarılı olabiliyor. Konya halkına ve taraftarına bu yüzden çok teşekkür ederim. Bu dönem daha da güç olacak bizim için. Geçen dönem takviyeleri bizim için çok kıymetliydi. Bu dönem daha da sıkıntı olacak. Bu yüzden ben tekrar yanımızda olup bize dayanak vermelerini istiyorum. İnşallah bizde gayretimiz ve alacağımız sonuçlarla bunun karşılığını veririz.”