Dünyayı etkisi altına alan ve bir yılı aşkın süre içerisinde 2 milyon 700 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği koronavirüse karşı alınan …
Dünyayı etkisi altına alan ve bir yılı aşkın süre içerisinde 2 milyon 700 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği koronavirüse karşı alınan önlemler neticesinde bu yıl grip nedeniyle ölüm vakalarının yaşanmadığı belirlendi. Koronavirüs ile belirtileri oldukça benzer seyreden grip virüsünün de ciddiye alınması gerektiğini bildiren ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süheyla Kömür, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre her yıl 250 bin ila 500 bin kişinin grip ve gribin tetiklediği hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Doç. Dr. Kömür, pandemi önlemlerine paralel olarak bu yıl grip nedeniyle polikliniklere başvuran vakalara neredeyse hiç rastlamadıklarını kaydetti.
GRİP VAKALARINI AZALTAN NEDENLER
Riskli gruplarda dünyada her yıl binlerce kişinin ölümüne neden olan grip vakalarına pandemi tedbirleriyle birlikte bu yıl neredeyse hiç rastlamadıklarını dile getiren Doç. Dr. Kömür, bunun nedenini şöyle açıkladı:
“Koronavirüs önlemlerine paralel olarak bu yıl gribi neredeyse hiç görmedik. Gripte de bulaş, kişiden kişiye damlacık yoluyla, temas yoluyla oluyor. Şu an koronavirüs önlemleri içerisinde yer alan maske, el hijyeni, mesafe önlemleri grip vakalarının azalmasında da çok etkili oldu. Hasta olanın dışarı çıkmaması, iş yerine gitmemesi, diğer insanlardan uzak durması, hijyen kurallarına daha çok dikkat etmesi grip vakalarının azalmasında en büyük etkenler oldu.”
‘GRİP DE ÖLÜMCÜL OLABİLİR’
Gribin de virüs kaynaklı bir enfeksiyon olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Süheyla Kömür, “Özellikle gebelerde, kanser, kalp, şeker hastalarında, astımı, KOAH’ı olan akciğer hastalarında ve bazı ilaçları kullanan bağışıklığı zayıflamış hastalarda zatürreye çevirebilir. Ölümcül olabilir ve solunum yetmezliğine neden olabilir. Hastaneye, yoğun bakıma yatışı gerektirebilir. O nedenle gribi de küçümsememek, ciddiye almak gerekiyor. Yani risk gruplarında her solunum yolu enfeksiyonu şiddetli seyredebilir, ölümcül hastalığa dönüşebilir. Grip olduğunu düşünen kişiler de doktora başvurmalıdır” dedi.
‘İKİ VİRÜSÜN AYRIMI LABORATUVAR ORTAMINDA YAPILIYOR’
Pandemi dönemi bir kişide solunum yolu enfeksiyonu olduğunda koronavirüs olarak kabul edilip, buna göre önlem almak zorunda olunduğunun altını çizen Doç. Dr. Kömür, iki virüsün ayrımının nasıl yapılacağını şöyle anlattı:
“Grip vakalarında da ateş, kas ağrıları, genel durum bozukluğu ya da kişiyi yatağa yatıracak kadar halsizlik olabilir. Aynı şikayetler koronavirüste de var. Bu kişinin ayırt edemeyeceği bir durum olabilir. Bu nedenle kendini koronavirüsmüş gibi düşünerek gerekli önlemleri almalıdır. Covid testi muhakkak yapılmalıdır. Grip ve Covid-19’un ayrımını yapmak önemlidir. Koronavirüs düşündüğümüzde PCR testlerimiz var. Grip vakalarında da sürüntü örneklerinden yaptığımız laboratuvar testleriyle tanı koyuyoruz. Şikayetler benzer olabilir ama ikisini laboratuvar ortamında birbirinden ayırt edebiliyoruz.”
‘GRİBİM DEYİP GEÇİŞTİRMEYİN’
Şikayetleri olan kişilerin grip olduğunu düşünerek geçiştirmemesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kömür, “Şikayetlerini gribe, soğuk algınlığına, nezleye bağlayıp, hastaneye başvurmayan, başvuruda geciken ve bu nedenle hastalığı kötü seyreden pek çok koronavirüs vakasına rastladık. O nedenle ateş, öksürük, kas ağrıları olan kişiler mutlaka doktora başvurmalıdır. ‘Gribim, soğuk algınlığım var’ deyip geçiştirmemek gerekiyor. Hem kendileri hem de çevreye bulaşın önlenmesi açısından hastaneye, doktora başvurmak çok önemlidir” diye konuştu.