“Koku hudutları tahrip olabiliyor” Koronavirüs nedeniyle koku kaybı yaşayan ve bunun sonucunda hastaneye başvuran hasta sayısının bir oldukça …
Koronavirüs nedeniyle koku kaybı yaşayan ve bunun sonucunda hastaneye başvuran hasta sayısının bir oldukça fazla olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Muhammed Durna, “Bunun çeşitli teorileri var. Bunlardan bir tanesi koronavirüsün direkt koku hudutlarını tahrip ederek koku kaybına yol açtığı istikametinde. Bir öbür belirtilen teori de koku bölgesinin şişmesine bağlı olarak gelişen bir koku sorunu.
Hastalarda yüzde 70 ila 90 oranında koku kaybı ile müracaatlar bir oldukça yüksek. Koku kaybı sonucu hastalar çeşitli biçimlerde bize başvuruyor. Bunlar az koku alma, hiç koku almama, koku ve tat kaybının birlikte olması, kokuları karıştırma üzere şikayetler oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Yumurta kokusuna dayanamıyorum”
Koku kaybı sonrasındaki düzgünleşme periyodunda hastaların kokuları karıştırabildiğini anlatan Dr. Öğretim Üyesi Durna, “Hasta bu süreçte farklı makus kokular alabiliyor. Hastalar düzgünleşme periyodunda kokuları karıştırabiliyor. Bu süreçte hastalara koku antrenmanları öneriyoruz. Kokunun yine kazandırılmasına bu idmanla yardımcı olabiliyoruz.
Hastaların tanımı ise şöyle oluyor; hocam yumurta kokusuna dayanamıyorum, ortamda et pişiyor bu kokudan rahatsız oluyorum üzere. Her kokuyu misal bir koku olarak algılıyorlar ve genelde de belirttikleri ne kokarsa koksun şahısların midesini bulandıracak derecede berbat oluyor” sözlerini kullandı.
Gün içinde 2-3 sefer 30 saniye koku antrenmanı
Koku sorunlarının ekseriyetle koronavirüs sonrası birinci 2 haftada yüzde 70 ila 80 oranında düzeldiğini anlatan Durna, tedavi edilemeyen kokular için ise şu tavsiyelerde bulundu:
“Bazı hastalarda yüzde 10 oranında koku sorunları daha uzun müddete yayılabilmekte. Biz bu yüzde 10’luk hasta dilimine koku antrenmanlarıyla yardımcı olabilmekteyiz. Bu tedaviyi de uzun bir sürece yaymak gerekiyor. Sonuçta koku sonları bölünebilen hücreler ve yaklaşık 12 haftaya kadar koku antrenmanı yapabilmekteyiz.
Bu antrenmanda ise bilhassa keskin kokular kullanılmalı. Bunlar limon, kekik, nane yağı, karanfil, okaliptus üzere uçucu yağlar. Gün içerisinde 2-3 defa 10 ila 30 saniye bu idmanları öneriyoruz. Bu koklama esnasında burnunda nefes almasını istediğimi için sonrasında havanın tekrar burundan verilmesi gerekiyor.
Birebir havayı dışarı vererek o bölgeyi çalıştırmayı amaçlıyoruz. Tedavide sabırlı olmak gerekiyor. Yüzde 10’luk koku sorunu yaşayan kısmın iyileşebilmesi için uzun bir periyot gerekiyor. 6 aya kadar koku hiç alamayan hastalarımız mevcut. İdmanlarımızı uygulayan sistemli halde yapan olumlu sonuçlar alan hastalarımız mevcut. Genelde birinci ayın sonunda olumlu sonuç alınıyor.”
