Koronavirüsteki yeni tehlike: İlaç kullanmak istemiyorum

Bir seneyi aşkın müddettir corona virüsle çabasını sürdüren Türkiye’de, salgının gidişatını makus etkilediği belirtilen yeni bir sebep ortaya atıldı. Virüse yakalandıktan sonra konutta karantinaya alınan kimi hastaların, filyasyon takımlarının verdiği ilaçları kullanmadığı söz edildi. Verilen ilaçların kullanılmaması hastalığın seyrini ve hastaneye yatış oranını büyük ölçüde etkiliyor. 

Pekala, filyasyon grupları tarafından verilen ilaçların kullanılma(ma)sı corona virüsün seyrini nasıl etkiliyor? Virüsü hafif atlattığını söyleyen hastalar verilen ilaçları kullanmasa olur mu? Uzmanlar, ntv.com.tr’nin sorularını yanıtladı. 

”VİRÜS BİRİNCİ 5-6 GÜNDE ÇOĞALIYOR”

Kocaeli Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sıla Akhan, bilhassa konutta karantinaya alınan hastalarda ilaç kullanımın reddedilmesine epeyce sık rastlandıklarını belirtti. 

Akhan, filyasyon takımlarının ilaçları teslim ettikten sonra hastaların makul tezlerle bu ilaçları kullanmadan konutta tuttuğunu söyledi.

Hastalığın seyri açısından bu durumun epey yanlış ve tehlikeli olduğunu tabir eden Akhan, ”Virüs 5-6 gün içerisinde çoğalıyor. Filyasyon grupları tarafından teslim edilen ilaçlarla biz bu virüs çoğalımını hayli azaltmaya çalışıyoruz. Ne kadar başarılı olabilirsek immün fırtınayı o kadar azaltabiliyoruz” dedi. 

İLAÇLAR NEDEN KULLANILMALI?

Corona virüsün seyrinin iki kademeli olduğunu da söyleyen Akhan, ”Birinci fazda virüs çoğalma eğilimi taşıyor. Bir süre sonra bu çoğalım duruyor. İkinci fazda beden virüsle savaşırken immün (bağışıklık) karşılık oluşuyor. Virüs bitse de o savaş devam ediyor, beden kendi kendine savaşmaya devam ediyor, kendini yıpratıyor. Hastaya verilen favipiravir ile biz bu durumu önlemeye çalışıyoruz” açıklamasını yaptı. 

”KANDA PIHTI DA YAPABİLİYOR”

Akhan, favipiravirin yanında corona virüs hastalarına bir de kan sulandırıcı bir hap verildiği söyledi. Bu ilacında öbür ilaç üzere kesinlikle kullanılması gerektiği söz eden Akhan, corona virüsün damarlarda tutunma, kanda pıhtı yapma üzere bir özelliği olduğunu vurguladı. 

Hastalığın seyri ve verilen ilaçların tesirleri hakkında açıklama yaptıktan sonra Akhan kelamlarına şunları ekledi:

”Bu ilacın bana ziyanı olacak yorumu büsbütün yanlış. Yalnızca hamilelerin kullanmaması gerekiyor. Zati rastgele bir yan tesir yapıyorsa da 5 gün kullanılan bir ilaç olduğu için bu geri dönüşümlü bir durum. Hastalığın en vurucu yeri olan immün fırtınayı durdurabilmek için ilaçların kullanılması gerekiyor. Zira o ilacın bu periyotta yararı var Sonra işler sarpma sarınca bu ilacın kullanılmasının hiçbir manası kalmıyor”

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de salgının başından bu yana hastaların, verilen ilaçları sorguladığını söyledi.

”İLACIN SAYISI DA KORKUTABİLİYOR”

Tükek, ”Özellikle meskende olan hastalarda bu soruları hayli duyuyoruz. 8-16 ilacın bir ortada alınması insanları haliyle korkutuyor. İlaç kullanmama noktasında kimi hastaların eğilimlerinin de olduğunu görüyoruz. Kimi şahıslar, ‘İyiyim ben bir şikayetim yok. İlaçları almasam olur mu’ diye soruyor. Fakat biz kesinlikle ilaçların alınması gerektiğini söylüyoruz” açıklamasını yaptı. 

”DAHA AĞIR SEYREDİYORLAR”

Hadiseler üzerinden müşahedelerini aktaran Tükek’e nazaran, virüsün en başında ilaç kullanmayan ya da ilaçları aksatan hastaların, bir noktadan sonra süreci daha ağır seyrettiklerini belirtti. 

İlaçları hastalığın hafif atlatılması için verildiğini vurgulayan Tükek, ”Bu ilaçlar, hastalığın kötüleşmemesi için kullandığımız casuslar. Hastalık başta âlâ seyredebiliyor ve hasta bir şeyi yokmuş üzere hissedebiliyor. Fakat daha sonra bilhassa bir hafta içerisinde durum alevlenip daha da berbata gidebiliyor. İlaçları kullanmayan hastalarda pişmanlık görebiliyoruz” dedi. 

Salgının zirve noktasında olduğunu söyleyen Tüfek, corona virüse karşı ihtar da bulunarak şu bilgileri verdi:

”Şu an hastaneye yatması gereken hasta sayısında da bir artış var. Hastanelerde doluluk oranları giderek yükseliyor. Bunun sonucu olarak ağır bakımlarda da bir kadro artışlar meydana geldi. Salgının bir an evvel aksine döndürülmesi, hadise sayılarının düşürülmesi gerekiyor”