Koronavirüsü yenen sağlık çalışanları zorlu süreci anlattı, aşıya dikkat çekti

Koronavirüsü yenen sıhhat çalışanları şiddetli süreci anlattı, aşıya dikkat çekti

Dr. Açıkgöz, “Aşılama olağan hayata dönüşte en kıymetli etken”

Hemşire Çıtak, “Gözümüzü kırpmadan aşımızı olduk”

AYDIN – Aydın Devlet Hastanesi‘nde vazife yapan ve koronavirüsü yenerek tekrar misyonlarına dönen sıhhat çalışanları yaşadıkları şiddetli süreci anlatarak, aşı tavsiyesinde bulundu, olağan hayata dönüşte en değerli etkenin aşılama olduğunu söz etti.

Ülke genelinde olduğu üzere Aydın’da da pandemi ile uğraş aralıksız devam ederken, salgının değerli kahramanlarından olan sıhhat çalışanları da salgına yakalanma riskine rağmen vazifelerin başında ve vatandaşların yanında olmaya devam ediyor. Aydın Devlet Hastanesi’nde vazife yapan ve virüse yakalandıkları süreçte sevdiklerinden uzak kalan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Davet Açıkgöz ve Covid-19 Servisi Dahiliye Hemşiresi Sultan Çıtak, yaşadıkları şiddetli süreci anlatarak, vatandaşlara aşı tavsiyesinde bulundu. Bilimin gösterdiği yolda hareket ederek hastalığı yendiklerini ve aşı sonrasında da rastgele bir olumsuzluk yaşamadıklarına dikkat çeken Açıkgöz ve Çıtak, vatandaşların da bilime güvenmelerini isteyerek aşı olmaları tavsiyesinde bulundu.

“Bilime güvenmeli ve soru işaretlerini bir kenara bırakmalıyız”

KBB Uzmanı Dr. Davet Açıkgöz, koronavirüs sürecinde eşinden ve çocuklarından uzak kaldığını tabir ederek, “Hastanede çift maske takarak, toplumsal aralığa uyarak çok önemli halde korunuyorduk, ancak geçtiğimiz Kasım ayında korona virüse yakalandım. Bilindiği üzere sıhhat çalışanlarının vatandaşa nazaran 10 kat daha fazla koronavirüs geçirme riski var. Biz de bulunduğumuz kısım nedeniyle hastalarımızla çok iç içe oluyoruz ve bu sebeple korona virüs kapma ve enfeksiyon geçirme durumumuz oldu. Bu mühlet içerisinde bir periyot hastanede yatmam gerekti. Orta düzey şiddetinde geçirdim hastalığı, sonrasında rastgele bir şikayetim olmadan atlattım. Hastalık sonrası biraz halsizlik şikayeti oldu lakin 2 ay sonrasında rastgele bir şikayetim kalmadı. Hastalık sürecimde tabi eşimden ve çocuğumdan başka kalmak zorunda kaldım lakin rastgele bir sorun olmadan güzelleştim. Daha sonrasında da Ocak ve Şubat aylarında birer doz olmak üzere aşılarımı oldum ve bugüne kadar sıkıntısız bir halde geldim. Bu süreçte korona virüs çok yeni bir hastalık olduğu için bilimsel çalışmaların gösterdiği yol neyse ona uygun davranmak gerekiyor. Beşerler her şeyi düşünebilir ancak bilim temelli davranmak zorundadır. Bilhassa hastalık bahislerinde. Aşı olmamın üzerinden 4 ay geçti ve rastgele bir sorun yaşamadım. Bu hastalığın denetim altına alınması ve olağan hayata dönüş için herkesin aşılama konusunda çok müspet davranması, başlarındaki soru işaretlerini bir kenara bırakması gerektiğini düşünüyorum. Vatandaşlarımız, bilim beşerlerine, bilim konseylerine ve Sıhhat Bakanlığı’na güvenerek hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Aşılamanın olağan hayata dönüşte en kıymetli etken olduğunu düşünüyorum. Hastalık dönemimde kullandığım ilaçlarda ve hastalığımın sürecinde aklımda rastgele bir soru işareti olmadan, her şeye müspet yaklaşarak bu sürecimi sıkıntısız bir formda atlattım. Umarım tüm hastalar da bu halde iyileşirler” dedi.

“Daha çok ailem için endişelendim”

Salgına yakalandığı süreçte ailesi ve çocukları için endişelendiğini söz eden Kovid-19 Servisi Dahiliye Hemşiresi Sultan Çıtak ise “15 aydır koronavirüs hemşiresi olarak çalışmaktayım. Korona virüse yakalandığımı birinci başlarda anlamadım. Zira grip üzere belirtiler oldu bende. Kış periyotlarında daima hasta olan bir üretim var. Boğaz ağrım biraz oldu, bir kaç gün burnum tıkandı. Tabi hastalığı nasıl kaptığımı bilmiyorum. Açıkçası bunu da dışarıdan anlamak pek mümkün değil esasen. Sonraki süreçte de testimi verdim ve müspet çıktı. En başından beri bu sürecin içerisinde olduğum için de neler yapmam gerektiğini bildiğim için çabucak kendi tedbirlerimi de aldım. Daha sonrasında eşim, annem ve kardeşim de olumlu çıktı. Sonraki süreçte de tedavinin yanı sıra konutta daima vitaminli besinlerle beslenmeye çalıştım. Sevmediğim besinleri bile bu süreçte yedim. Küçük çocuklarım ve eşimden ötürü daha çok korktum. Birinci baştaki süreçte İstanbul, Ankara üzere bir yoğunluğumuz olmadı fakat bu süreçte çocuklarımızdan hepimiz başka kaldık. Ailemize bulaştırmaktan hepimiz korktuk. Açıkçası tek kaygım bu oldu aslında. Sonraki süreçte annemler de benden ötürü müspet oldular. Onlar da karantinada kaldılar. Bu süreçte kendimle ilgili bir endişe aklıma hiç gelmedi daha çok ailem için endişelendim. Aşılama sürecinin başlaması ile birlikte gözümüzü kırpmadan gidip aşımızı olduk. Aşımdan sonra da hiç bir kahır yaşamadım. Ülkemizde bu türlü bir fırsat sağlandı ve bu fırsatı değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum aslında. Toplumumuz bu hususta çok şuurlu değil ve maalesef bu bahse huzursuz bakıyor fakat herkesin olağan hayata dönmek ismine aşıyı yaptırmasını tavsiye ediyorum” dedi.

“Aşıya güvenebilirsiniz”

Aydın genelinde aşılama çalışmaları aralıksız devam ederken, aşı konusunda huzursuz olan birtakım vatandaşların da aşıya güvenebileceklerini tabir eden Aşı Polikliniği Sorumlu Hemşiresi Elvan Kardeşler de aşılama hakkında bilgi vererek, “Aydın Devlet Hastanesi olarak günlük ortalama 900 hastaya aşılarımızı yapıyoruz. Yoğunluğumuz var, buraya gelen hastalarımızın da aşılarımıza olan inancı son derece fazla ve tüm vatandaşlarımızı aşı olmaya davet ediyoruz. Aydın Devlet Hastanesi olarak aşı sonrası istenmeyen bir yan tesir görmedik. Hastane olarak esasen bunun için donanımlarımız hazır. Aşıya güvenebilirsiniz, herkes aşıya gelebilir. Rastgele bir yan tesiri yoktur. Aydın Devlet Hastanesi olarak herkesi aşıya bekliyoruz” halinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Uğur Eser