Kötü Uyku Düzeni Kalp Rahatsızlıklarına Neden Oluyor

Kötü uyku tertibi, kalp rahatsızlıklarına neden oluyor

Uzman Dr. Ahmet Taş : “Düzensiz uyku uyuyanların hipertansiyona yakalanma riski yüksek”

DİYARBAKIR – Sistemsiz uyku ve sıhhatsiz beslenmenin hipertansiyon ve kalp hastalıklarına neden olduğunun belirten Kardiyoloji uzmanı Dr. Ahmet Taş, nöbetleşe çalışan ve sistemsiz uyku uyuyanların hipertansiyon hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğunu söyledi.

Diyarbakır Memorial Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Taş, sistemsiz uyku uyulanların dikkat etmesi gereken bilgileri açıkladı. Kısa vadeli aralıklı uyku uyuyanların kan basınçlarında artışlara sebebiyet verip kalp hastalıklarında artışa yol açtığını söz eden Dr. Taş, nöbetleşe çalışan, sağlıkçılar, memurlar ve polisler de ilerleyen devirlerde sistemsiz bir uyku hali olduğu için hipertansiyon hastalığının ortaya çıkacağını vurguladı.

Bu hastalıkların önüne geçilebilmesi için sağlıklı beslenilmesi ve fizikî aktivitelerin sistemli bir formda yapılması gerektiğini belirten Dr. Taş, bilhassa 40 yaşın üzerindeki bütün bireylerin riskli yaş kümesinde şeker hastalığı olması bu riski daha da artırdığını kaydetti.

Düzensiz uykunun hipertansiyon ile alakasının kanıtlandığını aktaran Dr. Taş, “Kötü uyku, sıhhatsiz uyku ve kesim parça uyku bunların hepsinin hipertansiyon ile alakası kanıtlanmıştır. Günde 5 ila 6 saat ortasında Kısa uyku uyuyan hastalarda hipertansiyon hastalığının ortaya çıktığı kanıtlanmış durumda. Bunu altında yatan kan basıncını düzenleyen sistemlerde meydana gelen anormallikler, kısa müddetli uyku uyunduğunda gün içerisindeki kan basınçlarında artışa sebebiyet veriyor. Bunun dışında kısa müddetli aralıklı uykularda ise kan basıncında artışlara sebebiyet verir ve kalp hastalıkları artışına yol açar. Bu hastalıklara sebebiyet veren durumlar ise nöbetleşe çalışanlar, sağlıkçılar, memurlar ve polisler de ilerleyen periyotlarda sistemsiz bir uyku hali olduğu için hipertansiyon ortaya çıkıyor” dedi.

Bu çeşit hastalıkların önüne geçilebilmesi için bol bol su tüketmelerini ve kilo denetimlerinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Taş, şöyle konuştu:

“Özellikle bu çeşit çalışanların en azından tansiyon gelişmesinin önüne geçmeleri içi, gün içerisinde tuz kısıtlamasına gitmeleri, bol bol su içmeleri, fizikî aktivitelerden kaçınmamaları ve kilo denetimlerini sağlamaları gerekiyor. Hayat biçimi hipertansiyon hastalarında en değerli etkenlerden bir tanesi. Özelikle hareketsiz ömür dediğimiz gün içerisinde fizikî aktiviteler yapmayan şahıslarda hipertansiyon gelişme riski yüksek. Bu bireylerde bir mühlet sonra kilo denetimi sağlanamıyor ve sıhhatsiz kilo sistemi meydan geliyor. Yalnızca fizikî aktivite değil kişinin diyet alışkanlığı da çok değerli. Tuzlu yemeklerin fazla tüketilmesi, margarin dediğimiz doymuş yağların tüketilmesi bu şahıslarda ilerleyen yıllarda kaçınılmaz bir formda hipertansiyona yakalanma riskini artırıyor.”

Bu tıp hastalıkların altında genetik yatkınlıkların olduğunu tabir eden Dr. Taş, “Bütün kalp hastalıklarının temelinde ve hipertansiyonda olduğu üzere genetik yatkınlık var. Bir kişinin anne babasında hipertansiyon varsa kişinin kendisinde de olma ihtimali yüksektir. Bilhassa 40 yaşın üzerinde bütün bireyler riskli yaş kümesinde. Şeker hastalığı olması bu riski daha da artırıyor. Genel itibariyle altta yatan risk faktörü ya da kalp damar tıkanıklığı var ise buna yönelik bir tedavinin devam edilmesi gerekiyor. Uyku tertibini denetim altında tutması bunla bilhassa hipertansiyonunun gelişmemesini engelliyor” diye konuştu.