Denizli’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan 22 yaşındaki Damla Çakmakçı ile 25 yaşındaki ağabeyi Gökhan Çakmakçı, hastalık sürecinde …
Denizli’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan 22 yaşındaki Damla Çakmakçı ile 25 yaşındaki ağabeyi Gökhan Çakmakçı, hastalık sürecinde yaşadıklarını anlattı.
Bir market zincirinde çalışan Damla Çakmakçı’nın şiddetli eklem ağrıları ve halsizlik belirtileri üzerine yaptırdığı Kovid-19 testi pozitif çıktı.
Çakmakçı, 25 gün evde tedavi gördü. Bir akaryakıt istasyonunda çalışan ağabeyi Gökhan Çakmakçı’nın da daha sonra yaptırdığı Kovid-19 testi pozitif sonuç verdi. Çakmakçı da evinde gördüğü tedavinin ardından sağlığına kavuştu.
Damla Çakmakçı, AA muhabirine, hastalıktan korunmak için elinden geleni yaptığını söyledi. Testi pozitif çıktığında da hemen kendisini izole ettiğini aktaran Çakmakçı, “Hastalığı daha çok evde yatarak geçirdim. Bol bol meyve tükettim. Kullandığım ilaçlarla hastalığı atlattım. Yaşımın genç olması nedeniyle bu hastalığa yakalanacağım hiç aklıma gelmezdi. Gözümü açamayacak duruma geldim.” dedi.
İnsanlara mecbur olmadıkça evlerinde kalmalarını tavsiye eden Çakmakçı, şöyle konuştu:
“Herkes maskesini takmalı. Ben de zamanında ‘belki olmam’ derken koronavirüse yakalandım. Hafife alınacak bir hastalık değil. Sonrasında çok ciddi problemler yaratabiliyor. İnsan yalnız kaldığı zamanlarda bir korkuya kapılıyor. Virüsün damarlarımda dolaştığını eklem ağrılarıyla hissettim. Kimse ‘bana bulaşmaz’ diye düşünceye kapılmasın. Ben 22 yaşında bu kadar ağır atlattığım halde büyüklerimizin nasıl atlatacağını hiçbir şekilde düşünemiyorum.”
“Süreç kötü ve ağır geçti”
Kız kardeşinin ardından hastalığa yakalanan 25 yaşındaki Gökhan Çakmakçı ise hastalığı çok kötü bir sürecin ardından yenmeyi başardığını ifade etti.
Çakmakçı, hastalığı yaşının genç olması dolayısıyla “ucuz” atlattığını belirterek, “Hastalık boyunca eklem ağrısıyla uğraştım. Süreç kötü ve ağır geçti. İlk başlarda ‘bize bulaşmaz ve bir şey olmaz’ düşüncesindeydim ama nitekim pozitif olduktan sonra rahatsızlığın genci ve yaşlısının olmayacağını öğrendim.” diye konuştu.
Karantina sürecinde konuşmaya gücünün olmadığını ve su bile isterken zorlandığını anlatan Çakmakçı, şunları söyledi:
“Gerçekten nefes almanın ne kadar değerli olduğunu anladım. Nefes alamamak çok kötü bir his. Nefes alamıyorsunuz ve boğuluyorsunuz. Tedavi sürecinde kendinizin doktoru olamazsanız bu rahatsızlık çok kötü durumlara da ilerleyebiliyor. İyileşmeme rağmen bacaklarımdaki ağrılarım halen devam ediyor. Bana dünyayı verseler nefes alamadıktan sonra hiçbir kıymetinin olmadığını anlamış oldum. 1 saniye bile nefessiz kalmak çok kötü bir duyguydu. Bu hastalığın şakası yok. Herkes çok dikkati olsun.”