Dolar/TL’de 20 Aralık’ta açıklanan TL destek paketi sonrasında görülen hızlı düşüş aradan geçen 3 ayın içinde belli bir dönem stabil görülse de 10 seviyelerinden 15 sınırına yeniden dayanmış durumda. Bu yükselişin 2021 yılının son dönemindeki kadar hızlı olmaması yükselişin ekonomiye etkisi olmadığı anlamına gelmiyor. Kurlardaki yükselişin enflasyonda süren yükselişi destekleyeceği biliniyor. Ekonomistler de bu konuda uyarılarını yaparken, kurda umutların bağlandığı ihracat tarafını da inceliyor.
‘Dolar yükseldikçe enflasyondaki yükseliş trajik noktalara varacak’ Ekonomist Evren Devrim Zelyut, ‘Dolarda adım adım 20’ye gidiyoruz’ başlıklı yazısında dolar/TL’nin ve bağlı olarak enflasyonun çok daha trajik noktalara varacağını söyleyerek şunları iletti:
Son hesabıma göre rezervler eksi elli milyar dolar civarında. Kasa dolacak ki, dolar ve Euro kıtlığı olmasın, yani kur yükselmesin. Peki kasa nasıl dolar? İhracatla… O zaman cari açık dediğimiz, sattıklarınızla aldıklarınız arasındaki fark pozitif olmalı. Peki Türkiye’nin cari açığı 2022 yılında 2021 yılına göre daha iyi olur mu? İşte bu imkânsız.
Bu görüşün gerekçelerini ise Zelyut şu şekilde iletti: Cari açıkta en büyük darbeyi enerji ürünlerine bağlı ithalattan alıyoruz. 2021 yılında Brent tipi petrol fiyatı 65-70 dolardayken bu kalemde verdiğimiz eksi tutarı 50 milyar dolar. Peki şimdi petrolün varili 110 dolar civarındayken enerjiden kaynaklı açık ne olacak? En az 80 milyar dolar… O zaman açığa bir 30 milyar dolar daha yazalım… Açığı pozitife çevirmek için turizm gelirleri oldukça önemli. Rusya ve Ukrayna savaşı turizmde kayıplar doğuracak. Ayrıca bu ülkelere yapılan ihracat ve ilgili ülkeler içindeki Türk firmalarının faaliyetleri de azalacak.
Türkiye’nin kayıt dışı ekonomisinde önemli kalemlerden biri olan Rusya ve Ukrayna ile yapılan bavul ticareti de kesildi. 2 ve 3 numarada belirttiğimiz kayıpların da en az 20 milyar dolar civarında gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre Ocak ve Şubat aylarındaki cari açık rakamı 18,3 milyar dolar oldu. Geçen yıl aynı aylarda açık, salgın nedeni ile duran üretim yani azalan ithalata bağlı olarak 6,4 milyar dolardı. Ancak ekonomide karantinanın bitmesi ve çarkların dönmesi ile ithalat patladı ve açık fırladı.
Zelyut, Türkiye’nin ihracatında ilk beşe giren sektörleri ve bunların büyüklüklerini ve bu sektörlerdeki ithalat rakamlarını da şu şekilde yayımladı: Motorlu kara taşıtları 25 milyar USD ihracat, 15 milyar USD ithalat, fark lehimize +10 milyar dolar. Kazanlar, makinalar, mekanik parçalar da 20 milyar USD ihracat, 30 milyar USD ithalat, fark aleyhimize -10 milyar dolar.
Demir, çelik 17 milyar USD ihracat, 27 milyar USD ithalat, aradaki fark -10 milyar dolar aleyhimize.
Elektrikli makinalar 12 milyar USD ihracat, 20 milyar USD ithalat, aradaki fark -8 milyar dolar aleyhimize.
Plastikler ve mamulleri 10 milyar USD ihracat, 17 milyar USD ithalat, aradaki fark -7 milyar dolar aleyhimize.
Enerji, turizm ve ihracat kayıplarının cari açığı 100 milyar dolara taşıyacağını ifade eden Zelyut, sözlerine şu şekilde devam etti: Türkiye’ye yabancı yatırımlar gelmiyor, olanlar da çıkıyorsa kurun değerini korumamız nasıl mümkün olacak? Her yazımızda vurguladığımız, enflasyonun emin adımlarla yüzde altmışa olan yürüyüşü de liraya değer kaybettirecek. Zaten spot kuru alıp enflasyon kadar artırdığınızda 20’nin üstünde rakamlarla karşılaşıyorsunuz. __Cumhuriyet tarihinin en büyük kur atağı ve bağlı olarak enflasyon rakamları ile yüzleşeceğiz. Allah milletin yardımcısı olsun.