Asgari ücret zammı ile bir kesim zam dalgasından tedirgin olurken, zamların yüklenmeye başladığı bilgisi asgari ücretten önce de biliniyordu. Tarımdaki gelişmeler, maliyetlerdeki artışlar, deprem felaketlerinin etkileri, kurlardaki yükselişler derken siyasetin çok sevilen söylemi ‘dip dalga’ ekonomide geçerliliğini koruyor. Gıda enflasyonunda dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye’de yeni zamlarla geçinmek giderek zorlaşacak gibi görünüyor. Yakın dönemde gerçekleşen seçimlerin, ev içinde sohbet ortamlarını etkilediği bir gerçek olurken, daha acı olan ise yoksul kesimin ötekileştirilmesiydi.
Gıdada beklenen zam dalgası yola çıktı.
Dünyanın en çok ekmek tüketilen ülkesi olan Türkiye’de, başta temel gıda olmak üzere zamlar yolda.
Buğday ve arpa için taban fiyatları açıklandı ancak üretici memnun olmadı.
TMO’nun depolarındaki buğday miktarı ve ne kadar alacağı bilinmiyor.
Türkiye, gıda enflasyonunda dünyanın lider ülkeleri arasında yer alıyor.
Bu verileri sosyal medyada paylaşan küresel hesaplara da yorumlar gecikmiyor.
👇
👇
İstanbul’da geçinebilmek giderek zorlaşıyor.
Mayıs ayında evlerin yaklaşık yarısında seçim konuşulurken, seçimi takiben yüzde 34,5 oranında da ekonomik sorunlar konuşuldu. Nisan ayında ekonomik sorunlar en çok konuşulan konularda ilk sırada yer almıştı.
Siyaset gündeminde yoksulluğa, nefret söylemi de eklendi.
Dün yüzde 34 zam ile açıklanan yeni asgari ücretin yoksulluk sınırıyla arasındaki fark, 2022 yılı başından bu yana yükselmeye devam ediyor.
Beklenen zamlara TÜİK verileri de ışık oluyor: Tarımsal girdi fiyat endeksi artmaya devam etti.
Tarım-GFE’de 2023 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 0,63, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 9,74, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,20 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 97,43 arttı.
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi de aylık yüzde 2,14, yıllık yüzde 50,79 artmıştı.
Ekonomide yeni yönetimle rasyonel bir ortama dönmeyi bekleyen vatandaş için bu geçiş beklenenden uzun ve zorlu geçer mi sizce? Yorumlara bekliyoruz.