İran’daki ihtilalin 42. yıl dönümü kutlamalarına görüntü konferans yoluyla katılan Manevî, yaptığı konuşmada, ABD yaptırımları, nükleer mutabakat …
İran’daki ihtilalin 42. yıl dönümü kutlamalarına görüntü konferans yoluyla katılan Manevî, yaptığı konuşmada, ABD yaptırımları, nükleer mutabakat ve 18 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ait değerlendirmelerde bulundu.
Trump’a karşı ortaya koydukları duruş nedeniyle dünyanın İran’a borçlu olduğunu savunan Manevî, “İran halkı, Beyaz Saray’daki zorbaya karşı durmasaydı ve direnişiyle onu mağlubiyete uğratmasaydı, Trump, maliyetsiz ve zahmetsiz bir formda zafere ulaşırdı.” dedi.
“Bu zorbanın (Trump) düşmesinde İran halkının rolü de etkiliydi”
İran’ın nükleer mutabakatta kalarak ABD’nin planlarını bozduğunu ileri süren Manevî, şunları kaydetti:
“Nükleer mutabakattan ayrılsaydık tüm yaptırımlar geri gelirdi ve ABD ile İsrail’in komplosu başarılı olurdu. Görünürde Trump’ı koltuğundan şuurlu ABD halkı indirdi lakin bu zorbanın düşmesinde İran halkının rolü de tesirliydi.”
Hazreti Muhammed ve torunu Hazreti Hasan’ın da düşmanlarıyla müzakere ettiğine ve muahedeler imzaladığına işaret eden Manevî, “Yaptığımız müzakerelerle iftihar ediyorum. Müzakere olumsuz bir şey değildir ve günümüzde çağdaş bir idare için gereklidir.” görüşlerini paylaştı.
Manevî ayrıyeten 18 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herkesi sandığa gitmeye çağırarak, “Herkes seçimlere azamî iştiraki düşünmelidir. Seçimlerde yüzde 73-75 iştirak bekliyoruz. Rekabet içinde ve sağlıklı bir seçim olması için iştirak olmalıdır.” tabirlerini kullandı.
İran’da 11 Şubat 1979’da gerçekleştirilen ihtilalin 42. yılı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle başşehir Tahran ile ülkenin başka kentlerinde araç konvoylarının yanı sıra bisiklet ve motosikletlilerin geçişleri ile kutlandı.
Bu yılki ihtilal kutlamaları, İran’da kullanılan hicri şemsi takvim ve miladi takvim ortasındaki farktan kaynaklı 1 günlük sekme ile 10 Şubat’ta yapılıyor.
