Memur, SSK Bağ-Kur emekli zam oranında net hesap! Özgür Erdursun Temmuz zammını hesapladı

Enflasyon ve durmadan artan hayat pahalılığı karşısında aylıkları her geçen gün daha da eriyen emeklilerin gözü kulağı temmuz artırımına çevrildi. Toplumsal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun, SÖZCÜ TV’de yayınlanan Para Siyaset programında SSK Bağ-Kur emekli artırım oranlarını hesapladı.

– Artık emekli aylıklarına yüzde 20, SSK ve Bağ-Kur’a ise  yüzde 25-26 oranında bir artış yapılacak. Bu oranlar, 3 Temmuz’da açıklanacak 6 aylık enflasyon farkı temel alınarak belirlenecek. Memurlar, toplu kontratla peşinen yüzde 15’lik bir artış aldıkları için bu oran çıkartılacak ve ikinci 6 aylık toplu kontrat artırımı olan yüzde 10 buna ek edilecek. Bu nedenle, SSK ve Bağ-Kur’a yapılan artışların 5 puan düşüğü memur ve memur emeklilerine verilecek.

ASIL SÜREÇ O GÜN BAŞLAYACAK

– 3 Temmuz’da son 6 aylık enflasyon açıklandığında, tüm televizyon kanalları “evet, enflasyon açıklandı, emekçiye, memura, emekliye şu oranda artırım yapılacak” diyecek. Lakin, asıl süreç o gün başlayacak. 3 Temmuz ile 20 Temmuz ortasında hükümetin ne vereceğini tam manasıyla öğreneceğiz.

– 2024 yılının Ocak ayında enflasyon açıklandığında, herkes “SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı emeklilerinin aylıkları şu kadar oranda artacak” dedi. Fakat hükümet bunu üç defa değiştirdi. Yani o kadar kolay değil. 3 Temmuz’dan 20 Temmuz’a kadar emekliler açısından çok kritik bir devir olacak. Bu tarihler ortasında çok konuşulacak, çok tartışılacak.

BU DAKİKADAN SONRA BİR İŞE YARAMAZ

– Oransal artışların bir yararı yok. Yüzde 5 değil de hükümet yetkilileri çıkıp  yüzde 30,  yüzde 35,  yüzde 40 deseler bile, bu dakikadan sonra bir işe yaramaz. Zira emekli aylıkları o denli bir kıymet kaybetti ki, evvel pahasını tekrar aşikâr bir sayıya ulaştırmak, sonra üzerine enflasyon farkı vermek gerekiyor.

– 2023 Temmuz’da memurlara 8077 TL seyyanen bir artış yapıldı. Şu anki bu sayının bedeli 12.500 TL olmalı. Bu 12.500 TL’nin memurlara, memur emeklilerine, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine verilip, üzerine enflasyon farkı eklenmesi lazım. Bu durumda 16 milyon bireye orantılı olarak dul ve yetim aylıkları daha düşük olduğu için 12.000 TL bir fark verilirse, bu ortalama 10.000 TL’ye tekabül eder. 10.000 TL farkın 16 milyon bireye verilmesi de aylık 160 milyar TL, yıllık 1.9 trilyon TL yapar.

HEMEN BLOKE KOYUYORLAR

– Bu yüksek bir sayı üzere gelebilir insanlara. Artık diğer bir mevzuya bakalım: Devletin gelirleri sabit mi? Devletin gelirlerine baktığımızda, 2023’te 1 trilyon 62 milyar 701 milyon TL olan gelir, 2024’te 2 trilyon 233 milyar 11 milyon TL olmuş. Devletin vergi gelirleri geçen yılın birinci 4 ayına nazaran  yüzde 110 oranında artmış. Bu daha başlangıç. Şu anda esnafın canını okuyorlar. En ufak borcu olanın aracına, kredi kartına, iş yerine, hesaplarına çabucak bloke koyuyorlar. Bu tahsilatlar yıl sonuna gerçek  yüzde 220’ye çıkacak. Esnafa çok büyük bir baskı var şu anda. Trafik cezaları konusunda da durum birebir. En ufak sürat aşımlarında bile cezalar yağdırılıyor.

– Emekli aylıklarını denetliyorlar. Kayıt dışıyla çaba kapsamında iş yerlerine gidip cezalar kesiyorlar. Yani devlet gelirini artıracak çok fazla yol var. Bu nedenle de devletin bu paraları ödemesi durumunda gelirleri artacağı için bir sorun olmayacak.

– Şayet hükümet bu sayıları vermezse, toplumsal medyada da paylaştığım üzere, taban fiyata Temmuz’da bir artış yapılmazsa, emekliye yüzde 20- 25, memura birebir oranda artırım yapılıp, kiralarda  yüzde 25 sonu kaldırılırsa ve esnafa baskı devam ederse, halk tarafından erken seçim talebi artacak.

BÜYÜK KÜLFETLERE SÜRÜKLER

– Şayet önümüzdeki aylarda enflasyon düşmezse ve daha çok hissedilmeye başlanırsa, Türkiye’de erken seçim konusu herkes tarafından lisana getirilecek. Zira esnaf iş yapamayacak, yanında çalışanlara maaş veremeyecek. Kiralarda  yüzde 25 sabit oran değişirse, memur ve emeklilere yüksek artırım yapılmazsa, birden fazla kişi kirasını ödeyemez. Bu da ülkeyi büyük meşakkatlere sürükler.

– Sonuç olarak, 12.500 TL seyyanen artırım yapılıp, üzerine  yüzde 25 artış yapılmalı. Öteki bir alternatif yok. İnsanları açlığa mahkum edemezsiniz. Bu mecburî olarak yapılmak zorunda.