Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, yılın ilk Enflasyon Raporu’nu açıkladığı toplantıda gazetecilerin sorularını da …
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, yılın ilk Enflasyon Raporu‘nu açıkladığı toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Burada Merkez Bankası’nın ekonomik çerçevenin yanında siyasal bir çerçeve ile de hareket etmesi gerektiğini savunan Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “Yüksek faize karşıyım” şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak “Ben şahsen sizin veya kurumsal olarak Merkez Bankası’nın yüksek faizden ne anladığını, nasıl tanımladığını, hali hazırdaki politika oranlarının yüksek olduğunu düşünüp düşünmediğini merak ediyorum” dedi.
İş dünyasının aynı zamanda yüksek faizden de şikayet ettiğini, faizdeki mevcut seviyenin özellikle reel sektörün üretken kesiminin kredi kaynaklarına erişiminde sıkıntı yarattığını söyleyen Müderrisoğlu, “Dolayısıyla biz, ameliyat iyi geçti ama hastayı kaybettik mi acaba durumuna düşebilir miyiz? Bu hassas dengeyi nasıl kuracaksınız?” sorusunu sordu.
Müderrisoğlu ayrıca, Merkez Bankası’nın hep risklerden bahsettiği eleştirisinde bulunarak “Merkez Bankamızın, Türkiye ekonomisinin kazanımları ve geleceğe de daha umutlu bakmamıza imkan verecek bazı başlıklardaki tespit ve yaklaşımlarını da daha sonraki raporlarda görebilecek miyiz?” sorusunu yöneltti.
Ağbal: Merkez Bankası herhangi bir şekilde politik değerlendirmenin içine girmez
Ağbal ise Merkez Bankası’nın herhangi bir şekilde politik değerlendirmenin içine girmeyeceğini, politik değerlendirmeye ilişkin değerlendirme de yapamayacağını belirterek “Merkez Bankası fiyat istikrarını yerine getirmekten sorumlu. Aslında fiyat istikrarının sağlandığı bir ekonomi büyüyen bir ekonomidir, yatırımın ve üretimin arttığı bir ekonomidir” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın yüzde 5 hedefine varan süreçte sıkı para politikası uygulamasının Müderrisoğlu’nun iddia ettiği gibi ekonomide üretim kaybına neden olmayacağını ifade eden Ağbal, “Burada hükümetin ortaya koyduğu büyüme, üretim süreci hedefiyle para politikasındaki etkileşim, güven kanalı üzerinden aslında bir denge oluşturacak” ifadesini kullandı. Ağbal, şöyle devam etti: