İsmail Şahin – Amerikan hayalini bu kere sörfte dünya şampiyonluğuna erişen Çeşme Alaçatılı Enes Yılmazer yaşadı. 2003 yılında profesyonel sörf mesleğine başlayan Enes Yılmazer, 17 yaşında ABD’nin Teksas eyaletine üniversite okumak ve sörf mesleğini daha da ileri taşımak için gidiyor. 2008 yılında patlak veren Mortgate krizi sırasında birinci konutunu satın alıyor ve emlak kesimine giriyor. Emlak lisansı alıyor ve mesken alıp yenileyip, satmaya başlıyor. 40 kadar konut alıp yeniliyor. 28 yaşında Los Angeles’a taşınıyor.
Artık onlar geliyor
Los Angeles’ta 50-60 milyon dolarlık konutları görünce aklına bu konutların görüntülerini toplumsal medyada yayımlama fikri geliyor. Teksas’ta yaşayan kameraman arkadaşını çağırıp fikrini anlatıyor. 2.5 yılda 10-12 milyon izleyicili bir YouTube kanalına sahip oluyorlar. YouTube’a görüntülerini koyduğu malikaneleri başlarda Yılmazer kendisi buluyormuş. Sonra emlakçılar Enes ve grubuna ulaşır olmuş. Evvelki hafta Wall Street Journal gazetesinde haber olan Yımazer, şu anda gelen 10 konuttan yalnızca bir yahut ikisini çekip YouTube’a koyuyor. Wall Street Journal, “Yılmazer bu türlü giderse bu yıl 1 milyon dolar kazanır” diye yazdı.
5 kar kapısı
Görüntülerdeki metinleri Yılmazer hazırlıyor. 8 kişilik ekibiyle haftada bir görüntü çeken Yılmazer, hem YouTube’tan hem görüntü çekmekten hem de sponsorlardan para kazanıyor. Birebir vakitte görüntülerin altına koydukları linkleri tıklayarak alışveriş yapanlardan komite alıyor. Ayrıyeten kıyafetleri de markalaştırmaya çalışıyor. Los Angeles’ta emlakçılığın çok kârlı bir meslek olduğuna işaret eden Yılmazer, “20-30 milyon dolar kazanan emlakçılar var. Lakin bu iş vizyon sıkıntısı. Emlakçılıkta 20 milyon dolar kazanabilirsiniz. Lakin lanet bir hayatınız olur. Haftanın 7 günü Los Angeles’ta olmak zorundasınız. 5 gün bile kentten ayrılamazsınız. Ben çok daha büyük vizyon düşündüm. Emlakçılara hitap etmeyi seçtim. Gayri menkulde üst seviye bir toplumsal medya güç ağı yaratım ve küresel platforma taşıdım. Emlakçıların hepsi arkadaşım. Onların da artık bana muhtaçlığı var. Gayem YouTube kanalımı 10 kat büyüterek ayda 50-60 milyon izleyiciye ulaşmak” dedi.
Boğaz’da yalı çekimi yapacak
Dünyaya açılma planları olduğunu belirten Enes Yılmazer şunları söyledi: “Ağustos ayında pandemi sürecinde rahatlık yaşanırsa takımımı Türkiye’ye getirmek istiyorum. Geçenlerde bir çekimimizi de Türkçe olarak çektik. Bütün videolarımda Türkçe alt yazı var. Katiyen Türkiye’de büyümek istiyoruz. Türkiye hakkında çok etkileyici çok değişik bir görüntü fikrim var. İstanbul’da bir yalıda çekmek istiyorum. Şayet iki üç gün çekim yapabilirsek, 30-40 milyon beşere ulaşabilen bir görüntü yapabiliriz. Hakikat yalıyı bulmak lazım. Son 9 aydır başımda bu görüntüyü oynatıyorum. İstanbul’un, Türkiye’nin göz alıcı tarihine dokunup, birebir vakitte 21’inci yüzyılın Avrupa seçkinini empoze eden bir yalıya gereksinimim var.”
‘Hayat hafif yaşarken güzel’
Enes Yılmazer’e bu kadar lüks içinde neler hissettiğini sorduk. Hırslı ve çalışkan bir insan olduğunu söz eden Yılmazer şöyle konuştu: “Mütevazı bir çocukluk geçirdim. Annem babam devlet memuruydu. Çok lüks içinde büyümedim. Emlakçılıkta toplumsal hayatım yoktu benim. Yalnızca inşaatla uğraştım. Lüks artık günümün bir kesimi haline geldi. Bu mülklere sahip olan paralı beşerlerle tanıştım fakat hayatlarını görünce biraz lüksten soğudum. Bana nazaran bu kadar varlık fazla yük. Bence hayat hafif yaşanabilirken hoş, rahat yaşanabilirken hoş. Para gerilimi olmadan para kazanmalı. Bir sürü mülke çevirebilmek için para kazanmak istemem. Artık şatafat beni şaşırtmıyor.”
